27. Abant Sonuç Bildirgesi yayımlandı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Haziran 2012 23:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Demokratikleşme

1. Türkiye'deki mevcut kültür demokratikleşmeyi engelleyici etkileri olan bir aidiyet ve ötekileştirme anlayışına dayanmaktadır. Söz konusu anlayışın temel unsurları olan otoriter yapılar ve ataerkil hiyerarşi aileden siyasi hayata kadar yansımakta, özellikle siyasi hayatta çoğunluk hakimiyeti ve demokratik olmayan kurumsal yapılar seklinde kendini göstermektedir. Bu anlayış kalıplarını besleyen iki temel kurum aile ve eğitimdir.

2. Yasama, yargı ve yürütme gibi temel kurumların kuvvetler ayrılığı çerçevesinde geliştirilmesi demokratikleşme açısından önemlidir. Ne var ki bu kurumlardaki insanların kültürü demokratikleşme önünde engel olabilir.

3. Bireysel haklar hukukun üstünlüğü sağlanmadan teminat altına alınamaz çünkü devletin adil davranacağından ve haklarını koruyacağından emin olamayan bireyler bu teminatı farklı gruplarda arayacaklardır. Bu, özellikle kadın hakları için önemlidir.

4. Türkiye'nin insan haklarını etkin biçimde koruyan liberal demokratik bir anayasaya ihtiyacı vardır. Türkiye demokratikleşme anlamında ciddi mesafe kaydetmiştir. Ne var ki bu dönüşümün zaman alan bir süreç olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır.

Dış Politika ve Ortadoğu

5. Türkiye'nin dış politikasının çeşitlendirilmesi olumlu bir gelişmedir. Buna karşın Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da verdiği sözler ve bu sözleri hayata geçirme kapasitesi arasındaki boşluk giderilmelidir.

6. Türkiye'nin bölgede rol model olarak algılanması ekonomik basari ve siyasi gelişmelerle ilgilidir. Türkiye'nin bu rolü hayata geçirebilmesi kendi demokratikleşme sürecindeki başarısına bağlı olacaktır.

7. Türkiye'nin dış politikasına Ortadoğu ile daha iyi ilişkiler de dâhil olmak üzere yeni boyutların eklenmesi Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin önemini ikame edemez.

8. 2015'e kadar olan dönem sadece Türkiye için değil, ayni zamanda Ermenistan için de 1915 olaylarının nasıl ele alınacağının tekar düşünülmesi konusunda değerli bir fırsattır.

Avrupa Birliği

9. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreci, karşılıklı ekonomik menfaatlerle ilgili olmanın yanı sıra, temelde evrensel değerler, hayat standartları ve demokrasinin karşılıklı olarak geliştirilmesi ilgilidir.

10. Vizelerin kaldırılmasını hedef alan kolaylaştırma sureci memnuniyetle karşılanmaktadır. Vizelerin kaldırılması, AB'nin insanların hayatında önem taşımaya devam ettiğini gösterecek ve AB'ye katilim konusundaki toplumsal isteği güçlendirecektir.

11. Müzakerelerin tıkanmasındaki sorumluluk AB üyeliği yönündeki çabaları yavaşlatmasından ötürü hükümete ve yeni başlıklar açılmasını engellemesinden ötürü AB ve AB üyesi ülkelere aittir.

Ekonomi

12. Türk ekonomisi geçtiğimiz on yıl içinde kayda değer bir gelişme göstermiştir. Ne var ki bu gelişme, aralarında cari bütçe açığının da bulunduğu bir takım yapısal sorunlara da neden olmuştur. Mevcut ticari ilişkilerin korunması kaydıyla yurtdışı pazarların çeşitlendirilmesi bu problemlerin asılması adına önem taşımaktadır.

13. Hükümet, ekonomik kalkınmanın itici gücü olan eğitim ve altyapıya yatırım yapmayı sürdürmeli, yatırımlarda katma değer ve yenilik öncelikle hedef alınmalıdır.

14. Kalkınmada başarının sadece ekonomik göstergelerle ölçülmesi yanıltıcı olabilir. Çevre, yenilenebilir enerji, enerji bağımlılığı, bölgesel dengesizlikler ve gelir dağılımı gibi konuları da içine alan kapsamlı kalkınma stratejileri benimsenmelidir.

Medya

15. Türkiye toplumundaki mevcut kutuplaşmanın medya üzerinde direk olumlu ve olumsuz etkileri söz konusudur. Bir yandan birçok görüşün medyada yer alması sayesinde çoğulculuk ve demokrasi kültürü güçlenmekte, öte yandan taraflı ve önyargılı habercilik kamuoyunda medyaya karşı güvensizliğe neden olmaktadır.

16. Mevcut ceza kanunu bireylerin, gazetecilerin ve ifade özgürlüğünün değil, devletin menfaatlerinin korunmasını esas almaktadır. Bu bakış açısı tutukluluklara ve kötü muameleye karşı duyarsız kalınmasına neden olmaktadır.

17. Türkiye medyasındaki sorunlar profesyonelleşme, mesleki etik, ifade hürriyeti, iş ilişkileri ve siyasi-kültürel etkiler etrafında yoğunlaşmaktadır. Kadın gazetecilerin eşit muamele görmemesi buna örnek gösterilebilir. Öte yandan, bu sorunların Türkiye'ye özgü olmayıp dünyanın her yerinde görüldüğü gözden kaçırılmamalı ve konu dengeli bir yaklaşımla ele alınmalıdır.

18. Azınlık gazeteleri ihmal edilmemeli ve eşit muamele görmelidir.

19. Gazetecilik müfredatı bu mesleğin temel unsurları ile ilgili olan mesleki etik, haberleştirme ve sorumlu medya ile ilgili dersler içermelidir.

20. Medya sektöründeki düşük maaşlar ve çalışan hakları gazetecilik mesleğinin cazibesini azaltmakta ve kalifiye kişilerin kendilerini sektörden uzaklaştırması sonucu kapasite kaybına neden olmaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber