Ev hanımlarının korkulu rüyası: 'tenisçi dirseği'

Günümüzde sıkça rastlanan 'tenisçi dirseği' diye bilinen dirsek eklemi ağrıları birçok insanı, günlük yaşamsal ihtiyaçları için gerekli hareketleri yapamaz hale getiriyor.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 18 Şubat 2015 21:19, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Ev hanımlarının korkulu rüyası: 'tenisçi dirseği'

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sercan Akpınar, dirsek ağrısının basit gibi görülse de yaşam kalitesini düşüren tatsız bir durum olduğunu, kişiyi, spor yapmak bir yana; yemek yemek, araba kullanmak gibi basit hareketleri bile yapamayacak hale getirdiğini söyledi.

DİRSEK EKLEMİ ELİN KONTROL MEKANİZMASI

Dirsek ekleminin aslında bileğin ve elin kontrol merkezi olduğunu belirten Özel Medline Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sercan Akpınar, "Uzun süren ve tedavi uygulanmayan ağrılı dirsekte bir süre sonra hareket kısıtlılığı ortaya çıkıyor. Bu durum vücudun ağrıyı azaltmak için bir tür savunma mekanizması. Kötü olansa hareketleri kısıtlı bir dirsek eklemi ile elin de işlevsiz hale gelmesi. Bir aşamadan sonra bazı kişilerde kısıtlılık kalıcı hale gelebiliyor ve tedavi süreci zorlaşıyor" dedi.

EV HANIMLARINDA SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR

El bileğini ve el bileğini kaldıran bütün kasların dirseğin dış tarafındaki kemiğe yapıştığını ve bütün bu yükün kaslarda dejenerasyona sebep olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sercan Akpınar, "Tenisçi dirseği denmesinin sebebi, yer vuruşu yapan veya uygun olmayan bir raket kullanan tenisçilerde olabilen bir hastalık türü olması. Ama bu her hasta tenis oynuyor demek değil. Bu rahatsızlık ev hanımlarında da çok sık görülüyor. Ağır işler yapan, süpürge kullanan, tencere, çaydanlık, sürahi kaldıran herhangi birisinde de olabilir. Genellikle 40 yaşından sonra görülen bu rahatsızlık kişinin yaşam kalitesini düşürüyor" bilgisini verdi.

AMELİYAT SON ÇARE

Tenisçi dirseği hastalığının birçok tedavi yöntemi olduğuna değinen Özel Medline Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sercan Akpınar, şöyle devam etti:

"Tedavi sürecinde ilk olarak hasta ağrıya sebep olacak hareketleri kısıtlamalı ve çok ağır işlerden kaçınmalıdır. İkinci olarak ise dirsek bandajı kullanmalı. Bunun dışında tendomun kemiğe yapışan yerine kortizon iğnesi yapılabilir ya da PRP uygulanabilir. PRP dediğimiz yöntemde, hastadan alınan kanın trombositle zenginleştirilmiş hücreleri oraya naklediliyor. Kortizon ağrıyı hemen geçiriyor ama iyileşme üzerinde uzunca bir etkisi olmuyor. Oysa, PRP iyileşmeyi motive ediyor ve orada bir takım hücreleri uyarıyor."

ALTERNATİF YÖNTEM FİZİK TEDAVİ

Prof. Dr. Sercan Akpınar, tedavide bir başka yöntemin ise fizik tedavi olduğunu belirterek, "Bunlara rağmen 100 hastanın 95'i iyileşiyor yüzde beş hasta iyileşmiyor. Hastada bu tedaviler sonucunda hala ağrıları devam ediyorsa ameliyat yapıyoruz. Ameliyatta kapalı yöntem dediğimiz artroskopiyi tercih ediyoruz. Artroskopiyle eklem içerisine girip açılmış olan tendonları kemiğe yapışma yerinden tekrar canlandırıyoruz. Böylece iyileşme gerçekleşiyor ve hasta eski sağlığına daha çabuk kavuşabiliyor" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber