Eğitime bağışlanan kadavra iki yıl sonra defnedildi

2011 yılında, Nazilli ilçesinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden ve vasiyeti üzerine bedeni kadavra olarak bağışlanan Orhan Tonga'nın cesedi, toprağa verildi.iki yıl sonra 65 yaşında iken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 04 Haziran 2013 14:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Eğitime bağışlanan kadavra iki yıl sonra defnedildi

2011 yılında, Nazilli ilçesinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden ve vasiyeti üzerine bedeni kadavra olarak bağışlanan Orhan Tonga'nın cesedi, toprağa verildi.

18 Şubat 2009 tarihinde Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi'ne kadavra olarak kullanılmak üzere bedenini bağışlayan Orhan Tonga,

iki yıl sonra 65 yaşında iken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Ailesine sıkça kendisini kadavra olarak bağışladığını söyleyen iki çocuk babası Tonga'nın hayatını kaybetmesinin ardından Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hulki Başaloğlu ile irtibata geçen kızı Funda Zeyrek, babasının cansız bedenini Nazilli Devlet Hastanesi'nden ADÜ Tıp Fakültesine gönderdi. Nazilli'de camilerde salası verilen fakat cenazesi defnedilemeyen Orhan Tonga, iki yıl sonra yüzlerce öğrenciye eğitim verilmesinin ardından defnedilebildi.

300'DEN FAZLA ÖĞRENCİYE EĞİTİM SAĞLADI

Yaşanan süreci anlatan ve aileyi tebrik eden Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hulki Başaloğlu; şöyle konuştu: "Dört yıl önce Orhan bey fakültemize gelerek bedenini öğrenciler için bağışlamak istediğini söyledi. Biz de onunla ilgili yasa ve yönetmelikler doğrultusunda sözleşme imzalamıştık. Kendisi 2011 yılının 9. ayında vefat etti. Ailesi bizi arayarak babalarının kadavra olarak alınabileceğini söyledi. Başhekimlikten araç göndererek cansız bedeni alarak fakültemize getirdik. Kadavra olarak kullanılabilmesi için gerekli ilaçlamaları yaptık. Tıp eğitiminde ve araştırmalarda yardımcı olan Orhan bey, bizde kaldığı süreçte 300'den fazla öğrencinin eğitim alma imkanını sağladı. Bunun yanı sıra tıp fakültemizin farklı anabilim dallarında araştırma yayınları yapıldı. Sabah tıp fakültemizde tören eşliğinde cenaze ailemize teslim edildi. Ben bu yüce insanın önünde saygıyla eğiliyorum. Çünkü kendisi organ bağışı ve kadavra bağışı konusunda çok hassas bir insandı. Ailemize bu kararına saygı duydukları için teşekkür ediyor, Allah mekanını cennet etsin diyorum."

ZOR AMA İYİ OLDU

Japonya'da bir İtalyan restoranında yöneticilik yapan oğlu Umut Tonga ise; şunları söyledi: "Sağlığında Türkiye'deki eğitim açığından söz ederdi. Eğitime çok önem veriyordu. Her zaman bu ülke ne çektiyse yobazlıktan çekti diye serzenişte bulunurdu. Akademik bir eğitimi yoktu ama Aydın bir kişiliği vardı. O yüzden o giderken bile Türkiye'ye bir yarar sağlayabilir miyim düşüncesindeydi. Belki bizim için zor oldu ama yüzlerce tıp öğrencisinin eğitim almasına imkan sağladı. İnsanlara anlatmak zor aslında ama duyduklarında düşündüklerinde içten içe alkışlıyorlar. Aslında çok güzel bir şey. Babam bir ilki başlattı. Hayat ne getirir bilmiyoruz ama ailemizde öncü oldu, belki biz de bu örnek davranışı sergileriz."

EĞİTİME ÖNEM VERİYORDU

Orhan Tonga'nın kızı Funda Zeyrek ise; sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi isteği ile tıp fakültesine giderek kendisini bağışladı. Kendisi eğitime önem veriyordu. Tıp fakültesinde öğrencilerle de uzun süre sohbet etti.

Her zaman söylerdi. Herşey senin elinde, vermeye bilirsin ama ver diyordu. Ben onun bu isteğine engel olmadım ve kadavra olmasına izin verdim. Geçen ay Prof. Dr. Hulki Başaloğlu ile görüştük ve cenaze günü hakkında karar aldık. Bugün kendisine son görevimizi yerine getirdik. İnsanları organ bağışı ve kadavra bağışı konusunda düşünmeye davet ediyoruz. Gerçekten çok önemli. Herkes başına gelince fark ediyor ama o organları bekleyen insanlar var."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber