Burdur'da anne sütü bankası tartışmaları

Burdur İl Müftüsü Osman Artan, Sağlık Bakanlığı'nın gündeme getirdiği anne sütü bankası tartışmalarıyla ilgili olarak, "Kitaplarımızdaki geçen kaideler doğrultusunda sütkardeşliği tesis edilen kişi, aynen öz kardeş gibi dinen evlenmesi yasak olan kişilerin arasına girer" dedi

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 28 Şubat 2013 23:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Burdur'da anne sütü bankası tartışmaları

Burdur İl Müftüsü Osman Artan, Sağlık Bakanlığı'nın gündeme getirdiği anne sütü bankası tartışmalarıyla ilgili olarak, "Kitaplarımızdaki geçen kaideler doğrultusunda sütkardeşliği tesis edilen kişi, aynen öz kardeş gibi dinen evlenmesi yasak olan kişilerin arasına girer" dedi.

Sağlık Bakanlığı tarafından bağışçı sütlerin depolanması için anne süt bankaları kurulması çalışmalarına değinen Burdur İl Müftüsü Osman Artan, "Sağlık Bakanlığımızın gündeme getirmiş olduğu süt bankası konusu daha henüz ham bir çalışma. Yani işin detayları tam olarak belli değil. Ancak biz işin dini yönüne bakacak olursak, bizim işimiz meselenin dini yönünü ortaya koymak ve halkımızın kafasında soru işaretleri varsa onları gidermektir. Kardeşliğin yanında bizdeki yani anne baba kardeşliği dediğimiz kan kardeşliğinin yanında bir de sütkardeşliği vardır. Bizim dinimizin koyduğu kurallar çerçevesinde sevgili Peygamberimiz (SAV) de malumunuz Halime validemizi emme suretiyle sütannesi olarak bir süre Halime validemizin yanında kalmıştır. Yani buradan görüyoruz ki, bu tarih boyunca yapılan ve uygulanan bir gelenektir. Çocukların daha iyi gelişmesi için o dönemlerde böyle bir uygulama vardı. Bizim tabi kitaplarımızdaki geçen kaideler doğrultusunda sütkardeşliği tesis edilen kişi, aynen öz kardeş gibi dinen evlenmesi yasak olan kişiler arasına girer" dedi.

Süt bankasında sütkardeşlerin bağışçı annelerinin iyi şekilde kayıt edilmesi gerektiğini dile getiren Müftü Artan, "Onun için bu çok hassas bir konudur. Böyle bir süt bankacılığı, süt bankası kurulması ve böyle bir şey yapılması söz konusu olduğu zaman mutlaka Sağlık Bakanlığımızın da bu konuda hassas olacağı kanaatindeyiz. Yani kimin sütünün kime verildiği, kiminle kardeş olduğu ve akrabalık bakımından kimlerle akraba olduğunun mutlaka bilinmesinde fayda var. Ancak o şekilde olursa uygulanabilir. Yoksa kimin kimi emdiği belli olmaz, kimin sütüyle beslendiği belli olmazsa çok büyük mahsurları olabilir. Kimlerin kimlerle kardeş olacağı ve belki o kardeşlerin birbirleriyle evlenmeleri söz konusu olacak. O nedenle konu dini açıdan da ele alınmalı ve dini açıdan da ele alındıktan sonra dinen mahsuru olan kısımlar ve kafalardaki sorunlar giderildikten sonra böyle bir şey yapılırsa o zaman bir mahsuru yok. Çünkü çok dikkat edilmesi gereken bir konu. Sütkardeşliği çok önemlidir. Aynen diğer kardeşlik gibi dinen evlenilmesi mahsuru olan şeylerden bir tanesidir. Bizim halkımız da buna çok dikkat eder. Yani böyle bir sütkardeşliği söz konusu ise mutlaka zaman zaman müftülüğümüze gelirler, sorarlar. Bizim falanca kimseden filanca çocuğumuz emmiş. Acaba onun şununla evlenmesi caiz midir? Onun için halkımız bu konuda son derece hassastır. Çünkü işin dini boyutu vardır. Dini boyutunun değerlendirilmesi lazım" diye konuştu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber