Unakıtan'ın oğlu ve damadının karıştığı kaza, TBMM'ye taşındı

Haber Giriş : 11 Ağustos 2006 15:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

milliyet

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan ile damadı Eyüp Sabri Küçük'ün Konya'nın Çumra İlçesi'nde karıştıkları trafik kazası ile ilgili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Milletvekili Kart, 4 kişinin ölümü ile sonuçlanan kaza sonrası oğul Unakıtan ve damat Küçük'ün kurtarılması için AKP teşkilatının jandarma, emniyet ve adliyeyi abluka altına aldığını, böyle bir durumun daha önce hiç yaşanmadığını öne sürdü.

CHP'li Atilla Kart, önergesinde kaza sonrası yaşananların ?hayret verici' olduğunu belirterek şunları belirtti:

?Düzenlenen trafik kaza tutanağı ve olay yeri inceleme belgesine göre, cipin sürücüsü belli değildir. Olaydan sonra, idari ve adli soruşturma esnasında, olağan bir trafik kazasında görülmeyecek bir şekilde devletin siyasi ve idari birimlerinin, ilgili mercileri kuşatma hareketine girdikleri esefle ve dehşetle gözlemlenmiştir. Ölen 4 kişinin ve yakınlarının hukuku ve hakları ayaklar altına alınmış, mülki ve yerel idare, bütün birimleriyle Maliye Bakanı'nın oğlu olan ve babası gibi hakkında ?Hazineyi soyduğu, zarara uğrattığı' yolunda ciddi iddialar bulunan Abdullah Unakıtan ve arkadaşlarının rutin tedavilerini takip etmiştir. AKP İl örgütü ve milletvekilleri ise Çumra adliyesi, emniyeti ve jandarmasını adeta abluka altına almışlardır. Delillerin karartıldığı, sürücüsünün belli olmadığı, toplumda infialin yaratıldığı ve ağır cezalık bir suç niteliğinde olan bu olayda, şüpheli konumunda olması gereken Abdullah Unakıtan'ın mağdur sıfatıyla ifadesi alınmıştır.''

3.5 SAAT SONRA ALKOL MUAYENESİ İDDİASI

Atilla Kart önergesinde, damat Küçük'ün alkol muayenesinin kazadan hemen sonra yapılamadığını da iddia ederek, ?Başkent Hastanesi'nde her nedense olaydan sonraki yarım saat içinde alkolometre cihazı bulunmadığı gerekçesiyle alkol tespiti yapılamamış, aradan 3.5 saat geçtikten sonra Numune Hastanesi'nden telefon talimatıyla gelen doktora muayene yaptırılmıştır. Sonuç olarak, Maliye Bakanı'nın damadı Eyüp Sabri Küçük hakkında adli kovuşturma yapılmış, 10 bin YTL kefaletle serbest bırakılmıştır'' dedi.

BENZER KAZANIN SÜRÜCÜSÜ TUTUKLU

Benzer bir trafik kazasının Çumra İlçesi'nde 20 Mayıs 2006'da meydana geldiğini, ancak yargının bu kez farklı işlediğini belirten Kart şöyle devam etti:

?Bu kazada sürücü Mehmet Çelik, Abdullah Unakıtan'ın bulunduğu cipin sürücüsünün sebebiyet verdiği gibi ?Kavşaklara yaklaşırken aracın hızını azaltmamak' kuralını ihlal etmiş, bu olayda da 5 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olayda, idari ve adli merciler olağan ve yasal prosedürü uygulamışlar, şüpheli hakkında ?TCK'nın 85/2'nci maddesine muhalefetten' Konya Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmasını sağlamışlardır. Mehmet Çelik, halen 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/196 esas sayılı dosyasıyla yargılanmakta olup, 20 Mayıs 2006 tarihinden bu yana da tutukludur. Görüldüğü gibi, kamu vicdanını yaralayan bir durum söz konusudur. Yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi, doğrudan ve dolaylı ilişkilerle engellenmiştir. Delillere müdahale edilmiştir.''

BAŞBAKANA NELER SORDU?

CHP'li Atilla Kart, kaza ile ilgili Başbakan Erdogan'ın yanıtlamasını istediği önergesinde şu soruları yöneltti:

-Devletin mülki ve yerel yönetim birimleri en üst seviyede, hiçbir resmi sıfatı bulunmayan Abdullah Unakıtan ve arkadaşlarının hastane ve diğer işlerini neden takip etmişlerdir? Bunun gerekçesi ve izahı nedir? Bu birimlere yönelik olarak idari soruşturma açılmasını sağlayacak mısınız? AKP İl örgütü, AKP Konya milletvekilleri, mülki ve yerel yönetim yetkilileri hangi sıfat ve gerekçeyle Çumra adliyesi, emniyeti ve jandarmasını olaydan sonra ziyaret etmişlerdir?

-Başkent Hastanesi gibi, eğitim ve araştırma niteliği ağır basan bir hastanede, olaydan yarım saat kadar sonra alkol ölçümü yapılamamış olması, aradan 3.5 saat geçtikten sonra telefon talimatıyla Numune Hastanesi aracılığıyla bu tespitin yapılmış olmasının gerekçesi nedir? Bu durum, resmi mercilerin organize bir şekilde delilleri karartmaları anlamına gelmez mi? Hangi hukuk dışı güç bunu sağlayabilmektedir?

-Garip- gurebanın hak ve hukukunu ayaklar altına alan ve kul hakkı yiyenlerin, elleri ve kollarını sallayarak ve devlet gücünün arkasına sığınarak serbest kalmaları Sizi rahatsız ediyor mu? Bu rahatsızlığın giderilmesi yolunda üstünüze düşen görevi yapacak mısınız?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber