AB Kıbrıs deklarasyonu onaylandı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Eylül 2005 18:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Deklarasyonda, Türkiye'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ni müzakere sürecinde tanıması gerektiği, bu gerçekleşmezse müzakerelerin askıya alınabileceği belirtiliyor.

Metinde ayrıca, Türkiye'ye liman ve havaalanlarını müzakere sürecinde Rumlara açması çağrısı da yapılıyor ve 1 mayıs 2004'ten itibaren AB üyesi olan 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, uluslararası hukuk çerçevesinde devlet olarak tanındığı kaydediliyor.

Karşı deklarasyonda, Türkiye'nin tüm AB üyesi ülkeler ile arasındaki ilişkileri en kısa sürede ve hukuki olarak normalleştirmesi beklentisine yer veriliyor.

Metinde Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, 3 ekimde resmen başlaması öngörülen tam üyelik müzakerelerinde başlıkların açılmayacağı mesajı veriliyor.

Hangi değişiklikler yapıldı?

Önceki metinde, Türkiye'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımasıyla ilgili olarak "bütün üye ülkelerin önceden tanınması üyeliğin gerekli bir parçasıdır" deniliyordu.

Böylece Türkiye'nin üyelikten önce Güney Kıbrıs'ı tanıması gerektiği ima ediliyordu. Ancak Rumlar, tanımanın müzakerelerin sonuna bırakılmasına karşı çıktı. Bu kez metin değiştirilerek ifade, "bütün üye ülkelerin önceden tanınması, katılım sürecinin gerekli bir parçasıdır" şekline dönüştürüldü.

Bütün bu sürecin 2006'da değerlendirileceği altıncı paragraf olarak metne eklendi. Böylece, Kıbrıs Rum Kesimi'nin tanınması sorunu önümüzdeki yıl yapılacak görüşmelerin de içine çekilmiş oldu.

Son metinde, Kıbrıs sorununun çözümünde Birleşmiş Milletler'in rolüne de açıklık getirildi.

İngiltere, "Türkiye, NATO'da Rumlara uyguladığı vetoları kaldırmalı" ve "Türkiye, tam üyelik görüşmelerinin hükümetler arası olacağı bilincinde hareket etmeli" maddelerinin müzakerelerle ilgili Çerçeve Belge'ye eklenmesini kabul etti.

Çerçeve Belgesi görüşülüyor

AB Daimi Temsilcilerinin Müzakere Çerçeve Belgesi üzerindeki görüşmeleri ise sürüyor. Çerçeve Belgesi'ne girmesi kesinleşen iki maddenin şöyle olduğu belirtiliyor:

Uluslarası ilişkilerde Türkiye'nin veto hakkını AB üyesi ülkelere karşı kullanması

Türkiye'nin tüm AB ülkeleri ile ilişkilerinde hükümetlerle muhatap olduğunun bilincinde olması

Müzakere Çerçeve Belgesi'ne ayrıca Ege ile ilgili bir maddenin de dahil edilmek istendiği belirtiliyor.

Belge üzerinde özellikle Avusturya'nın tavrı nedeniyle henüz uzlaşmaya varılamadığı belirtiliyor.

AB'nin yürütme organı olan AB Komisyonu tarafından hazırlanarak onaya sunulan Müzakere Çerçeve Belgesi'nin, ay sonundan önce AB karar organı olan AB Konseyi tarafından onaylanması gerekiyor. Belgeye 'imtiyazlı ortaklık' seçeneğine ilişkin ifadeler sokturmak isteyen Avusturya'nın 'yalnız kaldığı' ifade ediliyor.

Müzakere Çerçeve Belgesi'ne ilişkin görüşmelerin devam edeceği, 26 eylülde, AB Dönem Başkanı İngiltere'nin önerdiği olağanüstü AB Konseyi toplantısının yapılma olasılığının düşük gözüktüğünü, belgenin yazılı onay sürecinden geçebileceği belirtiliyor.

Rum ve Yunan hükümetleri memnun

Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan AB'de varılan anlaşmadan memnun. Rum Yönetimi Sözcüsü Kipros Hrisostomidis hem deklarasyon, hem de Türkiye'nin Müzakere Çerçeve Belgesi'nin kendileri açısından başarı olduğunu vurguladı.

Karşı deklarasyonun hiç de küçümsenmeyecek bir önem taşıdığını vurgulayan Hrisostomidis, 'Türkiye'nin AB ile ilişkilerini normalleştirmesini' Türk askerlerinin Ada'daki varlığı ve Türkiye'den gelen göçmenler gibi 'anormal durumların ortadan kalkması' olarak algıladıklarını kaydetti.

Atina'da ise Hükümet Sözcüsü Teodoros Rusopulos, uzun süren, çetin ve ısrar gerektiren bir süreç yaşandığını, sonucun ise kendileri için tatmin edici olduğunu belirtti.

Türkiye'nin Kıbrıs deklarasyonu

Türkiye, 29 temmuzda AB dönem başkanı İngiltere'nin Türkiye'ye gönderdiği Ek Protokol metnini imzalamıştı.

Türkiye, protokole imza atarken, Kıbrıs cumhuriyeti'ni tanımadığını da yayımladığı bir deklarasyonla ilan etti. Deklarasyon, özellikle Fransa ve Rum yönetiminin tepkisine yolaçmıştı.

Deklarasyonun içeriği:


Türkiye siyasi çözüm için kararlılığını sürdürmektedir
Bu protokoldeki Kıbrıs Cumhuriyeti 1960'daki ortaklık devleti değildir
Türkiye için Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafını temsil etmemektedir
Türkiye KKTC ile ilişkilerini değiştirmeyecektir
Türkiye bu protokolle Kıbrıs Cumhuriyeti'ni herhangi bir şekilde tanımış olmayacaktır
Kapsamlı çözümle birlikte Türkiye yeni oluşacak devlet ile ilişkiler tesis etmeye hazırdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber