Evini satana IMF kıskacı
BAŞLIĞI okuyunca "IMF'nin müdahale etmediği bir evimiz
kalmıştı. Şimdi sıra ona mı geldi?" diye tepki göstereceğinizi tahmin ediyorum.
Haklısınız.. IMF böyle, herşeye karışıyor.
"Asgari ücret yüksek düşürün" diyor. "Emekli aylıklarına vergi" öneriyor,
"ücretlilere vergi iadesi uygulamasının 2007'den itibaren kaldırılmasını"
istiyor.
IMF ,geçen hafta 1,9 milyar dolarlık kredi dilimini serbest bıraktı. Bunu
yaparken de bazı kritik önlemler alınmasını istedi. Örneğin; sağlık
harcamalarında 2,1 milyar YTL tasarruf, diğer bütçe ödeneklerinden 1,3 milyar
YTL bloke edilmesi, TMO'ya Hazine desteği verilmemesi, 2006'da yüzde 6,5 faiz
dışı fazla hedefi, büyüme, cari açık, özelleştirme ve daha birçok konularda
kritik önlemler alınmasını istedi.
EV VE ARSA KISKACI
Son niyet mektubunda, vergilerle ilgili de bir dizi uyarı var. Mortgage kredi
faizlerinin matrahtan indirilmemesi, KDV iadeleri, serbest meslek kazancı
istisnasının daraltılması derken bir önerisi de gayrimenkul satışlarıyla
ilgili...
IMF niyet mektubunda; ev, dükkan, büro, arsa ve arazi satışlarında, alıcı ve
satıcının ödediği (halk arasında alım-satım vergisi diye bilinen) tapu harcının
dışında, ayrıca gelir vergisi alınmasını da istiyor.
Mevcut sistemde, bir gayrimenkul iktisap (yani edinme) tarihinden itibaren dört
yıl içinde elden çıkartılırsa, aradaki fark "değer artışı kazancı" olarak gelir
vergisine tabi. Bu süre geçtikten sonra satılırsa gelir vergisi yok (Gelir
Vergisi Kanunu Mükerrer Md. 80/6).
IMF son niyet mektubunda bu sürenin uzatılmasını, örneğin 8-9 yıla
çıkartılmasını istiyor.
IMF'nin isteği doğrultusunda, yasa çıkarsa, vatandaş yandı!..
Başını sokmak için, borç harç küçük bir ev alabilen 5-6 yıl sonra da bunu satıp,
biraz da borçlanıp biraz daha büyük ev alabilmek iyice zorlaşacak. Evini
hastalık vb. ihtiyaç için satan bile gelir vergisi ödeyecek.
IMF'nin talimatı uyarınca çıkacak kanuna göre; 8-9 yıl sonra satılan ev
nedeniyle, yüklü bir kazanç vergisi ödenecek. Ev, mortgage yoluyla ya da bir
bölümü banka kredisi kullanmak suretiyle alınırsa, ödenen faizler, izleyen ay ve
yıllarda vergi matrahından düşülemeyecek!..
Böyle olunca, ev almak da satmak da iyice zorlaşacak...
IMF VE TÜRKİYE GERÇEKLERİ
IMF'nin önerilerine ya da karşı çıktığı bazı konulara bakıyoruz. Türkiye ile
ilgili tahminleri ya da önerilerinin, Türkiye gerçekleri ile bağdaşmadığını
görüyoruz. İşte birkaç örnek;
- Vergi Barışı olayında, "Siz en fazla 750 trilyon lira toplayabilirsiniz"
dediler. Sonuçta 4 katrilyon lira civarında para toplandı. IMF yüzde 10-15 değil
,yüzde 400 civarında yanıldı.
- Asgari ücret yüksek, indirilsin deniliyor. Oysa ülkemizde asgari ücret net 380
YTL, açlık sınırı 573 YTL. Yoksulluk sınırı da 1.868 YTL!.. Özetle ödenen asgari
ücret yoksulluk sınırının bile altında... İşçi sendikaları da uyuyunca, IMF
"asgari ücreti düşürün" diyebiliyor.
- Kayıtdışı almış başını gidiyor. Önce emeklilerde fiş ve fatura toplamayı
kaldırttılar. Şimdi sıra ücretlilerde... Oysa, belge toplamak kayıt dışını
önlemede çok önemli.
- Turizmde KDV yüzde 18'den 8'e indirilmek istenildi. IMF buna da karşı çıktı.
Oysa, rakiplerimiz olan Avrupa ülkelerinde turizmdeki KDV oranı, genel KDV
oranının üçte biri ya da yarısı kadar. Örneğin İsviçre'de 3.6, Portekiz'de 5,
Fransa'da 5.5, Hollanda'da 6, İspanya'da 7, Yunanistan'da 8... Bizde ise 18. IMF
bize "indirim olmaz" derken, rakip ülkeleri görmezlikten geliyor. Turizmin
durumu ortada, ilk 6 ayda turizm gelirleri, geçen yılın gerisinde kaldı...
Özetle, IMF Türkiye'nin gerçeklerini, dışarıdan bizim kadar göremez. İnandığımız konularda, telkin edileni değil, doğru olanı yapmalıyız.
şükrü kızlıot/hürriyet