Avcı: Özel okullarda 'şişirilmiş notlar' inceleniyor

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, özel okullarda öğrencilere 'şişirilmiş not' verildiği iddiasıyla ilgili, "Bu konuda duyduklarımız var. Müfettişler inceliyor. Öğretmenin yaptığı yazılıyla, bizim yaptığımız sınav arasında fark olup olmadığına bakıyorlar" dedi.

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 05 Eylül 2014 21:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Avcı: Özel okullarda 'şişirilmiş notlar' inceleniyor

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, katıldığı bir televizyon programında Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında yerleştirme sonuçlarını ve özel okulların durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. TEOG kapsamında uzak okullara ve isteği dışında imam hatip liselerine yerleşen gayrimüslim öğrencilerin, tercih yapmadığı için bu durumun ortaya çıktığını söyledi.

Ayrıca, özel okullarda öğrencilere haksız yere 'şişirilmiş not' verildiği iddialarıyla ilgili, "Her okul kendi öğrencisinin başarılı olmasını ister. Yaptığımız bütün merkezi yazılıları belli oran dahilinde, yerleştirme sonuçlarına katıyoruz. 'Şişirilmiş not' ile ilgili duyduklarımız var. Müfettişler gidiyor. Öğretmenin yaptığı yazılının notu ile, bizim merkezi olarak yaptığımız sınav notları arasında farkın olup olmadığına bakıyor. Birinci sınavda 100 alan bir çocuk bizim sınavdan nasıl 25 alabiliyor. Bunlara bakılıyor. Elimizde ölçümler var. Müfettişler çalışmalarını sürdürüyor" dedi.

Bakan Avcı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

Göç alan illerde derslik ihtiyacı var

200 bin küsür yeni derslik yaptık. Her derslikte 10 öğrenci okusa, 2 milyon öğrenciye yeni sınıf açmış oluyoruz. 17 milyon küsür öğrenci var daha da derslik açacağız. Anadolu şehirlerinde sınıf sorunu tamamlandı sayılır. Göç alan İstanbul, Ankara, Urfa, Diyarbakır gibi illerde hala derslik ihtiyacı var. Göç hızıyla uyumlu yeni dersliklere ihtiyacımız var. Eğitimin kalitesi, sınıfa ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ile orantılı. O yüzden bizim amacımız sınıf mevcutlarını azaltmak, ikili eğitimi kaldırmak.

Müfredat için zamana ihtiyaç var

Bizim müfredatlarımız, ders programlarımız maalesef bilgi yüklemeye yönelik. Bu 20. yüzyılda anlaşılabilirdi. Çünkü okul bilgi edinmenin tek mekanıydı. Bilgi edinme imkanlarımız çok gelişti. Artık iletişim, enformasyon teknolojileri öyle gelişti ki, bilgi edinmenin tek kaynağı okul olmaktan çıktı. Her şey sadece okulda öğrenilecekmiş gibi davranmaktan vazgeçip, öğrenmeyi öğretmemiz gerekiyor. Her kademede hala çocuklara bilgi yüklemeye çalışıyoruz. Biz onlara neyi, nasıl, nerede en güzel şekilde öğrenebileceklerini, öğrenme zevkini öğretmeliyiz.

Bütün çocukların fizik dersinde, fizikçi olacakmış gibi davranıyoruz. Gerek yok, çocuklara fiziği, coğrafyayı, sevmeyi aşılayabiliyorsak. İlkokullar için özellikle sosyal ilişki, toplumsal hayatta onların işine yarayacak, sınıftan çıkarken merdivenlerde koşmamak gerektiğini, birbirlerini itmemeleri gerektiğini öğretmeliyiz. Müfredat için biraz daha zamana ihtiyacımız var. 4+4+4'ün anlamı, çocukların önüne farklı kulvarlar açmak, farklı dersleri seçebilmelerine imkan sağlamaktı. Aileler ve öğretmenler çocukların eğilimlerini, hangi alana ilgi gösteridğini ne kadar erken keşfederlerse biz onları daha çabuk gerçekten severek yapacakları mesleklere yönlendirmeye başlarız. Müfredatla ilgili çalışmalarımız sürüyor ama biraz daha zamana ihtiyacımız var.

YÖK taslağı

Bugünkü YÖK, askeri dönemden kaldı. O zaman az sayıda üniversitemiz vardı. Şimdi sayıları arttı, vakıf üniversitelerimiz var, bir kısmı yasa izin verse özel işletme olabilecek. Çok köklü devlet üniversiteleri olduğu gibi daha emekleme aşamasında olan üniversitelerimiz de var. Bunların hepsine bugünkü YÖK düzeninde olduğu gibi tek elbise giydirmek mümkün değil. YÖK de biz bununla başa çıkamıyoruz diyor, haklı olarak. Bütün bu çeşitlilikleri tek bir elbiseye mahkum etmeyen, geniş, esnek bir çerçeve olmalı. Anayasa konusu olmamalı. Bunun için de çalışmalar sürüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber