Zam ve Tazminatların Kazanılmış Hak Aylığı Üzerinden Ödenmesine İlişkin Öneri - 2-

Haber Giriş : 27 Ocak 2004 12:06, Son Güncelleme : 02 Haziran 2018 14:42
Zam ve Tazminatların Kazanılmış Hak Aylığı Üzerinden Ödenmesine İlişkin Öneri - 2-

Zam ve Tazminatların Kazanılmış Hak Aylığı Üzerinden Ödenmesine İlişkin Öneri - 2-

657 sayılı Kanunun en problemleri yönlerinden birisi, kazanılmış hak aylığı derecesi ve kadro derecesi ayrımının oluşturduğu sorunlardır. Özellikle Kanunun 67'inci maddesinde 631 sayılı KHK ile yapılan düzenleme sonucunda; diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıklarının, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi asmamak şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların üst derecelerine yükseltilmesine imkan tanınmıştır. Bu düzenleme ile örneğin 5. dereceden aşağı (1-4) memur kadrosu yer almamakla birlikte memur unvanlı kadrolarda görev yapan kişilerin kazanılmış hak aylık derecelerinin birinci dereceye kadar yükselmelerine imkan sağlanmıştır. Ancak, kazanılmış hak aylık derecesinin birinci dereceye kadar yükselmesi zam ve tazminat ödemelerinde bir getiri sağlamamaktadır. Zira, zam ve tazminatlar kadro derecesi üzerinden ödenmektedir. Memurlar.NET olarak üç kadar önce, zabıt katipleri özelinde bir öneri de bulunmuş ve 1998/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 9'uncu maddesinin değiştirilmesini istemiştik. 25.1.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve Zabıt Katıplerinin zam ve tazminatlarının kadro derecesine göre ödenmesinde hukuksuzluk bulmayan Danıştay Onbirinci Dairesinin kararı çerçevesinde ve Yan ödeme kararnamesinin değiştirilmesinin gündemde olduğu bugünlerde bir kez daha daha önce yayınladığımız haberi yayınlıyoruz.


Aşağıdaki Haber Kasım Ayı İçerisinde Yayınlanmıştır

Zabıt Katiplerinin Zam ve Tazminatlarla İlgili Problemi ve Çözüm Önerisi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 67'nci maddesinde 631 sayılı KHK ile yapılan değişiklik ile diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıklarının, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi asmamak şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların üst derecelerine yükseltilmesine imkan tanınmıştı. Bu düzenleme ile kurumların takdir hakkı tamamen ortadan kaldırılmıştır. Şüphesiz ki bu önemli bir değişiklikti ancak, yeterli olmadı. Çünkü, Genel İdare Hizmetleri Sınıfı'nda bulunan memurların maaş unsurunda önemli bir yer işgal eden zam ve tazminatlar yan ödeme kararnamesinde kadro şartına bağlanmıştır. Bu uygulama adaletsizdir. Çünkü, 5'inci dereceden yukarı derecelerde unvansız memur kadrosu olmadığı için zam ve tazminatlar açısından ortaokul mezunu memur ile üniversite mezunu memur arasında hiçbir fark yoktur. Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre memurların kadro olarak öğrenim durumu itibariyle birinci dereceye kadar yükselmelerine hiçbir engel olmamasına rağmen, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının 190 sayılı KHK hükmü gereği 5 ve daha yukarı derecelerde memur kadrosu ihdas edilmesine uygun görüş vermemesi problemin ana kaynağıdır. Bu durum uygulamada gereksiz unvan değişikliği taleplerine yol açmaktadır. Örneğin, memurlar zam ve tazminattan faydalanmak için "Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni" veya "Bilgisayar İşletmeni" unvanlı kadrolara atanmak için çaba göstermektedirler.

Bu Sorun Nedeniyle Uğranılan Hak Kaybının Tutarı 5'inci dereceli bir kadroda bulunan unvansız bir memur için özel hizmet tazminatı bakımından % 49'dur. Kadro derecesinin 4'üncü dereceye yükselmesi halinde özel hizmet tazminatı % 55 olacaktır. Aradaki farkın mali boyutu 9.500x34.300x% 6 = 19.551.000 TL'dir. Bu miktarın maaş katsayısına bağlı olduğu göz önüne alındığında dar gelirli bir memur için önemli bir meblağ olduğu görülecektir.

Ancak, önemli bir memur kitlesi var ki bunların mağduriyetleri önemli bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile adli, idari ve askeri yargıda (Ceza İnfaz Kurumları ve İcra Müdürlükleri personeli dahil) görevli olan memurlardan; Zabıt Katibi, Şef ve Memurlar için çok büyük bir hak kaybı olmaktadır. Bu duruma aşağıdaki tablo işaret etmektedir.

F. Adalet Hizmetleri Tazminatı:
a) Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile adli, idari ve askeri yargıda (Ceza İnfaz Kurumları ve İcra Müdürlükleri personeli dahil) görevli olan memurlardan;
1- Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunanlardan;
Uzman, Şef, Programcı ve Çözümleyicilerden 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlara 110
Zabıt Katiplerinden
1, 2 ve 3 üncü derecelerden aylık alanlar 100
4 üncü dereceden aylık alanlar 75
5-9 uncu derecelerden aylık alanlar 56
Diğer derecelerden aylık alanlar 54
Diğerlerinden (yukarıdaki sıralardan faydalanmayanlardan )
1-4 üncü derece kadrolara atanmış olanlar 100
5-9 uncu dereceli kadrolardan aylık alanlar 56
Diğer derecelerden aylık alanlar 54


Görüleceği üzere, 1. dereceden aylık alan bir Zabıt Katibinin tazminatı 100 olmasına rağmen 5-9 uncu dereceler için 56'dır. Zabıt katiplerinin ve memurların 5 inci dereceden yukarı kadro derecesine çıkması mümkün değildir. Tazminatlar ise kazanılmış hak aylığına göre değil kadro derecesine göre ödenmektedir. Zabıt Katibinin veya Memurun kazanılmış hak aylık derecesi 1. dereceye kadar çıkabilmesine rağmen kadro derecesi 5 inci dereceden yukarı çıkamamaktadır. Bu durumun mali anlamı ise; (9500 x 34.300) x %44 = 143.374.000 TL.

Bu rakamın bir memur için az bir rakam olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle de bu sorunun çözümü için yan ödeme kararnamesi olarak bilinen 1998/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 9'uncu maddesinin şu şekilde değiştirilmesi gerekmektedir. "MADDE 9- 2182 sayılı Kanun ile 457 ve 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler'le bir derece verilenlere; üst derecelerde kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan ve kazanılmış hak aylıkları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 37 ve 67'nci maddeleri uyarınca bir üst dereceye yükseltilenlere; diğer Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler'le getirilen intibak hükümleri gereğince üst derecelere yükselen memurların İş Güçlüğü, İş Riski, Temininde Güçlük ve Mali Sorumluluk Zammı ile Özel Hizmet Tazminatı'nın ödenmesinde kazanılmış hak aylık dereceleri esas alınır."

Konuyla ilgili memurların demokratik tepkilerini yasal zeminleri aşmamak kaydıyla göstermelerinin kendileri lehine olacağını düşünüyoruz.


25.1.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır

DANIŞTAY KARARI

Danıştay Onbirinci Dairesinden:

Esas No: 2003/755
Karar No: 2003/4283

Kanun Yararına Temyiz Eden: Danıştay Başsavcılığı-ANKARA
Davacı: Mehmet Güler Diyarbakır 2 Nolu Cezaevi Katibi DİYARBAKIR
Davalı: Diyarbakır Valiliği - DİYARBAKIR

İsteğin Özeti: Cezaevi katibi olarak 5. dereceli kadroda bulunan ancak, kazanılış hak aylığını 4. dereceden alan davacının, % 56 oranından ödenen adalet hizmetleri tazminatının %75 oranında ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açıla dava sonunda; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 570 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik "Zam ve Tazminatlar" başlıklı ek maddesinin "Tazminatlar" bölümünde, bu tazminatların, görevin, önemi, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvanı ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususların gözönüne alınarak bu kanunda belirtilen en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge) brüt tutarı üzerinde kanundaki nispetleri aşmamak üzere ödeme yapılacağının hükme bağlandığı, 98/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının "F - Adalet Hizmetleri Tazminatı" bölümünün (a/1) sırasında, zabıt katipleri alt başlığında; 1., 2., 3. derecede aylık alanların % 100, 4. derecede aylık alanların %75, 5/9. derecede aylık alanların %56, diğer dereceden aylık alanların %54 oranında Adalet Hizmetleri Tazminatından yararlanacaklarının belirtildiği, dosyanın incelenmesinden, davacının 5. dereceli cezaevi katibi kadrosunda 4. dereceden aylık aldığı, kendisine %56 oranından adalet hizmetleri tazminatı ödendiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla, %75 oranında Adalet Hizmetleri Tazminatından yararlanmak için 4. dereceden aylık alma koşulunun bulunduğu, kadro şartının aranmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, 10.5.1999 tarihinden sonraki döneme ilişkin tazminat farklarının idareye başvurduğu 9.7.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, 10.5.1999 tarihinden önceki döneme ilişkin parasal hak isteminin ise süre aşımı nedeniyle reddine dair Diyarbakır İdare Mahkemesinin 16.2.2000 günlü, E: 1999/761, K: 2000/110 sayılı kararı temyiz incelemesinden geçmeyerek kesinleşmiştir. Danıştay Başsavcılığınca; Diyarbakır İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu iddiasıyla temyizen kanun yararına bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Gülsen Akın

Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; davacının Adalet Bakanlığına bağlı Diyarbakır Cezaevinde cezaevi katibi unvanı ile görev yaptığı ve 190 sayılı KHK ve eki cetvellerde, Adalet Bakanlığına ait cezaevi katipliği için 5 ve daha aşağı derecede kadrolar tahsis edildiği, 1 ile 4. dereceli kadrolarda cezaevi katipliği kadro unvanının yer almadığı anlaşıldığından, anılan düzenleme uyarınca, davacının yararlanması gereken özel hizmet tazminatı oranının anılan Bakanlar Kurulu kararına ekli III sayılı cetvelin F- Adalet Hizmetleri Tazminatı- a/1 maddesi son fıkrasında sayılan "Diğerlerinden" ibareli kısmından faydalandırılması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından, Diyarbakır İdare Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince, Diyarbakır İdare Mahkemesinin 16.2.2000 günlü, E: 1999/761, K: 2000/110 sayılı kararının, Danıştay Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilerek bozulmasına ilişkin istem incelenerek Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen Akın'ın açıklamaları dinlenildikten sonra işin gereği görüşüldü:

657 sayılı Kanunun Mülga 213 üncü maddesinden sonra gelen Zam ve Tazminatlar başlıklı ek maddesinde, görevin önemi, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi kadro unvanı ve derecesi gibi ölçütler gözönüne alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile zam ve tazminatların belirlenmesi öngörülmüştür.

4.2.1998 gün 23248 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 1999 yılında da yürürlükte bulunan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve aynı Kanunun Ek geçici 9 uncu maddesi kapsamına giren kurumlardan aylık alanlara 1.1.1998 tarihinden itibaren ne miktarda zam ve tazminat verileceğine ilişkin 19.1.1998 gün ve 98/10548 sayılı kararın 9. maddesinde "2182 sayılı kanun ile 457 ve 458 sayılı Kanun hükmünde kararnamelerle bir derece verilenlere; üst derecelerde boş kadro bulunmaması nedeniyle derece yükseltmesi yapamayan ve kazanılmış hak aylıkları 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 37 ve 67 ıncı maddeleri uyarınca bir üst dereceye yükseltilenlere; diğer Kanun ve Kanun Hükmünden Kararnamelerle getirilen intibak hükümleri gereğince üst derecelere yükselen memurların İş Güçlüğü, İş Riski, Temininde Güçlük ve mali sorumluluk zammmı ile Özel Hizmet tazminatları, yükselinen derecede bulundukları kurumda aynı unvanlı memurlar için öngörülen puan ve oranlar esas alınarak ödenir. Yükseldikleri derecede 190 sayılı KHK'ye ekli kurumlarına ait cetvellerde kendileri ile unvanı taşıyan kadro unvanı yoksa önceki zam ve tazminatların ödenmesine tdevam olunur." hükmüne yer verilmiştir.

Anılan madde kuralından yararlanabilmek için ilgililerin bulundukları kurumda yükseltildikleri derecede aynı unvanlı memurlar için özel hizmetler tazminatı öngörülmüş olması gerektiği açık olup, bu kararın eki Diğer Tazminatlar başlıklı III sayılı cetvelin (F) Adalet Hizmetleri Tazminatı bölümünün a/1 fıkrasındra belli kadro unvanları için kadroya atanmış olma şartının yer almadığı, anılan fıkranın son bendinde ise;

"Diğerlerinden (yukarıdaki sıradan faydalanmayanlardan):

1-4 üncü derece kadrolara atanmaşı olanlar'a 100 puan,
5-9 uncu dereceli kadrolardan aylık alanlara 56 puan,
Diğer derecelerden aylık alanlara 54 puan,

Adalet Hizmetleri Tazminatı ödeneceği öngörülmüştür.

Görüldüğü üzere, Bakanlar Kurulu, bazı kadro unvanları (uzman, şef, programcı, çözümleyici, zabıt katipleri) için kadroya atanmış olma şartı aramamış belirlenen derecelerden aylık alma koşulunu yeterli bulmuştur.

Öte yandan, yukarıdaki sıralardan faydalanmayanlardan; 1.-4. derece kadroya atanmış olanlara 100, 5.-9. dereceli kadrolardan aylık alanlara 56 puan Adalet Hizmetleri Tazminatı ödeneceği öngörülerek, sayılanlar arasında yer almayan kadro unvanları için ise ikili bir düzenleme getirmiştir.

Olayda, Diyarbakır 2 Nolu Cezaevinde 5. derece kadroda 4. dereceden aylık alan ve cezaevi katibi olarak görev yapan davacının, adalet hizmetleri tazminatının %75 oranında ödenmesi için yapmış bulunduğu başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenmeyen tazminat farklarının ödenmesi istemiyle açılan davada, davacının Adalet Bakanlığına bağlı Diyarbakır Cezaevinde cezaevi katibi unvanı ile görevli yaptığı, 190 sayılı KHK ve eki cetvellerde, Adalet Bakanlığına ait cezaevi katipliği için 5 ve daha aşağı derecede kadrolar tahsis edildiği, 1 ile 4. dereceli kadrolarda cezaevi katipliği kadro unvanının yer almadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda 5. dereceli cezaevi katipliği kadrosunda bulunan ve 4. dereceden maaş alan davacının "cezaevi katibi" kadro unvanının 98/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının "Diğer Tazminatlar - III Sayılı Cetvel - F Adalet Hizmetleri Tazminatı" bölümünde sayılmaması nedeniyle anılan bölümün a-1. fıkrasının son bendinde bulunan ve "Diğerlerinden" ibareli kısımda yer alan 5 ve 9 dereceli kadrolara atanmış olma şartının uygulanarak %56 oranındaki tazminattan yararlanması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile Diyarbakır İdare Mahkemesinin 16.2.200 günlü, E: 1999/761, K: 2000/110 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi hükmü uyarınca, kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koşulu ile bozulmasına, kararın birer örneğinin Danıştay Başsavcılığı'na, Adalet Bakanlığı'na ve ilgili idare olan Diyarbakır Valiliği'ne gönderilmesine Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 22.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber