Yol kesen PKK'lıyı öldüren polis hakkında suç duyurusu/ Video
Tunceli'de dün akşam yol kesen PKK'lıların içinde bulunduğu yolcu minibüsünü
durdurmak istemesi üzerine araçtan inip çatıştığı teröristlerden birini öldürüp,
diğerini de yaralayan polis memuru hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Polis memurunun bulunduğu yolcu minibüsünün yetkilisi Haydar Bulut, polisin
diğer yolcuların hayatını tehlikeye attığını ileri sürdü.
Tunceli- Pülümür yolunda de dün akşam saatlerinde yol kesen PKK'lıların, içinde
bulunduğu yolcu minibüsünü de durdurmak istemesi üzerine araçtan inip, PKK'lılar
çatışan polis memuru hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.
Tunceli- Erzincan ve Elazığ arasında yolcu taşıyan VİP Sevgi Turizm Şirketi'nin
yöneticisi Haydar Bulut, bürosunda düzenlediği basın toplantısında, yolcuların
hayatını tehlikeye attığı iddiasıyla, yol kesen PKK'lılar ile çatışmaya giren
polis hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
"POLİS YOLCULARI TEHLİKEYE ATTI"
Polis memurunun yasak olduğu halde Tunceli- Erzincan karayolunda seyahat ettiğini
ileri süren Haydar Bulut, şunları söyledi:
"11.10.2012 tarihinde saat 15.30 sularında içinde 4 yolcu bulanan şirketimize
ait 23 LE 627 plakalı aracımız ile yolcuları Erzincan'a taşıdığımız sırada,
yolun 30'uncu kilometrede yol kesen PKK'lılar şirketimize ait aracı durdurup
kimlik kontrolü yapmak istemişlerdir. Araç durdurulduktan sonra bir PKK'lı araca
yaklaşarak, 'kimlik kontrolü yapılacak' dediği sırada şoförün hemen yanında
oturan ve daha sonra polis olduğunu öğrendiğimiz şahıs, belinden silahını çekerek
4-5 el ateş ederek PKK'lıyı vurmuştur. Araç içindeki polis memurunun ateş etmesiyle
birlikte arabanın arkasında bulunan diğer PKK'lılar da araca ateş etmeye başlamıştır.
Ateş altında kalan araç şoförü ve diğer yolcular, yol kenarındaki bir kaya ve
köprünün altına yaralı olarak sığınmışlardır. 10-15 dakika sonra silah sesleri
kesilince köprünün altına sığınan polis memuru, şoförümüze bağırarak aracı Tunceli
yönüne döndürmesini istemiş, ancak şoför güvenli bir durumun olmadığını ve araca
gidemeyeceğini söylediği sırada polis memuru kendisi arabaya girip aracı Tunceli
yönüne çevirerek şoför dahil diğer 3 yaralı yolcuyu da araca alarak aracı Tunceli'ye
kadar kullanmış ve yaralıları hastaneye getirmiştir."
"SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"
Yolcuların can güvenliğini tehlikeyi soktuğu iddiasıyla polis memurundan şikayetçi
olduklarını ifade eden şirket yetkilisi Bulut, "Tasvip etmediğimiz bu olaydan
derin üzüntü ve acı duymaktayız. Bunu özellikle belirtmek istiyoruz. Ayrıca
güvenlik güçlerine yasak olan bu yolda seyahat edip, bizim ve yolcularımızın
can güvenliğini tehlikeye soktuğu için polis memuru hakkında yetkili mercilerin
gerekli yasal işlemleri başlatılmasını istiyoruz. Şirket olarak da yolcularımızın
can güvenliğini tehlikeye soktuğu için polis memuru hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na
suç duyurusunda bulunduk" dedi.
SÜRÜCÜ YAŞADIKLARINI ANLATTI
PKK'lıların saldırısına maruz kalan aracı kullanan Tansu Özdağ, yaşadığı dehşet
anlarını hala unutamadığını belirterek, şunları anlattı:
"Saat 15.30 sularında 4 yolcu ile yola çıktık. 30'uncu kilometrede yolumuzu
kesen 2 PKK'lı araçları durdurarak bize yaklaştı ve benim oturduğum pencereden,
'kimlik kontrolü' dedi. Ben elimi cebime atıp kimliğimi çıkarmak istediğim sırada
polis olduğunu bilmediğim şahıs hemen yanımda oturuyordu. Ve birden yanımdaki
adam silahla PKK'lıya 5 el ateş ederek vurdu şoka uğradım ve ne yapacağımı şaşırdım.
Her yerden kurşun gelmeye başladı. Kalçamdan hafif yaralandım, sonra yol ortasındaki
pikapın arkasına gittim. Araçtaki diğer 3 kişi de yaralandı. Onlar da geldi
yanıma. Sonra yolun kenarına gidip köprünün altına girdik bekledik. O sırada
polis memuru da yanımıza geldi. Yaklaşık 15 dakika sonra silah sesleri susunca
polis bana, 'hadi git aracı Tunceli yönüne cevir' dedi. Ben kabul etmedim. Silahlı
adamların yukarda olduğunu, bizi vurabileceklerini belirtim. Bunu dedikten sonra
polis aniden yerinden fırladı ve araca binip yaralı halde aracı hızlı bir şekilde
Tunceli yönüne çevirdi ve 'çabuk olun' diye bize bağırdı. 'Hadi birden gitmemiz
lazım, hızlı hareket edin, hızlı olun araca binin hemen' diyerek yaralıları
da araca bindirdikten sonra kendisi aracı kullanarak hızla Tunceli yönüne doğru
geldik. Yaralıları Tunceli il merkezi girişine kadar getirerek ambulansa teslim
etti. Hala o anları hatırlıyorum ve o şoku üzerimden atamadım."