Rüşvet aldığı iddiasıyla tutuklanan uzunköprü savcısı, hakim karşısına çıktı

İddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan C.K., "Suçlamayı kabul etmemekle birlikte, rüşvet olarak verildiği iddia edilen para ve suçüstü işlemleri delil toplamaya yönelik olup, dolayısıyla suçüstü hali yoktur. Bu durumda genel hükümlere göre soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Soruşturma izni alınması gerekir. Bu hususta Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay 5'nci Ceza Dairesi'nin kararlarını ibraz ediyorum. Ayrıca üzerime atılı suçlamayı kabul etmemekle birlikte, rüşvet eyleminden bahsedilebilmesi için öncelikli yapılmaması gereken bir işin yapılması veya yapılması gereken işin yapılmaması için para alınması gerekir. Müşteki hakkında tefecilik soruşturmasından dolayı yapılan yakalama ve tutuklama işlemleri mahkeme tarafından yapılmış olup, cumhuriyet savcısı olarak tutuklama ve tahliye işlemlerini mahkemenin yapması nedeniyle yapılması veya yapılmaması gereken bir işten para alma söz konusu değildir. Eylem yine suçu kabul etmemekle birlikte, belirtmiş olduğum Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay kararları doğrultusunda görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır. Bu nedenlerle öncelikle durma kararı verilerek soruşturma izni alınmasını talep ediyorum" dedi.

Tefecilik suçlaması üzerine Tamer Tezcan ve Ali Tezcan ile birlikte tutuklandığını belirten Sungur Kangal, "Edirne Cezaevi'nden bir süre sonra ortağım Tamer Tezcan, Uzunköprü Adliyesi'ne götürüldü. Tamer'in bana anlattığına göre savcı

bey, 'Yarın da çıkabilirsiniz, bir aya kadar da çıkabilirsiniz. Çıkınca da beni 15, 20 bin görürsünüz' demiş. Tamer savcı beye söz vermiş. Bunun üzerine kardeşim Ali tahliye oldu, birkaç gün sonra da biz tahliye olduk. Tahliye olduktan sonra savcı beyle un fabrikamın ofisinde görüşmelerim oldu. Görüşmelerimizde savcı bey 10 trilyon para kaldırabileceğimizi söyledi. Tahliye olduktan 2 gün sonra Edirne'de buluştuk ve bana bizimle ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve gizlilik kararı olduğunu söyleyerek para istemeye devam etti. Ben de söz verdiğimiz gibi 20 bin lirayı vereceğimi söyledim. Bu konuşmadan 2 gün sonra da ben savcı beyi aradım ve ofisimde buluşarak 4 bin lira parayı kendisine teslim ettim. Ardından da Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundum. Cumhuriyet Başsavcısı'nın bilgisi dahilinde Edirne Emniyeti'nden seri numaraları alınmış 15 bin lirayı bana verdiler. Savcı beyle görüştüm ve bana bir alışveriş merkezinin otoparkına gelmemi söyledi. Ancak ben otoparkta buluşmak istemedim ve kendisine bir restoranda buluşmayı teklif ettim. Savcılık ve polisin bilgisi dahilin de buluşma yerine gittim. Orada savcı beyin yanında kız arkadaşı vardı. Kendileriyle 1.5 saat oturdum. Restoranda oturan kişiler de polis memuruydu.

Ben görüşme sırasında parayı vermek istedim. Ancak kız arkadaşının yanında savcı bey parayı almadı. Kız arkadaşına telefon geldi. Kız arkadaşı telefonla konuşurken savcı beye 'emanetiniz' dedim ve parayı uzattım. Savcı beyde gazeteye sarılı parayı alıp teşekkür edip, pantolonunun arka cebine koydu. Ardan 5 dakika geçtikten sonra Başsavcı ve emniyet görevlileri geldi" diye konuştu.

İfadelerin ardından tutuklu Uzunköprü Cumhuriyet Savcısı C.K., tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti ise, üzerine atılı suçu işlediğine dair olay yeri CD'si, olay yeri tespit tutanağı ve diğer delillerle birlikte kuvvetli suç şüphesinin bulunması nedeniyle tahliye talebini reddetti. - EDİRNE