Hülya'yı sınav stresi öldürdü

NAZİF KARAMAN

İstanbul Arnavutköy'de yaşayan 26 yaşındaki Hülya Şit Bilecik Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirmişti. İstanbul'a ailesinin yanına dönmüş Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'na (ALES) hazırlanıyordu. Gece gündüz ders çalışan Hülya üniversitede hoca olmak istiyordu. Sınava 5 gün kala Hülya'nın feci şekilde baş ağrısı tuttu. Ailesinin iddiasına göre hiçbir hastalığı yoktu. Geçmeyince Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne götürüldü. Nöbetçi doktor tarafından muayene edilip, serum ve ağrı kesici verildi, tomografisi çekilip testler yapıldı. Bir şeyi yok "Sınav stresi, geçer"denerek eve gönderildi. Eve gönderilmesinden bir gün sonra genç kızın baş ağrıları şiddetlenince ayakta duramaz hale geldi. Bunun üzerine gece saat 04.30'da ambulansla tekrar devlet hastanesi acil servisine kaldırıldı. Doktor muayenesinden sonra, "Nöroloji doktorunun bakması lazım. Sabah doktor gelecek, onu bekleyeceğiz" denilerek acil serviste bekletildi. 4 saat bekletilen Hülya Şit sabah Nöroloji doktorunun muayenesinden sonra "Bakırköy'e Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesi'ne götürülmesi gerektiği" söylenerek Bakırköy'e sevk edildi. Ambulans verilmeyen aile, hastayı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne özel araçla götürdü. Hastaneye vardıktan bir süre sonra Hülya hayatını kaybetti. Büyük acı yaşayan baba Naim Şit kızının son dönemde çok ders çalıştığını, birden baş ağrısına yakalandığını ve bir türlü geçmediğini, olay günü de baş ağrısı krizi tutunca hastaneye götürdüklerini söyledi. Kızının 4 yıllık üniversite mezunu olduğunu ve üniversitede hoca olmayı hedeflediği için gece gündüz ders çalıştığını ifade eden Naim Şit, "Bu çocuk kamu yönetimini bitirdi. İngilizcesi de vardı. Önümüzde sınavlar vardı onlara hazırlanıyordu. Yoğun bakıma giderken bile derslerini sayıklıyordu. İçim yanıyor. Ne yapacağımı şaşırdım" dedi. Ailenin devlet hastanesindeki doktorların ihmali olduğu iddiasıyla savcılığa yaptığı başvuru üzerine Hülya'nın ölümü ile ilgili soruşturma başlatıldı.