İTÜ'de görevli öğretim üyeleri, bilgi ve onayları olmadan Ocak 2004 maaşlarına el konulduğunu öne sürerek, personel taşımacılığında kullanılmak üzere 37.5 milyar lira toplandığını öre sürdü.

Haber Giriş : 28 Ocak 2004 15:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
İTÜ'de görevli öğretim üyeleri, bilgi ve onayları olmadan Ocak 2004 maaşlarına el konulduğunu öne sürerek, personel taşımacılığında kullanılmak üzere 37.5 milyar lira toplandığını öre sürdü.

Öğretim üyelerinden oluşan 50 kişilik grup, saat 12.00'de İstanbul Teknik Üniversitesi Gümüşsuyu Kampusu Makine Fakültesi önünde toplandı. Öğretim üyeleri, İTÜ yönetimini suçlayarak, bir çok konuda keyfi tutum sergilendiğini öne sürdü. Açıklama yapan Eğitim-Sen Üniversiteler Şubesi Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Adalet Alada, ''Üniversite bütçeleri daraltılırken, üniversite yöneticileri bunun karşısında kendilerine göre çıkar yollar buluyorlar. Bunun önemli bir temel ayağını da öğrencilerimiz oluşturuyor. Burada toplanmamızın temel gerekçesi, çalışanların izni, bilgisi ve onayı olmadan maaşlarımıza üniversite yönetiminin el koymasıdır. Bize sunulan servis hizmeti giderlerinin karşılanmasında bütçenin yetersizliği gösterilmektedir. Bugün hazırlanmakta olan üniversiteler yasa tasarısında çok açık biçimde dillendirilen kamu üniversitelerine özelleştirme yaklaşımına karşı küçük de olsa anlamlı eylemi gerçekleştiriyoruz'' dedi.

Eğitim-Sen Üniversiteler Şubesi Örgütleneme Sekreteri Ayhan Tokuri ise, ''İTÜ rektörlüğü, bilgi ve onayımız olmadan 15 Ocak 2004 tarihinde personel taşımacılığında kullanılmak üzere özel kesinti adı altında maaşlarımızda 22 milyon 250 lira kesmiştir. Servis harcamalarıyla ilgili ödenekler, Maliye Bakanlığı tarafından kurumlara gönderilmekte olup, servislerin planlanması ve ödeneğin kullanılmasından kurumlar sorumludur, çalışanlar değil. İTÜ Rektörlüğü tarafından yasalar hiçe sayılıp, yetkili ve taraf olduğumuz halde sendikamızın başvuruları talep ve önerileri dikkate alınmamış, cevap verilmemiştir. Çağdaş, laik, aydın ve demokrat görünen İTÜ yönetimi, bu değerlerden tamamen uzak, baskıcı, antidemokratik keyfiyetçi bir anlayışla derebeyliklerini devam ettirmektedirler. Sendikamız, bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da hukuk yoluyla mücadele edecektik'' diye konuştu.

habervitrini

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber