Alkol sınırı aşağı çekildikçe ölümlü kazalar azalıyor

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 21 Ağustos 2012 19:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Alkol kaynaklı trafik kazalarını inceleyen İzmir Adli Tıp, kamuda sıfır promil uygulamasının kazaları en aza düşürdüğünü tespit etti. Aynı araştırmada özel araç sürücülerine uygulanan 0,50 promil sınırının ise 14 kat daha fazla kazaya yol açtığı belirlendi. Uzmanlar, yasal sınırın aşağı çekilmesini istiyor.

İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı, alkole dayanan trafik kazalarıyla ilgili önemli bir araştırmaya imza attı. Yaralamalı 224 kazayı inceleyen kurum, alkolde yasal promil sınırıyla ilgili çarpıcı sonuçlara ulaştı. Buna göre kamu ve özelde farklı uygulanan promil sınırlaması kaza oranlarına doğrudan etki yapıyor. 0,50 promile kadar alkol kullanımına izin verilen özel araç sürücüleri, '0' promil sınırı bulunan resmî ve ticarî araç sürücülerine oranla 14 kat daha fazla kazaya karışıyor. 22. Uluslararası Adli Tıp Kongresi'ne bilimsel yayın olarak sunulan çalışmaya konu olan 191 özel araç sürücüsü içinden 55'inin yasal sınırın üzerinde alkol aldığı görüldü. Sıfır promil uygulaması yapılan resmî ve ticarî araçlarda durum tam tersi çıktı. Kazaya karışan 33 sürücünün sadece biri alkollüydü. Kurumun yaptığı bir diğer çalışma da tespitleri destekledi. Buna göre Türkiye'de ölümlü kazaların yüzde 55'inde alkol etkili oldu. 0,20-0,50 promil arasında bile ölümlü kaza riski, hiç alkol almayan sürücülerin karıştığı kazalara oranla 'dört' kat fazla. Dünyadaki örnekleri de araştırmaya ekleyen Adli Tıp, yasal limitleri düşüren ülkelerde ölüm oranlarının yüzde 40'lara kadar indiğini belirledi. 2002'de Japonya'da yasal sınır 0,30 promile düşünce ölümlü kazalar yüzde 38 azalmış.

Trafikteki alkol kullanım sınırıyla ilgili çalışmayı, İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Daire Başkanı Adli Toksikoloji Uzmanı Dr. Nuri İdiz hazırladı. 2010 ve 2011 yılları arasında Adli Tıp'a gelen yaralanmalı trafik kazalarını tek tek inceledi. Özel araç sürücüleri ile resmi ve ticari araç sürücülerini ayırdı. 191 özel araç sürücüsünün üçte birine yakınının yasal sınırın üzerinde alkollü olduğunu belirledi. Resmi ve ticari araçlarda ise 33 sürücünün sadece biri alkollüydü. SPSS isimli programla bu sonuçları değerlendiren İdiz, özel araç sürücülerinin diğerlerine göre 14 kat daha fazla kazaya karıştığını hesapladı. İdiz'e göre bu çalışma, trafikte müsaade edilen kan alkol düzeyinin birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi 20 veya 30 mg/dl değerine düşürülmesi gerektiğini gösteriyor. İdiz'in yaptığı bir diğer çalışmada ise 291 yaralanmalı, 57 ölümlü toplam 348 trafik kazası olgusu incelendi. Gelen kişilerin yüzde 37'sinde alkol pozitif çıktı. Ayrıca özel araçlardaki yasal sınırın gerçekçi olmadığı bu çalışmaya da yansıdı. Yasal sınırın altında kabul edilen 0,21- 0,50 promil düzeyinde ölümlü trafik kazası riski, kanda alkol saptanmayanlara göre dört kat artmıştı.

Adli Tıp'ın çalışmasını değerlendiren uzmanlar, trafikte alkollü bulunma sınırının aşağıya çekilmesi için acilen yasal düzenleme yapılması gerektiğine işaret ediyor. 2009'da Yargıtay Başkanlığı'nın katkısıyla düzenlenen 'alkollü araç kullanırken güvenli sürüş' konulu çalıştayda çıkan sonuçlar da bu görüşleri destekliyor. Çalıştay Türkiye'de sınırın 0,30 promile çekilmesini öneriyor.

Bunu gerçekleştiren ülkelerde ölüm oranlarının yüzde 40'lara kadar düşmesi de konunun önemini ortaya koyuyor. Adli Tıp'ın çalışmasına yansıyan veriler dikkat çekici. 2002'de yasal sınırı 0,30 promile düşüren Japonya, ölümlü kazaları yüzde 38 azalttı. İsveç sınırı 0,20 promile çekince ölümlü kazalar yüzde 10 düştü. Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Macaristan'da ise alkollü araç kullanmaya tolerans gösterilmiyor.

Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sefa Saygılı'nın verdiği bilgilere göre İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili çalışma yürütüyor. Sınırın düşürülmesi için yasal düzenleme yapılmasının gerekmediğini sadece Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde bir değişikliğin yeterli olacağını dile getiren Saygılı, "Oran aşağıya çekilirse bu sınırın hemen geçeceğini bilen sürücü ağzına tek yudum içki koymaz. Ceza onun bu işi yapmasını engeller." diyor. Daha önce alkollü olduğu için iki kere ehliyetine el konulan Şenol Y. de alkol kullananlar için 0.5 promilin bir sınır olarak görülmediğinin altını çiziyor ve ilginç bir tespitte bulunuyor: "Bir bardak içeyim, kalkarım. Sınırı da geçmem diye oturan herkes o sınırı aşmadan kalkmaz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber