YÖK Rektörler Komitesi'nin infial uyandıracak açıklaması...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 21 Ekim 2005 12:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Yücel Aşkın'ın çete kurarak ihaleye fesat karıştırmak iddiasıyla tutuklanması olayı Türkiye Kamuoyuna bomba gibi düştü ve kamuoyunu ikiye bölen iki grup oluştu. Birincisi Rektör Aşkın'ı haklı ve suçsuz bulan YÖK ve Baro Grubu ikincisi ise Hükümet ve Tutuklamayı yargının kararı olarak görüp buna saygı duyan Hukukçular derneği ve çeşitli sendikalar. Hatta olay öyle büyük bir yankı uyandırdı ki neredeyse önüne gelen herkes konuyla ilgili-ilgisiz, bilgili-bilgisiz YÖK ve rektör Aşkın haklı ya da Hükümet ve Yargı Haklı diyen bir kesim oluştu. Yani haklı ve haksız arandı. Oysa alınan karar yargı kararıydı...Konu meclise kadar taşındı ve çok da güzel çarpıtıldı. Öyleki, YÖK tutuklamanın Cumhuriyete saldırı olduğu görüşünde iken, Muhalefetten Hükümete tutuklamayla ilgili ilginç bir soru yöneltildi: "Tutuklama kararı 'Rektöre ve YÖK'e karşı olan düşünceleriniz, imam-hatip ve türban tartışmasından mı kaynaklanıyor?" şeklindeydi. Diğer taraftan da YÖK Anayasal Suç işledi denildi ve savcı göreve çağırıldı hatta çeşitli parti heyetleri ve Baro Heyeti de Van'a kadar olayı incelemeye gittiler. Hukukçular Derneği: Rektörlerin Bildirisi yargıya müdahale olduğunu Eğitim-Bir-Sen'de Rektörlere yönelik sıranın kendilerine geleceğinden mi korkuyorlar şeklinde bir soru yöneltti. İşte Rektör Aşkın'ın tutuklanmasıyla infiale neden olan olayın özeti. Bugün de YÖK Rektörler Komitesi bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamanın tam metni aşağıda yer almaktadır.


TÜRKİYE CUMHURİYETİ YÜKSEKÖĞRETİM KURULU REKTÖRLER KOMİTESİ BASIN AÇIKLAMASI

Kamuoyunca da bilindiği gibi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof.Dr.Yücel AŞKIN; çete kurarak ihaleye fesat karıştırmak iddiasıyla, Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir ceza soruşturması kapsamında, Savcılığın talebi üzerine Van 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.10.2005 günlü kararı ile tutuklanmış bulunmaktadır.

Bu tutuklama işlemi ve Sayın Rektörümüze karşı amacı aşan tavır ve davranışlar, haklı olarak, kamuoyunda ve Yükseköğretim camiasında, yükseköğretim ile ilgili müzakerelerin Avrupa Birliği ile başlayacağı bu günlerde büyük bir infiale neden olmuştur. Bu çarpık olay, Türkleri, insan haklarına önem vermeyen bir biçimde gösteren Türkiye karşıtlarına Avrupa Birliğinde bir fırsat daha tanınmasına yol açmıştır.

Rektörler Komitesinin, 19 Ekim 2005 tarihinde yaptığı toplantıda konu her yönüyle incelenmiş ve aşağıda özetlenen tespitlerin kamuoyu ile paylaşılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

1. Van l00.yıl Üniversitesi'nin kuruluşunda oluşturulan idari kadronun önemli bir kısmı, yükümlendikleri görevler açısından nitelikli değillerdir. Elemanların; istihdamında, bölgesel baskılar, siyasi eğilimler ve hatır-gönül ilişkileri etkili olmuştur.

2. İhale işlemlerini esas olarak yürütenler, yasal kısıtlamalar nedeniyle yönetim tarafından değiştirilememiş, nitelikli eleman temini yoluna gidilememiştir.

3. İdari kadronun yetersizliği nedeniyle, satın alma ve alınan malzeme demirbaşa geçirilme sürecinde sorun yaşanmıştır. Bu kapsamda, dış kredi yoluyla malzeme alımında, ihmal, işi hafife alma ve savsaklama nedeniyle malzemelerin kesin kabulünde idari ve mali birimler tarafından bürokratik hatalar yapılmıştır. Maliye Bakanlığı Müfettişlerince düzenlenen raporda durum aynen tespit edilmiştir.Bu hataları yapanlar, daha sonra, kendi hatalarını Rektör Yücel Aşkın aleyhine kullanmışlardır.

4. Şöyle ki, eski rektörün özel kalemi iken Malı ve idari İşler Daire Başkanı olan ve malzemelerin bütçelendirilmesindeki kusuru nedeniyle görevinden alınarak başka göreve verilen bir personel, soruşturmada ihbarcı olarak önemli rol üstlenmiştir. Hakkında üniversite tarafında soruşturma açılmış olan bu kişinin, savcılıktan ismen istenerek soruşturma sürecinde bilirkişi olarak görevlendirilmesi bunun somut bir göstergesidir.

5. Olayda adı geçen bir başka eleman da, Tıp Fakültesi Sekreteri R. Çelik'tir. Adı geçenin hakkında, cihaz alımı projesindeki ihmali nedeniyle soruşturma açılmış, soruşturma sırasında emeklilik dilekçesi vermiş, daha sonra her nedense emeklilik dilakçesi geri almıştır.

6. Rektör Yücel Aşkın, tutuklanma ile sonuçlanan sorgulama sürecinde, kişiliği ve temsil ettiği makam ile bağdaşmayacak ölçüde kötü, onur kırıcı muamelelere maruz bırakılmıştır. Sayın Hakim Sinan Sivri tarafından Rektöre kelepçe takılmasının istenmesi, 10 saati aşan soruşturma safhası boyunca ayakta tutulması, bitkin ve yorgun olmasına rağmen uzun bir yolda yürümek zorunda bırakılması iddiaları da, üniversite camiasını dehşete düşürmüştür.

7. Van 100.yıl üniversitesinde Rektör Yücel Aşkın'ın tutuklanması ile sonuçlanan olayın perde arkasında, bir komplo olduğu yönünde şüpheler uyanmaktadır. Buna göre olay hukuki bir zemine oturmaktan hayli uzaktır.

8. 2547 Sayılı Kanunun 53.maddesi kapsamında, bu olayın kovuşturulması, Yükseköğretim Kurulu'nun yetkisinde olup Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyayı, aynı Savcılığın 2002 yılında yapmış olduğu gibi, görevsizlik kararı alarak, görevli ve yetkili olan Yükseköğretim Kuruluna göndermesi gerekmektedir. Oysa, Savcılık, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun olaya uygulanmaması gereken 250. maddesinden yararlanmak suretiyle, arama ve tutuklama kararlarını talep etmiş ve bu talepleri kabul görmüştür. Ancak, anılan kanunun ilgili maddesinde yer alan suçun, yeni Türk Ceza Kanunu'nda yer almaması oldukça düşündürücüdür.

Sonuç olarak,

Rektörümüzün tutuklanması üzerine oluşan infial ve tepkiler de değerlendirildiğinde, yargıyı siyasallaştırma ve yargı ile üniversiteleri karşı karşıya getirme çabalarının yarattığı endişenin ülkemiz için çok vahim olduğunu vurgulamak ister Rektörler Komitesi, Rektör Yücel Aşkın'ın, çete kurarak suistimal yaptığı için mi yoksa, medreseleştirilmek istenen Üniversitenin, Cumhuriyetin laik, çağdaş yapısını korumak için mi bedel ödemek zorunda kaldığını kamuoyunun takdirine sunar. Rektörler Komitesi olarak Sayın Rektör Yücel Askın a sahip çıkmada kararlıyız. Rektör Yücel Aşkına sahip çıkmak, Cumhuriyete sahip çıkmakla eş anlamlıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber