MMG: Kentsel dönüşüm yasası aceleye getirildi

Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun"un kamuoyunda yeterince tartışılmadan aceleye getirilerek 16 Mayıs 2012 tarihinde Meclis Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşmasına tepki gösterdi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 21 Mayıs 2012 21:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MMG tarafından yapılan yazılı açıklamada, 1999 Adapazarı Depremi ile kamuoyunun gündemine gelen ve meslek örgütleri tarafından her fırsatta dile getirilen yapı stokunun afetlere karşı dayanıklı hale getirilmesi hakkındaki kanun tasarısını çok önemsediklerini ve yasanın, şehirlerin gerek yapı kalitesinin arttırılmasına, gerekse kültürel ve inanç kodlarına uygun şehirleşmenin sağlamasına vesile olacak bir fırsata dönüştürülmesini ümit ve arzu ettikleri ifade edildi.

Yasa tasarısının, hazırlık aşamasında kamuoyu, meslek örgütleri ve STK'lar ile istişare edilmeden hazırlandığı öne sürülen açıklamada, tasarının ancak meclis gündemine gelmesiyle birlikte kamuoyuyla paylaşıldığı, dolayısıyla üzerinde yeterince çalışılmadan aceleye getirilmiş olduğu yönünde eleştirilere maruz kaldığı vurgulandı.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi: ''Bu endişeler ağırlıklı olarak; hemen hemen tüm yetkilerin Bakanlık bünyesinde toplanmasıyla yerel yönetimlerin ve meslek örgütlerinin yetkisiz ve etkisizleştirilerek, uygulamaların planlama, kontrol ve denetiminde söz sahibi olamayacağı, yasa içeriğinin tamamen yıkıma ve arsa üretimine yönelik olup, dönüşüm sonrası kurgulanan şehirleşmeye yönelik yoğunluk, yerleşim, çevresel, sosyal ve kültürel donatı alanları ile ilgili herhangi bir kriterin belirtilmemiş olması, 'Kentsel Dönüşüm' adı altında yapılacak uygulamalarla, şehrin yerleşik sakinlerinin şehir dışına çıkarılıp, şehrin içinin seçkinleştirilerek rant devşirilebilecek olması, TOKİ'nin şimdiye kadarki eleştiri konusu olan şehircilik uygulamalarıyla yasanın lokomotif uygulayıcısı olması, noktalarında toplanmakta idi.

Bakanlık her fırsatta, kamuoyunda oluşan endişelerin yersiz olduğunu, dönüşümün toplumun tüm kesimleriyle birlikte, kimse mağdur edilmeden yapılacağını söylemiştir. Yasa, bu haliyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na konu ile ilgili olarak geniş bir yetkilendirme yapmıştır, ancak yasanın esas uygulaması hazırlanacak olan yönetmeliklerle sağlanacaktır.

Bu konuda kamuoyunda oluşan endişeleri gidermek, tamamen Bakanlığın elindendir. Bunun için, kanunun uygulanmasına yönelik olan yönetmelikler, ilgili STK, meslek örgütleri ve üniversiteler ile istişare edilerek beraber hazırlanmalı, insanlara, yaşam alanlarıyla ilgili yapılacak değişimlere katkı sağlama ve katılma hakkı tanınmalıdır.

Nasıl bir şehirleşme sorusuna cevap bulmadan yapılacak her türlü uygulama bizi çıkmaz bir sokağa götürecektir. En az yeni anayasa üzerinde çalışıldığı kadar şehirleşme ve şehirleşmenin getireceği sorunlar ve çözümleri üzerinde de çalışılmalıdır. Üzerinde yeterince çalışma yapılmadan ve tarafların katılımı sağlanmadan yapılacak şehirleşme uygulamaları, büyük sosyal deprem ve krizlere davetiye çıkarabilir.

Bugünkü şehirlerimiz maalesef şehir kültürü oluşturma kaygısından uzak, sadece şehir rantı üzerinden sermaye oluşturmaya odaklanmış bir yapılanma göstermektedir. Şehirlerimizi daha sağlıklı, güvenli ve huzurlu hale getirmek için gerekli uygulamalar, kendi şehircilik mirasımız ve dünyanın geldiği şehircilik anlayışından yararlanarak yapılmalıdır.

Gerek kentsel dönüşüm uygulamaları sürecinde, gerekse 2B arazilerinin değerlendirilme sürecinde, yapılacak imar uygulama, düzenleme ve tadilatlarında bir taraftan mağduriyet, diğer taraftan haksız kazanç oluşmasına sebebiyet verilmemeli, bu vesileler ile oluşacak rantın, gerekli düzenlemeler ile kamuya aktarılması sağlanmalıdır.

Bugün bizim bir şekilde inşa ettiğimiz şehirler, sonrasında gelecek on yıllarda bizleri, çocuklarımızı ve neslimizi şekillendireceğinden, toplumsal yapımızın geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Hazırlık çalışması süren yeni anayasamıza, konu ile ilgili olarak konmasını önerdiğimiz anayasa maddesini de bu vesile ile kamuoyuyla paylaşmak isteriz.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber