Devlet meslek tanımını yapsın, hemşireler üniversiteli olsun

Haber Giriş : 29 Mayıs 2006 08:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

79 bin hemşire ve 35 bin sağlık memurunun görev yaptığı Türkiye'de 'lisans eğitimli sağlık personeli' tartışması başladı. Türk Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Saadet Ülker, "Doktor isteği ile yapılan ve yasal olmayan işler bir sorun çıktığında hemşireleri mahkum edebilecek nitelik taşıyor. Temel eğitimin lisans düzeyinde olmalı" dedi.

ÖZEL hastanelerin çoğalmasıyla birlikte iş olanaklarının da artması, hemşireliğin en fazla tercih edilen meslekler arasına girmesini sağladı. 79 bin hemşire ve 35 bin sağlık memurunun görev yaptığı Türkiye'de ücret fazlalılığı nedeniyle özel hastanelere kayan sağlık personeli şimdi de 'lisans eğitimi' tartışmasını başlattı. Türk Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Saadet Ülker, "Hangi eğitim düzeyinden mezun olursa olsun hemşireler yıllardır yasal yetkileri olmadığı halde, bilgi ve deneyim gerektiren birçok iş yapabiliyor. Doktor isteği ile yapılan ve yasal olmayan bu işler bir sorun çıktığında hemşireleri mahkum edebilecek nitelik taşıyor. Bu nedenle temel eğitimin lisans düzeyinde olması kaçınılmaz" dedi.

97 OKUL VAR: 1996 yılında Sağlık Bakanlığı ve YÖK arasında yapılan lisans eğitim protokülünün 2000 yılında bozulduğunu söyleyen Prof. Ülker, "Sağlık Bakanlığı YÖK Türkiye'nin ihtiyacı olan sayı ve nitelikte hemşire yetiştiremiyor gerekçesi ile protokolu tek taraflı olarak iptal etti. Bunun sonucunda hemşire yetiştirmek sağlık meslek liselerine devroldu" dedi. Kararın ardından Bakanlık'a çok sayıda dava açıldığına da dikkat çeken Ülker, "Geçtiğimiz yıl derneğimizin açtığı dava sonucunda sağlık meslek okullarında hemşirelik eğitimi verilme kararı durduruldu. Buna karşın Bakanlık'a bağlı sağlık meslek liselerinde yer alan 78 hemşirelik programında öğrenci eğitimi eski öğrencilerle hala devam ediyor. YÖK bünyesinde lisans düzeyinde hemşirelik eğitimi yapan okul sayısı da 97'yi buluyor" dedi. 1992 yılına dayanan ve hemşireliği özerk bir meslek olarak tanımlayan 3 tasarıyı dikkate alınarak geçtiğimiz ay yeni bir tasarı hazırlandığına dikkat çeken Ülker, "Geçtiğimiz ay Meclis Başkanlığı'na sunulan tasarı bu ay Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'na da girdi. Şimdi tüm hemşireler yıllara dayalı çabaların ürünü olan tasarının komisyonlarda bir an önce ele alınarak yasalaşmasını bekliyor" dedi.

TASARI UMUT OLDU: Ülker şöyle konuştu: "Binlerce sağlık meslek lisesi mezunu hemşire, bir dönem kendilerine tanınmış olan açık öğretimle ön lisans hakkından yararlanarak bu programlara devam edip mezun oldu. Şimdi bu mezunlar, aynı yol ile lisans tamamlama hakkı istiyor. Ancak, bu hakkın alınabilmesi için tıpkı öğretmenlerde olduğu gibi yasa ile Türkiye'de kime "hemşire" ünvanı verileceğinin güvence altına alınması gerekiyor. Aksi taktirde hemşire olmanın yolu meslek lisesi ve ardından açık öğretimden geçecek. Ancak bu yol dünyanın hiç bir ülkesinde hemşire olmak için kabul edilmiyor"

Özel hastaneler 'eleman yok' dedi hemşirelik eğitimi aşağı çekildi

DEVLET ve üniversite hastaneleri ile bir çok özel hastanede hemşirelerin çalışma koşullarına ilişkin çok sayıda sorun yaşandığını söyleyen Prof. Ülker, "Nöbet koşulları, ücretler, çalışma ortamları iş gücü kaybı gibi sorunlar hemşireleri zorluyor. Başlangıçta özel hastanelere bir kayma oldu ise de daha sonra oralarda da benzer sorunların yaşanmaya başlanmasıyla devlete doğru yönelim yeniden arttı. Özel hastanelerin bazıları sorunlara geniş ölçüde çözüm üretmiş durumda. Ancak bazıları az sayıda hemşireyi ağır çalışma koşullarında az ücretle çalıştırarak kár payını yükseltme yoluna gittiğinden eleman dayandıramıyor. Sonra da "hemşire bulamıyoruz" diye yakınıyor. Bu feryatları da "bürokrasi ve siyaset çevrelerinde" kısa yoldan hemşire yetiştirme şeklinde yankı buluyor" dedi. ABD ve Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde de sayısal yönden hemşire azlığının bir krize dönüştüğüne dikkat çeken Ülker, "Ancak onlar çözümü çalışma koşullarını düzeltmede ve ücretlerini artırmada arıyorlar" dedi.

hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber