Bedeninizi doğal yollarla arındırın

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 26 Ağustos 2012 12:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlıklı beslenmek, ideal kiloda olmak ve ?çağımızın hastalığı' diyerek normalleştirdiğimiz sağlıksızlıktan uzak durmak bu kadar zor mu? Moda akımı olarak düşünmeye başladığımız, adı klişeleşen detoks programları gerçekte hangi amaca hizmet eder? Detoksla aynı anlama gelen ?arınma' halini araştırdık...

Zeynep BAKIR

İdeal kilosunda olan, herhangi büyük sağlık sorunu yaşamayan etrafımızdaki hemen hemen herkes kronik rahatsızlıklardan şikâyetçi? Sürekli yorgunluk, baş ağrısı, uyku problemleri, odaklanamama? Bu tip sorunlar karşısında, ?dinlen, geçer' ya da ?çağımızın hastalıkları' diyerek basit ve geçiştirilmesi kolay tespitlerde bulunuruz. Ancak sağlıklı bir insan olmamıza rağmen neden bu sorunları yaşıyoruz diye araştırmaya başladığımızda elimize, Doktor Yaşar Yılmaz'ın yazdığı ?Arınma Kitabı' geçti. Kitabı bir solukta okumamızın ve ?beslenme dersini' anlamamızın sebebi, bildiğimizi sandığımız birçok şeyi aslında bilmediğimizi gösteriyor oluşu. Kitap adından da anlaşıldığı gibi detoks yani arınma hakkında detaylı bilgiler veriyor ve sağlıklı olabilmenin kilit taşlarını tek tek gösteriyor. Kitabı referans alarak hazırladığımız haberde kendi beslenme şekliniz üzerine düşünebilir, arınmanın çok da zor olmadığını görebilirsiniz?

BÜTÜNSEL TIP NEDİR?

Sağlığımızı kaybetmeden önce sağlığı korumanın bir yolu da bütünsel tıbbın ne olduğunu anlayabilmekten geçiyor. Kitap da bu konuyla başlamış anlatacaklarına? Bütünsel tıbbın sağlık anlayışı, hastalıkları iyileştirmekten çok, doğal yöntemlerle sağlığı koruma odaklı çalışıyor. Beslendiği yer ise ?geleneksel doğu tıp' yöntemleri. İnsanın bedeninin, zihninin, duygu ve düşüncelerinin, yaşadığı hayatın ve sosyal çevrenin topyekûn ele alındığı, doktorun hastasına zaman ayırıp onu dinlediği, hastanın iyileşme sürecine doktorunun ortak olduğu bir sistem, bütünsel tıp.

DOĞAYA HÜKMETME

Kısacası, sağlıklı olmak doğaya hükmetmekten değil, onunla uyum içinde yaşamaktan geçiyor. İnsanlara o anki acılarını dindirecek geçici çözümler uygulamak yerine, kalıcı hayat tarzı değişiklikleri öğretiyor. Bunun için de yapılması gereken yediklerimizin farkında olmak ve düzenli olarak arınmak?

?Detoks' ismi çok kullanıldığından moda trendi gibi görülebilir. Ancak meselenin özü arınmak... Arınmak neden bu kadar önemli hâle geliyor ve sağlığımızla nasıl bir ilgisi var diye soracak olursak çevremize bakmak yeterli olabilir. Yeryüzünde yaşayan kişi başına, her gün 1,5 kilo kimyasal üretiyoruz. Soluduğumuz havadan yediğimiz gıdalara kadar her şey zehir taşıyor. Ciddiye alınması gereken en önemli bilgi şu: İnsan bedeni zararlı atıkları, stresi biriktirir ve bunlar düzenli olarak arındırılmazsa hastalıklara yol açar.

?Toksinleri vücudumuzdan atmalıyız? en sık duyduğumuz cümleler arasında? Toksin, bedende zararlı etkiler doğuran, biyokimyasal ve yapısal fonksiyonlarını bozarak doku ve organları tahrip eden maddelerin genel adı. Vücudun normal aktiviteleriyle üretilen ürik asit, laktik asit, amonyak ve isteyerek ya da istemeyerek dışarıdan aldığımız toksinleri vücudumuzdan atmamız şart.

PH PIRLANTA KADAR ÖNEMLİ

pH bir sıvının asit mi, alkali mi, yoksa nötr mü olduğunu ifade eder. Sağlıklı olmak için vücut değerinin 7,1-7,5 pH arası hafif alkali bir değerde olması gerekir. Ancak aşırı şeker, aşırı hayvansal ürünler ve endüstriyel gıdalar bu değerin 7'nin altına düşmesine sebep olur, hastalıklar baş gösterir.

Bazı yiyecekler sindirildikten sonra bedende asit etki yaratırken, bazıları yarattıkları alkali etkiyle bedendeki asidi nötralize eder. Hücrelerin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi, hücresel atıkları da kolaylıkla atabilmesine bağlıdır. Bunu yapabilmenin tek yolu bedenin alkali durumunda olmasıdır. Pek çok sebze ve meyvede bulunan potasyum sitrat, bedende alkali etki yaratırken hayvansal gıdalar sülfirik asit üretimine neden olur.

TEHLİKELİ OLANLAR

Hayvansal proteinler kandaki asit oranını artırır ve sindirimleri zor olduğundan bağırsak duvarlarında yapışkan bir mukus tabakası oluşturur. Sindirilemeyen atıkların bağırsaklarda çürümesiyle oluşan toksinler bağırsaklardan kana geçer ve kronik hastalıklarına sebep olur. Unlu ve işlenmiş ürünlerse bedende asit oluşturur. Sindirilmeleri için yüksek miktarda enzim ve enerji harcar.

ŞEKER, KEMİK ERİMESİ YAPAR

Son zamanlarda şeker, en büyük düşman olarak görülüyor hâlbuki zihnimiz açılması için sınavlardan önce bol bol yediğimiz masum ve renkli şeyler değil miydi? Rafine şeker, kandaki asit oranını artıran en tehlikeli gıda olarak görülüyor. Şeker ve şekerli pastörize meyve suları, gazlı içecekler içtiğimizde bedende yarattığı asit ortamı, başta kalsiyum olmak üzere, alkali minerallerini nötralize eder. Böylece beden, kandaki asit baz dengesini yeniden oluşturabilmek için kemiklerden ve dişlerden kalsiyum çeker. Azalan kalsiyumla diş problemlerinin yanı sıra, kemik erimesi de sırada bekleyen ilk hastalıktır.

İDEAL ORAN

Bedendike asit-alkali dengesini sağlamaya yönelik bir beslenmede ideal denge yüzde 60 oranında alkali, yüzde 40 oranında asit içeren beslenmedir. Tedavi amaçlı yani arınma oruçlarında ise bu oran yüzde 80 alkali, yüzde 20 asit olmalıdır.

ALKALI YİYECEKLER LİSTESİ (Bu yiyecekleri mevsiminde yiyebilirsiniz)

SEBZELER: Yeşil yapraklı tüm sebzeler ve suları, brokoli, kırmızıbiber, kuşkonmaz, kabak, hindiba, fasulye, ıspanak, su yosunu, pazı, lahana, yer elması, kişniş, fesleğen, Brüksel lahanası, karnabahar, havuç, pancar, patlıcan, tere, marul, bezelye, turp.

MEYVELER: Karpuz (çekirdekleriyle), domates, limon, greyfurt, Hindistancevizi, avokado.

TAHILLAR & BAKLAGİLLER: Karabuğday, kabuklu pirinç, darı, mercimek, fasulye; tohumların, baklagillerin ve tahılların filizleri.

KABUKLU YEMİŞLER VE TOHUMLARI: Badem, Hindistancevizi, keten tohumu, kabak çekirdeği (çiğ), susam, ayçiçeği çekirdeği (çiğ).

YAĞLAR: Tüm soğuk pres sızma yağlar.

ÇİM SULARI: Buğday, arpa, yulaf çimi.

DİĞER: Alkali su, keçi sütü, badem sütü, bitki çayları, baharatlar, fermente yiyecekler.

EKMEKLER: (Sadece kahvaltıda, sınırlı) Glutensiz ve mayasız tam tahıllı ekmekler.

ASİT YİYECEKLER LİSTESİ (Bunlardan uzak durun): Salam, sosis, sucuk, margarin, yapay tatlandırıcılar, rafine şeker, alkol, kafeinli içecekler, siyah çay, pastörize içecekler, enerji içecekleri, gazlı içecekler, aromalı içecekler, mayonez, ketçap, unlu gıdalar, işlenmiş gıdalar, paketlenmiş ve konserve edilmiş yiyecekler, dondurulmuş gıdalar, mikrodalgada ısıtılmış hazır besinler, fast-food.

