Yargıtay Genel Sekreteri: Hakimler ve savcılar paraya tenezzül etmezler
Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, "Türk hakimleri ve Cumhuriyet
savcıları, çok büyük ölçüde şerefli, haysiyetli ve adil insanlar olup, paraya
tenezzül edecek bir karakter zaafı taşımazlar" dedi.
İbrahimhakkıoğlu, Yargıtay Birinci Başkanı Osman Arslan adına yaptığı yazılı
açıklamada, bir gazetede, "Yargının temel sorunu yolsuzluk" başlığıyla
verilen haberin içeriğinin, İstanbul Barosu ile TOBB-TEPAV tarafından yaptırılan
araştırmalara dayandığını kaydetti.
İbrahimhakkıoğlu, şunları kaydetti:
"Bu araştırmaya dayanarak, 'adli yargıda yolsuzluğun yoğun olduğu, yolsuzluk
türlerinden rüşvetin yüzde 56.4; kayırmanın yüzde 37.9; irtikabın yüzde 5.4
ve zimmetin yüzde 0.3 olarak belirlendiği;
avukatların yüzde 94.7'sinin yolsuzluk var dediği' bildirilmekte ve bu araştırmada
İstanbul Barosuna kayıtlı 666 avukatın denek olarak kullanıldığı açıklanmaktadır.
Haberin tabii sonucu olarak da 'adalete güvenin azaldığı' hükmüne varılmaktadır."
Bir yazının haber değeri taşıyabilmesi için "güncel ve doğru olması, haberin
yayınlanmasında kamu yararı bulunması" gerektiğine işaret eden İbrahimhakkıoğlu,
söz konusu haberin bu unsurları taşımadığını kaydetti. Habere konu anketin yeni
gibi sunulduğunu, okuyucunun kandırılmak istendiği savunan İbrahimhakkıoğlu,
"İyi niyet olsa bu anketin seneler önce yapılmış olduğu belirtilirdi. Gerçekten
de söz konusu anket-sözde araştırma, tam altı yıl önce, 1999 tarihinde yapılmıştır.
Altı yıl önceki bir anketin, o tarihte basında geniş şekilde yer almış olmasına
rağmen, durup dururken tekrar bir gazetenin birinci sayfasında sekiz sütuna
manşet olmasının ardındaki amaç bellidir" dedi.
"UYDURMA ANKET"
Söz konusu araştırmanın "bilimsel temellerden yoksun, yargıda yolsuzluk
tespit edebilmek önyargısı ile hazırlandığını, hiçbir somut dayanağı olmadığını,
uydurma bir anketten ibaret" olduğunu ifade eden İbrahimhakkıoğlu, özetle
şunları kaydetti:
"Eğer bu anket doğru olsa, davaların yüzde 56.4'ünde rüşvet alındığı söylendiğine
göre ve bu rüşvet tabiatıyla dava konusunun en az yüzde onu olsa, Türkiye'deki
milyonlarca davanın yüzde 56.4'ünün katrilyonları bulan müddeabihlerinin yüzde
10'u bile 8000 hakime bölündüğünde, Türk hakimlerinin her birinin onlarca trilyoner
olması gerekir ve bu da hemen tespit edilebilir. Türkiye'de hakim ve savcılarımız,
değil trilyonları olmak, günlük maişetlerini zorlukla karşılamaktadır. İlkokul
matematiği ve temel mantık bilen bir insan, bu anketin uydurma olduğunu hemen
tespit edebilir. Türk Hakimleri ve Cumhuriyet Savcıları, çok büyük ölçüde şerefli,
haysiyetli ve adil insanlar olup, paraya tenezzül edecek bir karakter zaafı
taşımazlar.
Her zaman her yerde olduğu gibi Yargıda da yanlış yapan kişiler olabilir. Bu
çok çok az sayıda kişiler hakkında da mensubiyetine göre Yargıtay ya da Adalet
Bakanlığı tarafından derhal gereği yapılır.
Bunlar kamuoyuna açıklanmaktadır. Bilgiye, belgeye ve delile dayalı hiçbir şikayet
sonuçsuz kalmaz."
"SOMUT BİLGİ VARSA BAŞVURUN"
"Yargıyı bu şekilde haksız yere yıpratmak kimseye bir yarar sağlamaz"
diyen İbrahimhakkıoğlu, "Yazının alt başlığında Yüksek Yargı'nın 'Hükümet
yargıyı siyasallaştırıyor' eleştirisinin gündeme damgasını vurduğunun üzerine
basılmasının, yazının yayınlanmasındaki gerçek amacı deşifre ettiğini"
kaydetti.
Hiç kimse ve hiçbir yayın organının yargıcı ve yüksek yargıyı inandığı doğruları
açıklamaktan ve gereğini yapmaktan alıkoyamayacağını belirten İbrahimhakkıoğlu,
bu yayını yapanların elinde somut bilgi ve belge varsa yetkili mercilere iletmek
zorunda olduklarını, bunu yapmanın her şeyden önce yurttaşlık görevi olduğunu
ifade etti.
Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, "Bu görevini yerine getirmeyenlerin
yıllar önce yapılan sözde anketlere sığınarak yayın yapmasını ve yargının günümüzdeki
tutum ve tavrını bununla zayıflatmaya çalışmasını gazetecilik ilkeleriyle bağdaştıramıyoruz"
dedi.