2013 Türkiye uyuşturucu raporu

Rapora göre, Türkiye genelinde uyuşturucu kullanma oranı 15-24 yaş arasında yüzde 2.9, 25-44 yaş arasında yüzde 2.8, 45-64 yaş arasında yüzde 2.3

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Ocak 2014 17:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
2013 Türkiye uyuşturucu raporu

Emniyet Genel Müdürlüğünün 2013 Türkiye Uyuşturucu Raporu'na göre, Türkiye genelinde uyuşturucu kullanma oranı 15-24 yaş arasında yüzde 2.9, 25-44 yaş arasında yüzde 2.8, 45-64 yaş arasında yüzde 2.3 olarak belirlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından hazırlanan "2013 Türkiye Uyuşturucu Raporu" yayınlandı.

Uyuşturucu madde kullanımının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna işaret edilen raporda, Türkiye'de diğer Avrupa ülkelerinde olduğu kadar yaygın görülmemekle birlikte, tüm boyutları ve risk etmenleriyle ortaya konması gereken tıbbi, hukuki, sosyal ve güvenlik boyutları bulunan bir konu olduğu belirtildi.

Buna göre, Türkiye genelinde uyuşturucu kullanma oranı 15-24 yaş arasında yüzde 2.9, 25-44 yaş arasında yüzde 2.8, 45-64 yaş arasında yüzde 2.3. Erkeklerin yüzde 3.5'i, kadınların yüzde 2.6'sı uyuşturucu kullanıyor. Eğitim durumuna göre ayrıldığında, uyuşturucu kullananların yüzde 2.6'sı eğitimsiz, 2.4'ü ilkokul, 3.2'si ortaokul, 2.6'sı lise, 3.1'i üniversite mezunu. Bekarların yüzde 3.8'i, evlilerin 2.4'ü, boşananların 1.5'i uyuşturucu kullanıyor.

Rapor, geliri aylık 500 liranın altında bulunanların yüzde 5.6'sının, geliri 500-1000 lira arasındakilerin yüzde 2.2'sinin, 1001-2000 lira arasındakilerin yüzde 2.6'sının, 2001 lira ve üzerindekilerin yüzde 2.9'unun uyuşturucu kullandığını ortaya koyuyor.

Yaşam boyu, son 12 ay ve son 30 gün tütün ve alkol kullanımının uyuşturucu madde kullanımını istatistiksel olarak anlamlı biçimde artırdığı belirtilen rapora göre, yaşam boyu tütün kullananların yüzde 3'ü, son 12 ay kullananların yüzde 3.6'sı, son 30 gün kullananların yüzde 3.6'sı istatistiksel olarak anlamlı biçimde tütün kullanmayanlara göre daha fazla uyuşturucu madde kullanıyor.

Raporda, yaşam boyu alkol kullananların 3.9'u, son 12 ay kullananların yüzde 5.4'ü, son 30 gün kullananların yüzde 6'sının istatistiksel olarak anlamlı biçimde alkol kullanmayanlara göre daha fazla uyuşturucu madde kullandığı belirtiliyor.

Rapora göre, esrarı ilk kez kullanma yaşı ortalaması 20. Son kullanılan esrar en çok aile ve arkadaş çevresinden sağlanıyor. En çok bir arkadaşın evinde kullanılıyor. Esrar kullananların yarısı 24 saat içinde esrar bulmayı "kolay" olarak değerlendiriyor.

Toplumun yüzde 90'dan fazlası esrar, ecstasy ve eroin denemeyi "hiç hoş görmezken", günde 10 adet sigara içmeyi yüzde 73.1'i, haftada birkaç kez 1-2 içki içmeyi yüzde 77.1'i "hiç hoş görmüyor". Sonuçlar tütün ve alkol konusunda görece daha hoşgörülü olan toplumun uyuşturucu madde kullanımı söz konusu olduğunda hoşgörüsünün çok azaldığını ortaya koyuyor. Küresel ölçekte uyuşturucu madde kullanımı azalmakla birlikte Türkiye'de son 10 yıla bakıldığında genel olarak aynı sıklıkta olduğu ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Türkiye'de ilk kez 2011 yılında yapılan genel nüfus ve okul çocukları araştırmalarının belli sıklıklarla tekrarlanarak hem kullanım sıklığını gerçekçi olarak saptamak, hem alınan önlemleri değerlendirmek doğru bir yaklaşımdır. Bunun yanında bekar olanlar ve gelir düzeyi düşük olanlar risk grubu olarak belirlenmiş olup, öncelikle bu özellikli gruplara yönelik politika geliştirilmesi uygun olacaktır. Toplumun büyük çoğunluğunun uyuşturucu madde kullananları hasta olarak görmesi, uyuşturucu madde kullanımı ile mücadelede özellikle koruma ve önleme faaliyetlerinde ve bağımlıları topluma geri kazandırmada kullanılacak önemli bir argümandır. Bunun yanında toplum uyuşturucu madde kullanımını hiç hoş görmemekte, uyuşturucu madde, alkol ve tütün kullanımını benzer risk düzeyinde algılamaktadır. Toplumda uyuşturucu madde kullanımını önlemede tütün ve alkolle birlikte topyekun bir mücadele yapmak etkili bir önleme stratejisi olarak değerlendirilebilir."

Hazırlanan rapor, hem Türkiye'nin uluslararası bir yükümlülüğü olarak ülke adına Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi ile paylaşılıyor hem de ilgili tüm ulusal kurum ve kuruluşların istifadesine sunuluyor.

"2013 Türkiye Uyuşturucu Raporu" bu kapsamda, toplam 30 farklı kurum ve kuruluştan temin edilen verilerle hazırlandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber