BES: Öğretmen açığı 10 bin atamayla kapatılamaz
Milli Eğitim Bakanlığının Ağustos ayında almayı planladığı 10 bin öğretmen ataması için başvurular bugün başladı. 100 binleri aşan öğretmen açığının bulunduğu Türkiye'de, 10 bin gibi yetersiz bir sayıda öğretmen ataması yapacağını bayram müjdesi gibi veren hükümetin bu tavrının, eğitime ne kadar önem verdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Eğitim ordusu sürekli artan ülke nüfusuna orantılı olarak her yıl kan kaybına uğramaya devam etmektedir. 2004 yılı itibariyle 15 bin 700, 2005 yılı itibariyle 20 bin dolayında öğretmen emekliye ayrılmıştır. Yeni atanan öğretmen sayısı; emekli olan, vefat eden, istifa eden, kurum değiştiren öğretmen sayısını karşılayamamaktadır Bu yüzden birçok okul öğretmensizlikten dolayı kapanmış ve yine birçok okulda da dersler öğretmen yokluğundan dolayı boş geçmektedir" dedi.
Avcı şunları kaydetti; Sayın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik "Öğretmen açığımız yok, dağılımda sorun var" görüşünü savunmaktadır ki aksine 100 bin civarında öğretmene ihtiyaç duyulduğunu yine MEB'in ilgili genel müdürlüğü açıklamaktadır. Bugün ülkemizde, 25 kişilik sınıflarda eğitim yapılabilmesi için 170 bin yeni dersliğe, 175 bin öğretmene ihtiyaç bulunmaktadır. Öğretmen ve derslik açığının artan nüfusumuza endeksli olarak 5 yıl içinde kapatılması için her yıl en az 50 bin öğretmenin atanması ve 45 bin dersliğin yapılması gerekiyor.
Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı 10 bin öğretmen ataması kararı, öğretmenlik programlarını yüksek puanlarla kazanıp eğitimlerini tamamlayan yüz binlerce öğretmen adayının hayallerini yıkmış, umutlarını söndürmüştür. Öğretmen olma hayali ile yanıp tutuşan bu kadar gencimizin hayatı ve geleceği karartılmıştır. Buradan hükümete ve YÖK'e sesleniyorum. Madem bu gençlere öğretmen olma şansı tanınmayacaktı YÖK ve hükümet eğitim fakültesi kontenjanlarını niye azaltmadı?
Sayın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğretmen açığını "sözleşmeli öğretmen" uygulamasıyla kapatacağını iddia etmektedir. Yetişmiş, nitelikli ve deneyimli eğitim kadrolarını mesleğine küstürerek emekliğini teşvik etmek, yerine getirilecek eğitim kadrolarını "Sözleşmeli" olarak istihdam etmek yanlış bir uygulamadır. 1995 yılından günümüze öğrenci sayısında 2 milyon 100 bin artış olmasına karşın öğretmen sayısındaki artış 130 binlerle sınırlı kalmıştır. Bu açığı sözleşmeli öğretmenlik politikalarıyla kapatmaya çalışmak eğitim sistemimize yeni sıkıntılar ve hastalıklar bulaştıracaktır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının verim ve başarı getirmediği ortadadır. Öğretmenler bu uygulama ile mesleğine pamuk ipliğiyle bağlanmıştır. Öğretmenin kendisini devlete adaması gerekirken sözleşmelilik uygulamasıyla okulunu ve mesleğini benimseyemez duruma gelmiştir. Sözleşmelilik, öğretmenlik mesleği sevgisini ve itibarını zedelemiştir. Bu yüzden biran önce sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalı ve kadroya geçirilmelidir.
Sınıf mevcutları büyük kentlerde hâlâ ortalama 56 civarındador. Öğretmen açığına dayalı olarak yurt genelinde 2 veya daha fazla sınıfın bir derslikte eğitim gördüğü 16 bin 379 okul bulunmaktadır. Birleştirilmiş sınıflarda 307 bin 693'ü erkek, 279 bin 686'sı kız olmak üzere toplam 587 bin 379 öğrenci öğrenim görmektedir. Yani çocuklarımız Anayasada güvence altına alının eğitim hakkından eşit, parasız ve adil bir şekilde yararlanamamakta, yahut tamamen mahrum kalmakta ya da birleştirilmiş sınıflarda son derece ilkel koşullarda eğitimlerine devam etmektedir. Bunun ayıbı ise 100 bin dolaylarında öğretmen açığının bulunduğu ülkemizde 10 bin gibi komik bir sayıda öğretmen ataması yapan 59. hükümetindir.