Bombacı 3 gün boyunca keşif yapmış

Suruç'taki katliamı gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün saldırı öncesi 3 gün süreyle belediye ve Amara Kültür Merkezi etrafında keşif yaptığı belirlendi. Kültür merkezine gidişi 3 MOBESE kamerası tarafından kaydedilen Alagöz'ün, 2 Haziran'da da annesini Diyarbakır'dan arayıp 9 dakika konuştuğu tespit edildi.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 23 Temmuz 2015 08:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bombacı 3 gün boyunca keşif yapmış

Suruç'ta meydana gelen patlamada canlı bomba olarak kullanılan Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün ilişkilerini mercek altına alan polis önemli ipuçlarına ulaştı. 1.5 yıl önce IŞİD'e katıldığı tespit edilen Alagöz'ün, 21 Haziran'dan buyana Suruç ve Akçakale arasında mekik dokuduğu belirlendi.

Canlı bomba Alagöz'ün saldırı öncesinde 3 gün süre ile iki ayrı şahısla ilçeye girdiği ve Suruç Belediyesi ile Amara Kültür Merkezi etrafından keşif çalışması yaptığı tespit edildi. Tek başına hareket etmediği belirtilen Alagöz'ün saldırının olduğu gün kültür merkezine gidişi ilçedeki üç MOBESE kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde Alagöz'ün tedirgin ve çevresine dikkatli bakışlar arasında kültür merkezine ilerlediği ayrıca İstanbul'dan gelen gençlerin Amara Kültür Merkezi'ne inişinin hemen 2 dakika sonrasında kalabalığa doğru ilerlediğinin belirlendiği kaydedildi.

ANNESİ İLE 9 DAKİKA KONUŞTU

Alagöz'ün en son 2 Haziran günü Suriye uyruklu bir şahıs adına alınmış GSM hattı üzerinden Diyarbakır'dan ailesini aradığı da belirlendi. Diyarbakır'daki HDP mitingine düzenlenen bombalı saldırıdan 3 gün önce kentte olduğu belirlenen canlı bombanın annesi ile 9 dakikalık telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi. Alagöz'ün daha önce ağabeyi Yunus Alagöz ile

Ocak ayında iki, Mart ayında 1 kez olmak üzere 3 kez irtibata geçtiği, ardından ağabeyinin de örgüte katıldığı belirlendi.

IMEI NUMARASI TESPİT EDİLDİ

Alagöz'ün kullandığı cep telefonunun IMEI numarası da tespit edildi. Alagöz'ün aynı telefon cihazı üzerinden 5 GSM hattı kullandığı belirlendi. Teknik olarak bu numaraların nereleri aradığı ve kimlerle iletişim kurulduğunun ise belirlenmeye çalışılıyor. Alagöz'ün, Diyarbakır'dan yaptığı görüşme dikkatleri 5 Haziran günü HDP mitinginde meydana gelen patlamayı planlayan ve düzeneği İstasyon Meydanı'na yerleştiren Orhan Gönder'e çevirdi. Suruç bombacısı Alagöz ile Diyarbakır bombacısı Gönder'in arasındaki ilişkiyi çözmeye çalışan güvenlik birimleri önemli bilgilere ulaştı.

İKİ BOMBACI AYNI HÜRCEDEN

Alagöz ve Gönder'in Adıyaman'da birbirleri ile ilişkide oldukları ve terör örgütü IŞİD'e katıldıktan hemen sonra Nisan ayında Türkiye hücrelenmesine birlikte gönderildikleri, 3 gün ara ile Telabyad üzerinden giriş yaptıkları öğrenildi.

Gönder'in Diyarbakır patlaması öncesi ve sonrasında iletişim kurduğu numaralardan birinin Alagöz'e ait olabileceği ve bu konuda teknik çalışmanın devam ettiği kaydedildi. Alagöz'ün kullandığı 5 GSM hattından biri olduğu ancak bu numarayı o an başka bir örgüt mensubu mu yoksa Alagöz'ün mü kullandığı teknik raporların tamamlanmasından sonra netleşecek. Alagöz ve kendisi gibi Adıyaman'dan örgüte katılan 6 kişinin, örgütün Tel Abyad sınır hattında oldukları ve bölgede Türk GSM hatlarının kullanılıyor olmasından dolayı zaman zaman Türkiye'deki bazı kişilerle temasa geçebildikleri ifade edildi.

Tel Abyad düştü takip zorlaştı

Güvenlik kaynakları, IŞİD terör örgütünün iletişim kaynaklarının ve bölgesel hareketliliğinin düzenli bir şekilde takip edilebildiğini ve buna bağlı olarak örgüte dair önemli istihbarat bilgilerine çoğu zaman anında ulaşılabildiğine vurgu yaparak, "Tel Abyad'ın IŞİD'in elinden çıkması ile doğrudan istihbarat ağı kesildi. İletişim hatlarını takip güçleşti" yorumu yaptı. Öte yandan, Suruç'taki bomba düzeneği ile Diyarbakır'daki miting saldırısında kullanılan bomba düzeneğinin aynı olduğu tespit edildi. Uzmanlar, kablo düzeneği ve mantığın aynı şekilde işletildiğine vurgu yaparak, "İki bomba aynı elden çıkmış gözüküyor" yorumunu yaptı. IŞİD'in henüz yerleri tespit edilememiş ama iletişim yoğunluğu dikkate alınarak yapılan analiz çalışmalarında iki merkez hücresinin Mardin ile Şanlıurfa-Adıyaman merkezli olduğu belirtiliyor.

Vahşetin izleri temizleniyor

32 kişinin hayatını kaybettiği Amara Kültür Merkezi 'ndeki incelemenin tamamlanmasının ardından patlamanın izleri temizleniyor. Kan ve patlamanın izlerinin bulunduğu yerler görevliler tarafından yıkandı. Çeşitli kentlerden merkeze gelenler ise zabıtalar tarafından üst aramasından geçirilerek bahçeye alınıyor. Ziyaretçiler, etrafı şeritlerle çevirili olan karanfil ve güllerle donatılan

ağacın dibine oyuncak, kitap, defter ve kırtasiye malzemelerinin fotoğrafını çekerek ayrılıyor.

Aile evi terk etti

Suruç'taki terör saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın, Şeyh Abdurrahman Alagözolduğu netlik kazandı.

Olay yerinde toplanan delil ve zanlının vücut parçalarının Ankara'daki laboratuvar incelemesi sonucu saldırıyı gerçekleştiren teröristin, Alagöz olduğu kesinlik kazandı. Bombacının Alagöz olduğunun ortaya çıkması üzerine Adıyaman'da yaşayan ailesi, evlerini terk ederek şehir dışındaki bir yakınlarının yanına gitti.

Terör örgütü IŞİD'e adam kazandırıldığı ileri sürülen İslam çay ocağını Alagöz'ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz'ün işlettiği öğrenildi. Çay ocağı yaklaşık bir yıl önce ruhsatı olmadığı gerekçesiyle İl Emniyet Müdürlüğü ve Belediye tarafından kapatıldı. Şoförlük yapan baba Zeynal Abidin Alagöz'ün uzun süredir kayıp iki çocuğuyla ilglii yaklaşık 2 ay önce İl Emniyet Müdürlüğü'ne kayıp başvurusu yaptığı kaydedildi.

AİLENİN BAKKALI GÖNDER'İN EVİNE 200 METRE

IŞİD'e katıldığı belirtilen Yunus Emre ile Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün kardeşi olan Yusuf Alagöz'ün ise 4-5 ay önce Turgut Reis Mahallesi'nde bakkal dükkanı açtığı öğrenildi. Yusuf Alagöz'ün açtığı bakkal dükkanının, Diyarbakır'daki HDP mitingine bombalı saldırıyı yapan IŞİD mensubu Orhan Gönder'in ailesinin yaşadığı eve 200-300 metre mesafede olduğu kaydedildi.

Kameralar 10 aydır çalışmıyor

Amara Kültür Merkezi'ndeki güvenlik kameralarının yaklaşık 10 aydır çalışmadığı öğrenildi. Terör uzmanları, MOBESE kayıtlarını ve ilçe girişindeki bazı işyerlerine ait güvenlik kameralarından delil elde etmeye çalışıyor. Patlamanın meydana geldiği kültür merkezinde bulunan 2 güvenlik kamerasının ise çalışmadığı belirlendi. Güvenlik kameralarının, Kobani'deki (Ayn El Arap) Kürt gruplar ile DAEŞ arasındaki çatışmaların başladığı Ekim 2014'ten bu yana yaklaşık 10 aydır aktif olmadığı ortaya çıktı. Kamera sisteminin, "güvenlik güçleri söz konusu merkeze gelenleri tespit edebilir" düşüncesiyle pasif duruma getirilmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber