Rektör Tuncer: Tek çözüm herkesin birbirine biraz daha yaklaştığı bir anayasa

Aksi halde herkesin mutsuz olacağına dikkat çeken Tuncer, herkesin bir diğerine el uzatması, birleşmesi gerektiğini belirtti.

Hacettepe Üniversitesi hazırladığı 'Anayasa Taslağı'nı kamuoyu ile paylaştı. Üniversite'de oluşturulan Anayasa Komisyonu, uzun bir çalışmanın ardından geniş bir kesimin düşüncelerini alarak taslağa son şeklini verdi. Hacettepe'nin hazırladığı 'Anayasa Taslağı', 230 madde, 25 bin 210 sözcükten oluşuyor. Dünya anayasaları ile karşılaştırıldığında orta uzunlukta. "Türkiye Cumhuriyeti'nin insan onuruna ve temel hak ve özgürlüklere dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti" olduğunu öngören 'Anayasa Taslağı'nda dikkat çekici öneriler de yer alıyor. Taslak, 26 Nisan'da Anayasa Uzlaşma Komisyonuna sunuldu ve çok ilgi gördü.

Üniversitede basın toplantısı düzenleyen Rektör Prof. Dr. A. Murat Tuncer, hazırladıkları anayasa taslağının sivil ve çevreci bir anayasa olduğuna dikkat çekti. Irk ve etnik yapıyı tamamen bertaraf eden bir Anayasa olduğunu vurguladı. Bunun üniversite tarafından hazırlanmış bir ilk anayasa olduğunu dile getiren Tuncer, bugüne kadar üniversitelerin anayasa hazırlanması için bir şans tanınıp tanınmadığın ise ayrı bir tartışma konusu olduğunu ifade etti.

LAİKLİK VE DİYANET KONUSU ÇOK GENİŞ ÇERÇEVEDE ELE ALINDI

Laiklik ve Diyanet konusunun çok geniş çerçevede ele alındığını anlatan Tuncer, Atatürk ilke ve inkilapları anlayışının bu taslağın dokusuna işlenmesine özen gösterildiğini kaydetti. Siyasi partilerin kapanmasının sistemden çıkarıldığını dile getiren Tuncer, askerlik ödevi konusunda ise 'vicdani red' konusunun çok açık net ortaya konulduğunu belirtti. Milletvekilliği dokunulmazlığının yeniden gözden geçirildiğini, seçilme yaşının 23 olarak düşünüldüğünü anlatan Tuncer, tek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kalsa dahi korumakla görevli olduğunun ifade edildiğini aktardı.

Tuncer, taslak Anayasasında darbeler konusunda, "Yeni Anayasanın üstünlüğünü güvence altına almak için 'Türkiye halkının egemen iradesinin üstün bir eseri olan bu anayasa, cebir ve şiddet yoluyla ilgası halinde de geçerli kalır, anayasal düzeni cebren kaldıranların fiili kuvveti altında görev alan ve menfaat sağlayanlar yargılanır ve cezalandırılır' biçimindeki bir hükümle demokrasiyi ve anayasal düzeni güvence altına almak için 'demokrasiye hukuk devletine barışa ve özgürlüğe sadık Türkiye halkı, demokratik ve düzenli seçimlerle görev almamış kuvvetler yoluyla kurulan veya anayasanın değiştirilemez hükümlerini değiştirmeye kalkışan hiçbir rejimi, organı veya otoriteyi tanımayacaktır.' biçimindeki hükmü öngörmüştür." maddesinin çok anlamlı olduğunu kaydetti.

TASLAK BİNİN ÜZERİNDE YERE GÖNDERİLECEK

Binin üzerinde yere taslağın gönderileceğini, internet sitesine konulduğunu ve görüşlerin alınacağını dile getiren Tuncer, "Yeni bir Türkiye vatandaşı, halkı tanımı getirmesi, insan hak ve özgürlükleri, çevreye önem vermesi, cinsiyet farkı gözetip koruma altına alması, insan onuru ve şerefini güvence altına alması bakımından yenilik getiriyor." dedi.

Tek çıkış noktasının, ortak noktanın ayrımcılıktan çok birleştiricilik olduğunun altını çizen Tuncer, ırk, dil, din, etni site tüm bunları bırakıp hiçbir ayrım yapmadan tanım yapdıklarını ifade etti. Tuncer, 'Türkiye Halkı' tanımının Atatürk'ün Nutku'ndaki tanıma yakın olduğunu vurguladı. Tuncer, "Birleşmek zorundayız. Bunun haricinde bir uzlaşma olacağına inanmıyoruz. Bir barış ortamı içinde olacağı düşüncesindeyiz. Herkesin bir diğerine el uzatması gerekiyor." şeklinde konuştu.

'YÖK'ÜN ANAYASADA OLMASI SAKINCALI'

YÖK'ün Anayasada olmasının sakıncalı olduğunu dile getiren Tuncer, Anayasalarda zamana göre değişebilecek şeylerin olmaması gerektiğini vurguladı. Anayasada değiştirilemez şeylerin olması gerektiğine dikkat çeken Tuncer, Anayasada değiştirilen maddelerin bulunmasının sürekli bir anayasa değişikliğini gündeme taşıdığını ifade etti.

Türkiye'de son 10 yılda çok büyük, hızlı adımlar atıldığını dile getiren Tuncer, adım atılmayan tek yerin ise üniversite sisteminin olduğunu kaydetti. Tuncer, YÖK ile ilgili çalışmayı önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını söyledi. Rektörlerin nasıl seçilmesinin önemli olmadığını ifade eden Tuncer, performansa yönelik bir YÖK sisteminin olması gerektiğini kaydetti. Tuncer, üniversitelerin sürekli takip edilmesi gerektiğini, gizli kapaklı işlerin olmaması gerektiğini söyledi.

Herkesin konuyu bir tarafa çekebileceğini dile getiren Tuncer, tek çözümün herkesin birbirine biraz daha yaklaştığı bir anayasa olduğunu ve bundan başka bir çözüm göremediklerini belirtti. Tuncer, aksi halde herkesin mutsuz olacağını ifade etti.