ARINMAYA YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN

Tüm bu bilgiler günlük rutininizde beslenirken göz önünde bulundurmanız gereken ve neden arınmamız gerektiğini anlatan temel tıp ve beslenme bilgileri. Arınmaya karar vermek ve uygulamak bir hazırlık sürecinden geçiyor. Tüm bu anlatılan ?az kullanın' uyarıları ?hiç kullanmayın'a döndüğünde ruhen buna hazır olmanız şart. Örneğin arınma döneminde sigara içmemeniz gerekiyorsa zihninizi buna hazırlamanız gerekli. Arınma orucu başlangıcı ve sonu olan beslenme biçimi olduğundan bu süre kişiden kişiye değişebilir. Sağlıklı bir insan üç gün süren arınma oruçları tutabilir. Ancak arınma programını ilk defa deneyecek olanlar için bu süre fazla uzun. Özellikle arınma orucuna yeni başlayanlar için en uygun yöntem 1 ay boyunca, haftanın 6 günü hayvansal, unlu, şekerli, işlenmiş gıdaların yer almadığı sebze yemekleri ve salatalardan oluşan bir beslenme şeklini uygularken haftanın 1 günü arınma orucu tutulabilir. Haftada 1 gün tutulan arınma oruçlarında 36 saatlik bir süre boyunca katı gıdalardan uzak durmak, sadece arınma içecekleri içmek yeterli olacaktır. Örneğin cumartesi akşam yemeğinden sonra oruca başlanır, pazar gün boyu arınma içecekleriyle beslenilir. Pazartesi sabah kahvaltısıyla oruç bozulur ve yine tayin edilen yasaklı yiyecekler hiç ya da az şekilde yenmeye devam edilir.

BUNLARI İÇİN

Arınma orucunda içilmesi gereken içeceklerden bazıları şunlar:

Elma suyu: Vitamin C, potasyum, magnezyum, demir ve lif açısından zengindir. Mide boşken içildiğinde bağırsakları çalıştırma etkisi vardır.

Armut suyu: Güçlü bir idrar söktürücü etkisi vardır.

Karpuz suyu: Önemli bir antioksidandır. Özellikle çekirdekleri ve beyaz kabuklarıyla sıkılması önerilir.

Patates suyu: Çiğ patates suyu arındırıcı bir içecektir. Sindirim sistemi fonksiyonlarını güçlendirir.

Potasyum suyu: Havuç, kereviz, maydanoz, ıspanak karışımı sebze suyu bu isimle anılır. Vücudun gereksinim duyduğu bütün organik mineralleri ve tuzları içerir. Ayrıca midedeki aşırı asit oluşumunu engeller.

Lahana suyu: Kırmızı lahana beyaz lahanaya göre C vitamini daha fazla bir besindir. Lahana suyu bağırsaklar için eşsiz bir arındırıcıdır. Özellikle fazla kilo ve obeziteye karşı etkilidir.

Yeşilbiber suyu: Yüksek miktarda silisyum içerir ki bu mineral saç ve tırnak gelişimi için çok önemlidir.

Kereviz suyu: Arınma programlarının vazgeçilmez besinidir. Hem yaprakları, hem sapları sıkılır. Tüm ihtiyaç duyduğumuz vitaminler, potasyum, folik asit, kalsiyum, magnezyum, demir, fosfor ve sodyum takviyesi yapar.

Salatalık suyu: Bilinen en iyi idrar söktürücüdür. Bedenin pH dengesini sağlar. Yüksek miktarda silisyum ve kükürt içermesi nedeniyle saç uzamasına yardımcı olur. Kabuklarıyla birlikte sıkılmalıdır.

Detoks kokteyli: Sarımsak, limon suyu, greyfurt suyu ve zeytinyağı karıştırılır; yatmadan önce içilir. Etkin bir karaciğer arınması için uygun bir karışımdır.

Hangi hastalıklara iyi geliyor?

Arınmak aynı zamanda birçok hastalığın da önüne geçmek anlamına geliyor. Bu hastalıklardan bazıları kalp yetmezliği, damar sertliği, lenf ve ödem hastalıkları, bronşit, astım, kabızlık, karaciğer yağlanması, idrar yolları enfeksiyonu, diyabet, obezite, gut hastalığı, kireçlenme, romatizmal hastalıklar, baş ağrıları, migren, akne ve sedef?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber