Kapı gibi dava

CİHAT ARPACIK

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Bando Komutanlığı'nda subay olarak görev yapan Naci Karakoç, kendisine tahsis edilen lojmanın kapısının emniyetsiz olduğunu ve güvenliğinin tehlikeye düştüğünü iddia ederek Milli Savunma Bakanlığı'ndan (MSB) kapısının değiştirilmesini istedi. MSB Lojman Bakım Onarım Destek Komutanlığı, kapıyı inceleyerek teknik rapor hazırlattı. Raporda dış kapının kullanıma engel bir durumunun bulunmadığı belirtilerek talebi reddetti.

SAVCI 'ZARARI ÖDEYİN' DEDİ

Bu karardan bir yıl sonra, subayın oturduğu dairenin kapısı sert bir cisimle zorlanarak açıldı ve evden yaklaşık 15 bin TL'lik ziynet eşyası çalındı. Hırsızlık olayı üzerine Karakoç bir dilekçe yazarak uğradığı zararın tazminini istedi. Bakanlık dilekçeye cevap vermeyince Karakoç, askeri savcılığa başvurarak idarenin güvenlik hizmetlerini eksik yaptığını ve bu nedenle hırsızlık olayıyla karşı karşıya kaldığını iddia etti. Askeri savcılık subayın zararının idarece hizmet kusuru esasına göre karşılanmasının uygun olacağı yönünde kanaat bildirdi ancak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) davayı reddetti. Askeri mahkeme kararında, idarenin olayda zarar doğurucu bir davranışının olmadığını belirterek, 'İdareye yüklenecek herhangi bir hizmet kusuru yok' dedi. AYİM'in kararını beğenmeyen subay bu kez de 'karar düzeltme' talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

AYM DOSYAYI KAPATTI

Davayı görüşerek karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, 'Başvurucunun iddialarının mevzuatın yorumlanmasına, delillerin değerlendirilmesine ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır' diyerek, 'Somut olayda başvurucunun yargılama sürecinin hakkaniyete aykırı olduğuna dair bir belge sunmadığı, aksine yargılama sonucunda verilen kararın içeriğinin adil olmadığı şikayetini dile getirdiği anlaşılmaktadır' ifadelerini kullandı. AYM, davacının iddialarının 'açıkça dayanaktan yoksun' olduğu sonucuna vararak dosyayı kapattı.