Bozdağ: Diyanet, görevini laikliğe göre değil, Kur'an ve sünnete göre yapacak
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görev ve yetkilerini düzenleyen 136. maddenin yeni anayasa çalışmasında yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Yeni düzenlemede laiklikle bağdaşmayan hususun Diyanet İşleri Başkanlığı'nı düzenleyen maddeden çıkarılmasında fayda olduğunu belirten Bozdağ,
"Diyanet'in görevi, İslam konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek. Bunu neye göre yapacak? Laikliğe göre değil, bunu, Kur'an ve sünnete göre yapacak."
Bekir Bozdağ, Sapanca ilçesindeki Güral Otel'de düzenlenen İl Müftüleri Semineri'nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de din hizmetinin kaliteli sunulması için büyük çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Yaz Kur'an kurslarıyla ilgili yaş sınırının kalkmasının oldukça önemli bir konu olduğunu ifade eden Bozdağ, "Camilerle çocuklarımızı buluşturmamız, onların minberi, mihrabı, kürsüyü ve medeniyetimizin inanışımızın en önemli müessesesi olan camiyi görmeleri tanımaları açısından son derece önemli. Bir yandan Kuran-ı Kerim'i bir yandan dini bilgileri öğrenirken öte yandan Allah'ın evini tanımaları açısından bunun son derece önemli olduğunu biliyorum." diye konuştu.
Türkiye'de yeni bir anayasa çalışmasının yapıldığını hatırlatan Bozdağ, 2012 tarihi taşıyan yeni bir anayasayla Türkiye'nin yoluna devam etmesi ve her bakımdan güçlü olması açısından son derece önemli olduğunu dile getirdi. Yeni anayasada Diyanet İşleri Başkanlığı'nı ilgilendiren maddeler bulunduğunu belirten Bozdağ, şunları söyledi; "Değişik tartışmalar var. Kimileri Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın, kimileri şöyle olsun, böyle olsun, kimileri mezhepler, tarikatlara göre temsiller olsun, herkes bir şey söylüyor. Bütün görüşlere hepimizin saygısı var. Diyanet İşleri Başkanlığı bana göre bu ülkenin çimentosudur. Birliğinin, dirliğinin, huzurunun, kardeşlik hukukunun güçlenmesinin çimentosudur. Bu çimentoyu bozacak adımlar atmaktan kaçınmamız lazım."
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili düzenleme yapılırken koruyucu, anayasal bir kurum olarak varlığını devam ettirici iradenin yeni anayasaya da yansımasının son derece önemli olduğunu kaydetti.
Bozdağ, "136. madde Diyanet İşleri Başkanlığı'nı düzenliyor. Bu madde içinde laiklik ilkesiyle bağdaşmayan bir husus var. Yeni düzenlemede laiklikle bağdaşmayan bu hususun da Diyanet İşleri Başkanlığı'nı düzenleyen maddeden çıkarılmasında fayda vardır. Nedir o? ?Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı laiklik ilkesi doğrultusunda' diye başlıyor... Yani görevini yaparken laiklik ilkesi doğrultusunda görev yapar diye bir görev tanımı burada yapılıyor. Yani laikliğin izin verdiği kadar din anlatımına, laikliğin izin verdiği kadar hizmete izin veren yapı var. Hâlbuki biliyoruz ki anayasamızda laiklikle ilgili maddelerin gerekçesinde de çok açıkça yazıyor ki laiklik dinin devlete, devletin de dine karışmaması, bütün inançların teminatı sigortası olması, herkesin inandığı gibi yaşamasının laiklik sigortasıdır. Ama 136. maddeye baktığınızda diyor ki 'anlatabilirsin ama benim izin verdiğim kadar, bu müdahaleci bir laiklik anlayışıdır. Doğru bir şey değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevi, İslam konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek. Bunu neye göre yapacak? Laikliğe göre değil, bunu Kur'an ve sünnete göre yapacak. Umarız Uzlaşma Komisyonu üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı tanzim ederken laiklik ilkesi çerçevesinde bu laikliğe aykırı olan sınırlamayı, müdahaleyi ortadan kaldıran adımı birlikte atarlar." ifadesini kullandı.