Kör kurşunun bozduğu oyun

Efsun Yılmaz

Karabağlar ilçesi Çalıkuşu Mahallesi'ndeki evinde AA muhabirine açıklama yapan Gülhan ve Ufuk Ceylan çifti, oğulları Umut'un 27 Ağustos'ta General Asım Gündüz Parkı'nın kaydırağında oynarken rastgele açılan ateşle yaşamını yitirdiği anları, o günden sonra neler yaşadığını ve beklentilerini anlattı.

Anne Gülhan Ceylan (37), Umut'un neşeli, söz dinleyen ve çevresi tarafından çok sevilen bir çocuk olduğunu ifade ederek, son günlerde de oğlunun ilkokula başlayacak olmasının heyecanını yaşadığını söyledi.

Umut'u 2 hafta önce Hüseyin Akdağ İlköğretim Okulu'nun 1. sınıfına yazdırdıklarını, okul alışverişi yapıp ayakkabı aldıklarını, evden okula gidiş yolunu bile belirlediklerini anlatan anne Gülhan Ceylan, olay günü yaşadıklarına ilişkin şunları kaydetti:

"Bütün gün ablasıyla oynadı, akşam yemeğini hazırlarken de gezmek için babasından izin istedi. Ben de parkı unutturmak istedim. Saatler geçti 22.00 civarı yeniden parkta oynamak isteyince kıramadık. Ben, ablası ve Umut bir sokak aşağıdaki parka gittik. Park çok sessizdi. Geri dönmek istedim, ablası kabul etti ama Umut ana sınıfından arkadaşını gördü ve 5 dakika daha oynamak istedi. O, 5 dakika 20 dakika oldu, çocuğum oyuna doyamadı ama bir maganda kurşunu geldi onu bizden aldı."

-"Ona yaşatmak istediğimiz çok hayallerimiz vardı"-

Umut'un kaydırakta kayarken yere düştüğünü, sırtının kanadığını anlatan Gülhan Ceylan, çağırdıkları ambulansla Umut'u Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüklerini ve burada çocuğunun sırtında kanamaya neden olan şeyin basit bir çizik değil, bir kurşun olduğunu öğrendiklerini belirtti.

Anne Ceylan, o günden bu yana da kendisini boşlukta hissettiğini kaydederek,

"Evim o günden bu yana hiç boş kalmadı, sağolsunlar bizi yalnız bırakmadılar ama benim beynimde bir boşluk var. Yaşadıklarımı hiç kabul edemiyorum. Umut'un daha yaşayacak çok günü vardı. Önce polis, sonra pilot olmak istiyordu. Bizim anne-baba olarak ona yaşatmak istediğimiz çok hayallerimiz vardı" diye konuştu.

Oğlunun vurulduğu parkın adının "Umut Parkı"na dönüştürüleceğini belirten Ceylan, "Dönse ne, dönmese ne... Benim Umut'um dönmeyecek. Umut'un adı, bende, babasında, evinde, sevenlerinde yaşayacak. Okusaydı daha güzel şeyler başaracaktı" ifadesini kullandı.

Ceylan, son günlerde buralarda silah sesi duyulmadığını, fuardaki silah standının da kaldırıldığını anlatarak, "Bu büyük bir başarı. Belki bir kanun çıkarılır, bir daha hiç kimse maganda kurşunuyla ölmez. Ben çocuğumun o küçük bedeniyle çok işler başaracağına inanıyorum" dedi.

-Başlayamadığı okulda adı yaşayacak-

Oğlunun, kayıt yaptırmak için gittikleri Hüseyin Akdağ İlköğretim Okulu'nda da kendini sevdirdiğini dile getiren Gülhan Ceylan, okul yöneticilerinin kendilerine, "Okulda da oğlunun adını yaşatacaklarını" söylediklerini kaydetti.

"Boğazımda bir yumru, içimde bir ateş, içimdeki yangın hiç bitmiyor" diyen anne Ceylan, "O kurşunu atan, sıfatını ne koyarsanız koyun, o ortaya çıkacak ya da büyük devlet adamlarımız bu işi yapacak. Bunu bekliyorum" şeklinde konuştu.

Bir beyaz eşya şirketinde çalışan baba Ufuk Ceylan da Türkiye'de yaşamın

"şans eseri" sürdüğünü belirterek, silahsızlanma konusunda çıkacak yeni bir yasanın insanların yaşama şansını yükseltebileceğini söyledi.

Baba Ceylan, "Şansına yaşamayalım' diyorum. Ölümler yaşamın içinde olan şeyler. İnanç varsa böyle düşünüyorsunuz. Yapacak bir şey yok. Ama yaşama şansımızı yükseltebiliriz diye düşünüyorum. Benim oğlum belki de elimde can verdi. Bunu henüz kavrayamıyorum ama bundan sonra böyle ölümler olmasını istemiyorum."

Yayıncı: Şükran Yücel/Murat Paksoy