Gürsel Tekin: Kentsel dönüşüm yasası insan haklarına aykırıdır (Özel)

Kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen afet riski altındaki alanların dönüştürülmesini öngören kanun, 16 Mayıs'ta TBMM Genel Kurulu'nda oylanarak kabul edildi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 20 Mayıs 2012 12:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yasayı Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, kentsel dönüşüm yasasının insan haklarına aykırı olduğunu dile getirdi. Tekin, Sulukule'de yaşanan dönüşümün sosyal dokuyu bozduğunu ifade etti.

Tekin, ?Maalesef kentsel dönüşüm yasası altyapısı hazır olmadan Meclis'ten geçti. Bu yasa ile belediyelerin tamamı by-pass edilmiş oldu. Kentsel dönüşümü arzu eden bir CHP'liyim. 99 depreminden önce Kadıköy Belediye Başkanvekili iken kendi bölgemizde kentsel dönüşümün olması için çok ciddi çaba ve mücadele ettik. Bunun da en canlı tanığı Ali Müfit Gürtuna'dır. 99'da yaşanan depremden sonra da çok acil ihtiyaç haline dönüştü. İvedilikle kendi bölgemizde, binaların ne kadarı sağlamdır, ne kadarı çürüktür ölçümler yaparak yapı stokunu çıkardık. Deprem olabilir ihtimali ile bütün bu çalışmaları yaptık. O dönemde bazı yasal değişiklikler de oldu. Van depreminden sonra Sayın Başbakan ?kentsel dönüşüm yasası çıkacağız, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız gerekirse yıkacağız' dedi. Böyle bir anlayış olmaz. İngiltere'de, Fransa'da bu kentsel dönüşüm nasıl oldu bir bakmamız lazım. Bu çıkarılan yasa anayasaya, mülkiyet haklarına ve her şeyden önce insan haklarına aykırıdır.? dedi.

?BELEDİYELER BY-PASS EDİLDİ'

Yasanın bu şekliyle çıkmasıyla belediyelerin by-pass edildiğini iddia eden Gürsel Tekin, belediyelerin plan yetkilerinin ortadan kaldırıldığını savundu. Gürsel Tekin, şöyle devam etti: ?Yasa da yetkili olan Bayındırlık, TOKİ veya idareler diyor. Böyle bir şey olabilir mi? İdare dediğin şey tapu dairesi, belediye, Kaymakamlık, valiliktir. Böyle ucu açık ne olduğu belli olmayan kentsel dönüşümleri ancak ve ancak yerel güçlerle yani belediyeler ile yapabilirsiniz. Burada baktığımızda belediyeler tamamen bypass edilmiştir. Eğer siz belediyeleri bypass ederseniz kentin bütünlüğünü sağlayamazsınız. Kentin bütünlüğünü sağlayacak plan yetkisi belediyelerdeydi. Yeni yasa ile birlikte plan yetkileri tamamen kaldırılıp, bakanlığa verildi. Aynı apartmanda üç kişi oturuyorsak iki kişinin evet demesiyle bina yıkılacak. Üçüncüsünün evet demesinin koşulları var mı? Koşulları yok. Nişantaşı'nda, Beyoğlu'nda, Erenköy'de oturan bir yurttaşımız 300 yıldır İstanbullu. Yani babadan, atadan kalma parasını vermiş almış. Bu vatandaşlar emlak vergisini ödeyen düzenli insanlar. Şimdi buna diyeceksiniz ki kardeşim borçlanıp yapacaksın. Yapamazsan kardeşim seni 60 km öteye başka bir yere taşıyacağım. Bu gerçekten insan haklarına aykırı.?

?FATİH SULTAN MEHMED YAŞASAYDI BUNLARI İDAM EDERDİ'

İstanbul'daki tarihi yarımada üzerinde inşa edilen yapılara da temas eden Gürsel Tekin, "Fatih Sultan Mehmed yaşasaydı bunları yapanları idam ederdi." ifadelerini kullandı. Tekin, şunları söyledi: ?Şu anda fiilen uygulanan başarılı bir uygulama var. Fikirtepe Eğitim Mahallesi Dumlupınar. Bir plan tadiliyle bölgede hiçbir insanımızın mağduriyeti söz konusu değil. Şöyle bir tartışma olabilir. Her plan tadili kente bir yoğunluk artırır. Evet, çok haklısınız. Bu yoğunluğu siz artırdınız. İstanbul'un bütün rantsal dönüşümünde kendi çevrenize peşkeş çektiniz. Devasa kuleleri görüyorsunuz. Kentsel dönüşüm olabiliyor. Fatih Sultan Mehmed'in övündüğü ve bizimde övündüğümüz tarihi yarımadaya bakalım. O yapılanlar tarihi yarımadaya uyar mı? Fatih Sultan Mehmed yaşamış olsa gerçekten bunları idam ederdi. Hançer gibi saplandı onlar. O zaman deprem sorunu olan bölgede niye yapmıyorsunuz? Erenköy'de, Bağcılar'da, Zeytinburnu'nda yapılması gereken Fikirtepe Eğitim Mahallesi Dumlupınar modelidir. Yatay yükseklik. Böylelikle daha cazip hale gelir ve müteahhit de gelir girer, ancak bu şekilde dönüşüm gerçekleşebilir.?

?SULUKULE'DE SOSYAL DOKUNUN TAMAMI BOZULDU'

Bugüne kadar yasa olmadan da kentsel dönüşümler yapıldığını ifade eden Gürsel Tekin, Sulukule'deki sosyal dokunun tamamının bozulduğunu öne sürdü. Tekin, ?99 depreminden hemen sonra inşaat mühendisleri odası yaptığı çalışmada deprem dönüşümünün 1 milyar dolar ile sağlanabileceğini ortaya koydu. 1 milyar dolar nasıl temin edilebilirdi? Çok kolay. İstanbul'da kamuya ait milli emlak dediğimiz arazilerin tamamını belediye olarak alıp, plan tadilleri yaparak satışa çıkarılmış olsaydı belediyenin kasasına girecek olan paranın miktarı 30 milyar dolar olacaktı. Depremin dönüşümü için ne kadar para lazım 5 milyar dolar. Geri kalan para da İstanbul'un ulaşım sorunu için harcanabilirdi. Nereye gitti bu para? Ben bir harita açıkladım. Haritayı Sayın Başbakan'a gönderirken not not düştüm. Sayın Başbakan eski belediye başkanı olduğu için beni en iyi o anlar diye düşündüm. Bugüne kadar benim gönderdiğim o haritayla ilgili en ufak bir cevap vermedi. Bir televizyon kanalında ?neden bu sorunlar yaşanmıştır' şeklinde tartışmayı çok istiyorum. 8 yıldır neden çözülmedi de Van depreminin hemen ardından bu değişiklik gündeme geldi. Bugüne kadar yasa olmamasına rağmen kentsel dönüşümler oldu. Sulukule'yi dönüştürdüler. Sulukule'deki sosyal dokunun tamamını bozdular. Nerede yanlış varsa CHP, MHP, AK Parti diye ayırmayalım. Ortak olarak karşı çıkalım.? dedi.

FRANSA, KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPARKEN 'ESKİ PARİS'İ YIKALIM' DEMEDİ

Gürsel Tekin, kentsel dönüşüm yaparken İngiltere ve Fransa modellerinin incelenmesi gerektiğinin altını çizdi. Tekin, şöyle konuştu; ?10 tane teknik adamımızı İngiltere'ye Fransa'ya gönderelim. ?Kentsel dönüşümü nasıl yaptınız?' sorusuna çok kolay cevap alacaklardır. Çünkü hiçbiri sosyal dokuyu bozmamıştır. Fransa şunu düşünemedi mi? 'Eski Paris'i yıkalım.' Yıkmamış adam, onun dokusunu bozmamış. Geri dönüşümleri de yapmış. Şimdi Taksim'e bakın. Gördüğünüz fotoğraf 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmuş şehre yakışıyor mu? Bütün bunları dönüştürmenin koşulları var. CHP olarak biz de sonuna kadar destek vermek istiyoruz. Kenti yenileyelim, dönüştürelim yeter ki sürgüne tabi tutmayalım. Kentin sosyal dokusunu bozmayalım. Sosyal doku bozulduğu gibi nereye gideceği belli değil.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber