Çözüm süreci komisyonu kuruldu

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm süreciyle ilgili böyle önemli bir konuda Meclis'in değerlendirme, teklif ve katkılarının alınması büyük önem taşıdığını belirterek, ''Kurulacak komisyon ile karşılıklı bir bilgilendirmede söz konusu olacaktır'' dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Nisan 2013 00:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM Genel Kurulu'nda, ''terör sorununun çözümüne yönelik sürecin bütün boyutlarıyla değerlendirilmesi, Meclis'in ve toplumun bilgilendirilmesi'' amacıyla Meclis Araştırması komisyonu kurulması kabul edildi.

Önerge sahibi olarak söz alan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, 27 yıldır bu ülkede insanların öldüğünü ifade ederek, ''Bu 27 yılın 9 yılında bu hükümet iktidardadır. 8 başbakan, 5 cumhurbaşkanı, 9 genelkurmay başkanı, 16 hükümet, 23 içişleri bakanı değişmiş ama bu sorun bitmemiştir'' dedi.

Güvenlik eksenli politikalarla da bu sorunun çözülemediğini vurgulayan Can, şunları söyledi:

''Yani Türkiye'nin Kürt meselesi çözülememiştir. O nedenle biz bu sorunu günlük siyasi tartışmaların dışına çıkaralım. Bu sorunu bir siyasi yarış haline getirmeyelim. Ortak dil yaratalım ve ortak bir komisyon kuralım. Bu Meclis'in çatısı altında kutuplaşmaya son vererek, bu sorunun çözümü konusunda cesaretli adımlar atalım. Toplumun bizden beklediği budur.''

Can, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun vermiş olduğu önergenin birleştirilmesi talebinden sonra Genel Kurul'u terk ettiğini, CHP'nin ise Tanrıkulu'nun önergesine sahip çıkamadığını kaydetti.

Daha sonra Genel Kurul'da, BDP, AK Parti ile CHP'nin verdiği ancak imzasını geri çekmesi üzerine AK Parti'li Can ve 20 milletvekilinin imzasıyla işlem gören önergeler, birleştirilerek kabul edildi.

Oylamaya, CHP ve MHP'nin Genel Kurul'a terk etmesiyle AK Parti ve BDP katıldı.

Komisyon, 17 üyeden oluşacak ve üç ay süreyle görev yapacak. Komisyon, gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilecek.

Önergenin kabul edilmesinin ardından, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.

Muhabir: Alp Özden

Yayıncı: Sefa Salantur


TBMM Genel Kurulu'nda, ''Terör sorununun çözümüne yönelik sürecin bütün boyutlarıyla değerlendirilmesi, Meclis'in ve toplumun bilgilendirilmesi'' amacıyla Meclis Araştırma komisyonu kurulmasına dair görüşmelerde Hükümet adına söz alan Atalay, bu komisyon vasıtasıyla hem Meclis'in bilgilendirileceğini ve hem de katkısının alınacağını söyledi.

Meclis'te siyasi partilerin çözüm sürecinde desteklerinin alınması için her zaman büyük bir gayret içinde olduklarını dile getiren Atalay, ''Ama maalesef bu gayretimiz bugüne kadar karşılık bulmadı'' dedi.

Dünya örneklerine bakıldığında terör gibi büyük sorunların partiler üstü görüldüğünü, iktidar ve muhalefetiyle birlikte mücadele edildiğini ifade eden Atalay, bu sorunları çözen bütün ülkelerde iktidar ve muhalefetin yakın işbirliği yaptığını kaydetti. Atalay, ''Birbirini suçlama yerine mümkün olabildiğince paylaşarak, tekliflerini ortaya koyarak... Hatta en büyük çözümleri getiren ülkelerde muhalefet bu konuları iç siyaset malzemesi bile yapmamıştır'' diye konuştu.

AK Parti olarak bu işbirliğini arzu ettiklerini ve hep bunun arayışı içerisinde hareket ettiklerini söyleyen Atalay, gerekirse Meclis'i Genel Görüşme çerçevesinde de bilgilendirmeye de her zaman açık olduklarını dile getirdi. Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''30 yıldır devam eden Türkiye'nin en önemli sorunu olan bu sürece ilişkin komisyon kurulmayacaksa başka hangi amaçla komisyon kurulabilecektir- Böyle önemli bir konuda Meclis'in değerlendirme, teklif ve katkılarının alınması büyük önem taşımaktadır. Kurulacak komisyon ile karşılıklı bir bilgilendirmede söz konusu olacaktır. Bu bakımdan Hükümet olarak bu komisyona çalışmaları esnasında her türlü yardım ve destek sağlanacağına emin olunmalıdır.

Komisyon aracılığıyla çözüm sürecinin farklı aşamalarıyla ilgili Meclis'i ve milletvekillerimizi bilgilendirme imkanını da bulmuş olacağız. Çözüm sürecinde bu konuda söyleyecek sözü olan her bir vatandaşımızın sözünü duyurması bizi güçlendirecek ve ülkemizin sahip olduğu kültüre zenginliğin sisteme yansımasını sağlayacaktır. Bu nedenle bu komisyonun oluşturulması çözüm sürecinde ileriye doğru attığımız bir adım olacaktır.

Bu sorun sadece iktidarın sorunu değil Türkiye'nin sorunudur. Bu nedenle bütün siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının ve kanaat önderlerinin çözüm sürecine ilişkin olumlu katkı vermelerini bekliyoruz.

'Sözüm var' diyen herkesin desteğini almaya, sözünü dinlemeye hazırız. Akan kanın durması, kardeşliğin yeniden tesisi ve büyük Türkiye ideali için sürece destek verenleri aziz milletimiz hep hayırla yad edecektir.

Şu anda milletimizde büyük bir umut var. Elimizde çok iyi kamuoyu araştırmaları var. Bölge bölge, il il bu konuda milletimizin taleplerini, düşüncelerini, kaygılarını da alıyoruz ve gerçekten daha önce açıklandığı gibi son araştırmamız ki onun üzerinden de 20 gün geçti, yenilenmesi gerekiyor, referandum oranına, yüzde 58'e ulamış durumda. İnşallah milletimizi bu umutları boşa çıkmayacak.''

-''Sessiz devrim''-

AK Parti'nin 2001'de kurulduğu andan itibaren bu konularda hangi politikaların izleneceğini programlarında yazdıklarını belirten Atalay ''Bugün yaptıklarımızın orada yazılı olduğu görülecektir. Biz konjonktürel, günübirlik siyaset yapmadık. Vizyon ortaya koyan, stratejisini iyi çalışan, ne yapacağımızı o günden ifade eden bir yol izledik'' dedi.

İktidara gelir gelmez olağanüstü hali kaldırdıklarını, ilk günden itibaren Türkiye'nin normalleştirilmesi yönünde çabalara başladıklarını anımsatan Atalay, ''Demokratikleşme sürecini hazlandıran, insan haklarının çıtasını yükselten, geçmişin korkularıyla yüzleşen bir Türkiye oluşmaya başladı. Bu amaçla çok önemli adımlar atıldı. 10 yılda AK Parti hükümetlerinin yaptığı sessiz devrimi, bir kitapla da anlatacağız'' diye konuştu.

Bu süreçte güvenliğe yönelik bakış açısını değiştirdiklerini aktaran Atalay, ''Terör sorunu, unsurları ile vatandaşlarımızın demokratik taleplerini birbirinden kesin şekilde ayırdık. Vatandaşlara hakkını, hukuku, onlar talep etmeden kendilerine iade edilmiştir. Türkiye'nin on yılık tarihi budur'' ifadesini kullandı.

Atalay, ret ve inkar politikalarına son verdiklerini, sorunlarla yüzleştiklerini dile getirerek, ''Attığımız bütün adımlarda farklılığımız zenginliğimiz, çoğulcu toplum temel hedefimiz ve toplumsal sağduyu da en büyük güvencemiz oldu. Bin yıldır bir arada yaşamış bir milletin varisleri olarak farkılığımızı zenginlik olarak gördük' dedi.

MHP Grup Başkanvekili Vural, ''Sizi PKK ile birlikte baş başa bırakıyoruz'' diyerek, MHP milletvekilleriyle birlikte TBMM Genel Kurulu'ndan ayrıldı

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM Genel Kurulu'ndaki çözüm sürecine ilişkin araştırma önergesinin görüşmelerinde, ''Sizi PKK ile birlikte baş başa bırakıyoruz'' diyerek, MHP milletvekilleriyle birlikte salondan ayrıldı.

AK Parti'nin, çözüm sürecine ilişkin araştırma önergesinin görüşmelerinde MHP Grubu adına kürsüye Vural çıktı.

Vural, araştırma komisyonu talebinin PKK'dan geldiğini savunarak, kullanacakları 'hayır' oyunun, namusu ve şerefi bulunduğunu söyledi. Vural, ''Böyle bir ahlaksızca düzene MHP'nin, hayır oylarını bile alet etmeyeceğini'' ifade ederek, ''Sizi PKK ile birlikte baş başa bırakıyoruz'' dedi.

Konuşmasını bu cümleyle tamamlamasının ardından MHP milletvekilleri oturdukları yerden kalkarak, salondan çıkmaya hazırlandı. Bu sırada TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşime ara verdi.

Aranın ardından başlayan görüşmelere, MHP milletvekilleri katılmadı.


-''PKK ile şununla bununla biz görüşmüyoruz''

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde de millete rağmen, milletin istemediği hiçbir şeyi yapmayacaklarını söyledi.

TBMM Genel Kurulu'nda, ''Terör sorununun çözümüne yönelik sürecin bütün boyutlarıyla değerlendirilmesi, Meclis'in ve toplumun bilgilendirilmesi'' amacıyla Meclis araştırması komisyonun kurulmasına dair görüşmelerde Hükümet adına söz alan Atalay, terörü sona erdirmek, toplumsal barış ve kardeşliği sağlamak amacıyla ''Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi''ni başlattıklarını anımsattı.

Bu kapsamda gerçekleştirdikleri anayasal, yasal, idari ve toplumsal adımlarla demokratikleşmeyi daha ileri boyutlara taşıdıklarını ifade eden Atalay, bu projenin, korku ve baskı toplumundan, açık konuşan ve tartışan bir topluma geçişin ifadesi olduğunu vurguladı.

Korkulardan hem devletin hem de milletin kurtulduğunu belirten Atalay, ''Bütün sorunlarla yüzleşen bir Türkiye var bugün'' dedi.

Atalay, bu süreçte çok tartışmalar yaşandığını, bu sorunların hepsinin açık konuşulmaya başlandığını, tabuların kalktığını kaydederek, bu durum ve bu duruma gösterilen tepkilerin de olağanlaşmanın, normalleşmenin ve sosyal restorasyon süreçlerinin bir parçası olduğunu söyledi.

Terörün istismar zeminini ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Atalay, bunun bir ayağının da ekonomik kalkınma ve gelişme olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin bugün uluslararası platformlarda dünyanın yıldızı parlayan 4-5 ülkesinden biri olduğunu ifade eden Atalay, konuşmasını şöyle devam etti:

''Biz bu gerçekler ve Türkiye'yi büyütmek için çalışıyoruz. Bölgenin kalkınması için bütün enstrümanlarıyla GAP ile, bölgesiyle, beldesiyle, kalkınma ajanslarıyla, SODES projeleriyle bölgeye diğer bölgelerden daha fazla ağırlık verdik. Doğu, Güneydoğu bölgesindeki kamu yatırımlarına büyük hız verdik. İnşallah bu terör bittiğinde özel sektör yatırımları da orada patlama yapacak. Esas o zaman terörün istismar zemini kendiliğinden daha da kalkmış olacak.''

-''Milletimiz bizi yalnız bırakmadı''-

Bunları yaparken büyük cesaret gösterdiklerinin, riskler aldıklarının altını çizen Atalay, ''Eleştiriler oldu. Burada bugün yine doğrusu ne eleştiriler, ne üslup...Terörün kucağına oturmamız, zillete düşmemiz. Ben bunlara girmiyorum'' dedi.

Bugün araştırma önergesinin ruhuna uygun bir konuşma yapmak istediğini vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

''Yine o eleştiriler oluyor, hep oldu ama bir dayanağımız var millet. Millet bize çok destek verdi, halen veriyor. Bu projede de milletin desteği büyük. Herkeste umut var bugün, umut. Bir büyük umut var. Ne iftiralar, ne badireler, darbe girişimleri, karalama kampanyaları, bizlerle ilgili olmadık sözler ama milletimiz yalnız bırakmadı. Bütün seçimlerden güçlenerek çıktık hamdolsun. Her seçimde biraz daha fazla. Şimdi kamuoyu yoklamaları 11. yılımızda şu anda yine bizi seçimdekinden daha yüksek bir yerde gösteriyor, yüzde 52,5'lerde.''

Atalay, burada bazen milleti aldatmaktan söz edildiğini ifade ederek, ''Bakın biz milleti hiç aldatmadık ve bu millet zaten aldanmaz. Her iki kişiden, iki seçmenden birisi oy veriyorsa bu milleti aptal yerine mi koyuyorsunuz, millet aldanıyor. Millet aldanmaz. Biz millete çok güveniriz ve bu millet aldanmaz'' diye konuştu.

Atalay, milletin rehberliğini esas aldıklarını ve daima milletin rehberliğinde yürüdüklerini, millete rağmen asla bir şey yapmadıklarını ve yapmayacaklarını dile getirerek çözüm sürecinde de millete rağmen, milletin istemediği hiçbir şeyi yapmayacaklarını söyledi.

-''Herşey milletin huzurunda oluyor''-

Atalay, vatandaşın siyasal sorunların çözümünün demokratik siyaset zemini olduğunu açık bir şekilde gördüğünü, kendilerinin de bunu söylediğini kaydetti. Atalay, ''Artık terör bitsin. Çözüm sürecinin hedefi odur. İnşallah sağlayacağız. Silahlar bırakılsın. İşte bu Meclis, konuşsun. Sorunlar bu Meclis'te tartışılsın. Siyaset kurumu bunları çözsün. Bizim çabamız bu, çalışmamızın hedefi bu'' dedi.

Kimseyle hiçbir pazarlık yapmadıklarına, kimseye bir söz vermediklerine işaret eden Atalay, her şeyin milletin huzurunda gerçekleştiğini vurguladı. Atalay, ''İlk elden söylüyoruz. Olan herşey milletin huzurunda ve milletin huzurunda devam edecek. Kimin ne düşündüğünü millet görecek. Siz inanmazsanız da millet bize inanıyor'' şeklinde konuştu.

Ülkenin milli birliği, beraberliği ve üniter yapısının kendileri için esas olduğunu belirten Atalay, AK Parti'nin ülkenin bütünlüğünün, milletin kardeşliğinin sigortası ve çimentosu olduğunu ifade etti.

Her kesimden oy alan, ülkenin her yerinde olan AK Parti'nin Türkiye'nin bütünlüğünün güvencesi olduğunu anlatan Atalay, şunları söyledi:

''Bunları yapmazsak Türkiye'nin geleceği risktedir. Bunları bugün yapmazsak Türkiye'nin geleceği o zaman risktedir. Şunu bilin, Türkiye bunlarla büyüyecektir. Büyük ülke, rahatlayan ülke, korkularından kurtulan, farklılıklarını zenginlik olarak gören, herkesin rahat nefes aldığı, şiddet içermeyen her düşüncenin ifade edildiği büyük Türkiye budur. Darlıklara düşerek ülkeyi büyütemezsiniz. Onun için biz şunu diyoruz; 'açık gönülle gelin, değerli milletvekilleri, siyasi partilerimiz gelin katkı verin, görüş verin. Biz partilerle her düzeyde görüşmeye açığız. Sadece eleştirmeyin, destek verin, teklif getirin, 'öyle değil, şöyle yapın' deyin. PKK ile şununla bununla biz görüşmüyoruz. Türkiye büyük bir devlettir.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber