Büyükelçi, Maliye müfettişinin iddialarını cevapladı

Haber Giriş : 20 Ağustos 2005 08:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Maliye Müfettişi Hasan Atılgan'ın, Prag Büyükelçiliği'nde harçsız vize verildiği şeklindeki iddiasını yanıtlayan Prag Büyükelçisi Cenk Duatepe, bu vizenin harçsız olmadığını, Osmanlı döneminden beri uygulanan ?Nezaket Vizesi' olduğunu söyledi.

PRAG Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi'ndeki denetimle ilgili olarak Büyükelçi ve Başkatip ile Maliye Müfettişi arasındaki tartışma mahkemeye kadar uzanırken, ?Usulsüz vize' işlemi yapmakla suçlanan Büyükelçi Cenk Duatepe, ?Harçsız Vize' uygulamasının, Osmanlı'dan beri ?Nezaket Vizesi' adıyla uygulandığını bildirdi. Konuyla ilgili 18 Ağustos'ta yayınlanan haber üzerine Büyükelçi Duatepe, Hürriyet'e ?aydınlatıcı bilgi' verdi. Duatepe, özetle şöyle dedi:

ÖNCE BEN KİMİM:

Öncelikle kısa özgeçmişimi sunuyorum: İkinci Katipliğimi harekat öncesi EOKA'nın cirit attığı Kıbrıs'ta, Başkatipliğimi Kıbrıs Barış Harekatı döneminde Atina'da, Müsteşarlığımı ASALA'nın altı arkadaşımı şehit ettiği dönemde Paris'te, Genel Müdür Yardımcılığımı Dışişleri İstihbarat Başkanı olarak PKK'nın en azgın döneminde Ankara'da ve Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkartılış krizini Büyükelçi olarak Şam'da yaşadım.

HARÇSIZ VİZE:

Harçsız vize verilmesi konusunu, Hasan Atılgan benim bilgim olmadan doğrudan Bakanlığımıza sormuş, Bakanlıktan kendisine gerekli izahat verilmiş. Bir sohbet havası içerisinde bir Mülkiyeli ağabeyinin kendinden daha küçük bir dostuna vereceği öğütler mahiyetinde, böyle küçük sorunlarla uğraşmasının kendisine de, görevine de yarar sağlamayacağını söyledim.

NEZAKET VİZESİ:

Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri nezaket vizesi uygulamasının bulunduğunu, Bakanlığın yazısında belirtildiği gibi özellikle Cumhuriyet döneminde bu işlemin kanun ve tüzüklerde yer aldığını, bu uygulamanın tarafımdan buraya has başlatılmadığını, onlarca misyonda uygulandığını, bu misyonların onlarca defa teftiş edildiğini, bugüne kadar hiçbir müfettişin bu uygulamaya karşı çıkmadığını, kendisine de bu konu üzerinde durmamasını telkin ve tavsiye ettim.

SUÇLAYICI KAYIT YOK:

Konsolosluk Şubemizin işlemlerinde bir hatadan doğan aksaklık-eksiklik saptayıp saptamadığını sordum, ?hayır' yanıtı aldım. Nitekim Atılgan'ın nihai raporunda Büyükelçiliğimizi suçlayıcı kayıt yok. Atılgan, ücretsiz vize verilmesi işlemlerinin kötü niyetle yapılmadığını, bize şahsi bir sorumluluk yüklemek niyetinde olmadığını, ancak Bakanlığın cevabındaki kanun ve yönetmelikleri yeterli görmediğini, düzeltmek için bir kanun çıkarılması gerektiğini söyledi. O kadar önemli olmadığını tekrarladım. Israrı üzerine ?Bu kanunu çıkarttırabilirseniz; Hukuk literatüründe Hasan Atılgan kanunu olarak anılacaktır' dedim.

MİSAFİR EDEMEM:

Atılgan'ı ikametgahta konuk edemeyeceğimi, imkanın kısıtlı olduğunu anlattım ve garajın yanındaki bir odayı gösterdim. Atılgan ısrarla, sıfatıyla bağdaşmayan bu odayı, geçici görevli sekreter ile paylaşmak istedi. Bunun doğru olmayacağını, Büyükelçiliğe çok yakın ucuz-temiz bir pansiyon bulunduğunu, bir süre önce gelen iki Sayıştay denetçisini orada konuk ettiğimizi söyledim, ikna edemedim. Maddi konulardaki karakter zafiyetini gösteren ilk olay budur. Bir süre sonra Atılgan, kuralları ihlal edip izinsiz olarak görevini terk ederek 10 günlük bir Budapeşte, Viyana gezisine çıktı. Nihayet yüklü bir parayı sayıp emanet etmeden bir kasaya koyduğunu öğrendim. Atılgan bana itimat telkin etmedi. Prag'a beni değil, Konsolosluk Şubesi işlemlerini denetlemek için gönderildi. Beni denetleyecek kişi hiyerarşide en az benim düzeyimde olmalı.

Atılgan, kayıp 5 bin dolar için Danıştay'a gitti

CENK Duatepe, Hasan Atılgan'ın 20 Aralık 2004 günü kendisine gelerek, Başkatip Yavuzcan'ın kasasına koyduğu 5 bin dolar civarındaki bir meblağın kaybolduğunu, yeşil bir naylon torba içindeki parayı Başkatip Cüneyt Yavuzcan'a teslim etmediği için bir talebinin bulunmadığını söyledini kaydetti. Duatepe, şöyle devam etti: ?Bunun elçilik üyelerine ağır bir itham olduğunu, böylece geçiştirilemeyeceğini vurguladım. Olayı resmi bir dilekçe ile bildirmesini istediğimi, bu dilekçeyi Bakanlığa intikal ettirirken tabiatıyla başka olasılıklara ve bu meyanda paranın kendisince daha önce alınmış olduğunun unutulmuş olabileceğine değineceğimi belirttim. Nezaket gereği bu parayı randevu evlerinde veya kumarhanelerde harcamış olabileceğine değinmedim.' Denetim sırasında uçak biletlerinin ve 5 bin dolarının Büyükelçilik'teki çelik kasadan çalındığını öne sürerek Prag Büyükelçisi Duatepe ve Başkatip Cüneyt Yavuzcan'dan şikayetçi olan Maliye Başmüfettişi Dr. Hasan Atılgan'ın başvurusunu, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Bakanlık Teftiş Kurulu'na olayı incettikten sonra, soruşturma izni vermemişti. Atılgan da, Gül'ün kararının iptali ve soruşturma yapılması için Danıştay'a başvurdu.

Hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber