Akdağ: Kadın örgütleri tecavüzcüye cezanın arttırılması konusunda duyarsız

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Haziran 2012 07:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

3 bakanlık Kürtaj Zirvesi'nde bir araya geldi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın raporu için mutabakat sağlandı. Raporda yasak için 10 hafta sınırı değişmedi. Eğitim ana hedef oldu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Her kürtaj bir cinayettir" çıkışının ardından gündeme gelen kürtaj polemiğinde son viraja girildi. Kürtaj zirvesinde bir araya gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin, pazartesi günü yapılması planlanan Bakanlar Kurulu'nda Kürtaj Raporunu sunacak. Bakan Akdağ, tecavüz cezasının artırılması için Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den talepte bulunduğunu söyledi. Bakanlar Kuruluna sunulacak kürtaj raporunda yasaklama değil kürtajın önlenmesine ilişkin bilinçlendirme ve eğitim verilmesi kararı alındığı öğrenildi. Bakanlarla bir araya geldiği zirvede Akdağ, tartışmalar sırasında tecavüzle ilgili cezaların artırılması gerektiği yönünde talebini Adalet Bakanı Ergin'e ilettiğini bildirdi. Akdağ, "Ne yazık ki kürtaj konusu kadar tecavüzcülerin cezalarının artırılması kamuoyunda ve kadın örgütleri tarafından yeterli tepki görmedi. Tecavüzcüye şu anki cezalar yetersiz. Artırılması için kamuoyundan destek bekliyoruz" dedi. Bilimsel Kürtaj Raporuna göre, kürtajın yasaklanmasının söz konusu olmayacağı öğrenildi. Bunun yerine istenmeyen gebelikleri önlemek için doğum kontrolüne ilişkin eğitim, toplumsal bilinçlendirme, gebe okulunda eğitim verilmesine ilişkin görüş birliği sağlandı. Kürtaj raporunda, şuan yasal olarak gebeliklerin en son 10'uncu haftada sonlandırılmasına ilişkin yasal düzenlemenin korunacağı öğrenildi. Bunun gerekçesi olarak, iki neden sunuldu. İlk neden, 10'uncu haftada yapılan üçlü tarama testiyle ortaya çıkabilen bebeğe ilişkin fiziksel ya da zihinsel engelliliklerin belirlenebilmesi, ikinci neden ise çoğu zaman 10'uncuhaftadan daha öncesinde kadınların gebeliklerini fark edememiş olması gösterildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin raporla ilgili Herkesin vicdanen 'bu oldu' dediği bir kararı Bakanlar Kurulu'na sunacak hale getirdik." dedi. İddiaya göre raporda ayrıca kürtajın pratisyen hekimlere yasak olacağı ve operasyonların sadece hastanelerde gerçekleştirilebileceği maddeleri de yer alıyor. Düzenlemeyle ilgili son sözü Başbakan Tayyip Erdoğan söyleyecek. Başbakan Erdoğan'ın onay vermesinin ardından Meclis'e gönderilmek üzere kanun teklifi hazırlanacak.

HER YIL 80 BİN KADIN ÖLÜYOR

TBMM Araştırma Merkezi kürtaj konusunda bir araştırma yaptı. "Kürtaja ilişkin yasal düzenlemeler" başlıklı araştırmanın konusunu Türkiye'de gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin hukuki düzenlemelerin gelişimi oluşturdu. Buna göre Türkiye'de 1923-1965 arasında kürtaj tamamen yasaktı. 1965-1983 arası süreçte Türkiye'deki hızlı nüfus patlamasının da etkisiyle sağlık tehlikesi olduğunda kürtaja izin verildiği belirtilirken, "sınırlı serbesti dönemi" denilen 1983'ten bu yana 10 haftalıktan küçük bebeklerin annenin isteği ile kürtajına izin verildiği aktarıldı. Araştırmada, dünyada her yıl uygulanan 46 milyon isteyerek gebeliği sonlandırma işleminin 20 milyon kadarının güvenli olmayan koşullarda uygulandığı ve bunların sonucunda 80 bin kadının yaşamını yitirdiği belirtilerek, "Ölümlerin tamamına yakını gebeliğin sonlandırılmasına izin verilmediği veya aile planlamasının yetersiz olduğu ülkelerde meydana gelmektedir" denildi.

Avrupa Konseyi Raportörü: Türkiye bu konuda birçok ülkeden ileride

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi raportörü Josette Durrieu kürtaj yasası ile ilgili tartışmalara ilişkin olarak "Türkiye aslında bu konuda bir çok ülkeye göre önde giden ve ileri bir konumda ülke. Kürtaj her kadın için dramdır ama sonuç olarak haktır. Umarım Türkiye'de kadınlar kazanılmış olan bu haklarını yitirmezler" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber