Kürtler HDP'yi affetmeyecek

AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar, barajı geçmesi durumunda çözüm sürecinin güç kazanacağı yönünde beklenti olduğu için bölge halkının HDP'ye bir şans vermek istediğini belirterek, "Geldiğimiz noktada örgüt HDP'ye yeni bir baraj koydu. HDP seçim barajını aştı ama örgütün barajını aşamadı" dedi

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 08 Eylül 2015 08:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kürtler HDP'yi affetmeyecek

AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar, bölgede köklü bir geleneğe mensup bir aileden geliyor. Şeyh Said'in kardeşi Şeyh Tahir'in torunu olan Akar geçmiş dönemde hem dindar hem de Kürt olmanın acısını çekmiş bir isim. Ailesi 1925'te Isparta'ya, 1932'de Tekirdağ'a, 1960 ihtilalinin ardından ise Sivas Kampı'na sürülen Akar, jandarmanın köylerini boşaltmasına karşı çıktığı için karakolda işkence de görmüş bir mağdur.

ÇÖZÜM İÇİN AK PARTİ'DEYİZ

Akar, "Sabah namazında seccadenin üzerinden alıp götürdüler. 28 Şubat'ta da okul müdürüydüm. Başörtülü öğretmenlere yapılan zulme alet olmadığım için haksızlıklara uğradım. O günden sonra öğretmenliği bırakıp avukatlık yaptım, inancından ve kimliğinden ötürü baskı altına alınan isimlerin hakkını savunmaya çalıştım" diyor. Akar, Yeni Şafak'a, "Ailem bu meselenin acı bedellerini ödemiş bir aile. Bu acı tecrübeye dayanarak söylüyorum ki bu meselede silah ve şiddet çözüm değil. Tüm sorunlar sivil siyaset kanalları kullanılarak çözülmeli. Bu kararlılığı ortaya koyduğu için AK Parti'de siyaset yapıyoruz" dedi.

İYİ NİYET İSTİSMAR EDİLDİ

Çözüm Süreci'nin bölgede bir güvenlik zaafı olduğu iddiasına katılmadığını söyleyen Akar, "AK Parti'nin bölgeyi örgüte teslim ettiği iddiası doğru bir iddia değildir ama mümkün mertebe silahlı bir çatışmadan kaçınılmıştır. Yol kesme gibi bir takım faaliyetlere tahammül gösterilmiştir. Bu tahammülün nedeni ise yeni ölümlerin önüne geçme gayretidir. Bir tek köy dün olduğu gibi bu gün de kimseye terk edilmemiştir. Hükümet yeni bir yolu denedi. Mutlak surette bir takım komplikasyonlar ortaya çıkacaktır. Örgütün bazı yerlere silah ve bomba biriktirmesi ve şehirlere yerleşmesi bu komplikasyonlardır. Ama 100 yıllık bir problemi çözerken bu tür yan etkileri de göze almak durumundasınız. Bu iyi niyetli çabayı PKK istismar etti. Örgütün tutumu halkı da rahatsız etti ve ciddi güvenlik tedbirler alma gereği doğdu. Bu tedbirlar alınmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

SİYASETİ BAŞARAMADILAR

Akar, HDP'nin yüzde 13 oranında oy almasını şu şekilde değerlendirdi: "Toplumda, 'HDP barajı geçerse çözüm süreci daha da güç kazanır' şeklinde bir beklenti vardı. Bölge halkı HDP'ye şans vermek istedi ve sivil siyaset yapma görevi verdi. HDP barajı aşmazsa kaos olacağını düşündü. Asıl mesele HDP'yi barajdan geçirme meselesiydi. Fakat geldiğimiz noktada örgüt HDP'ye yeni bir baraj koydu. HDP seçim barajını aştı ama örgütün barajını aşamadı. Evet HDP konjonktürel bir destek aldı ama Doğu ve Güneydoğu bölgesinin tamamına baktığımızda en büyük Kürt partisinin yine AK Parti olduğunu görüyoruz."

HALK DHP'YE KIZGIN

PKK'nın defalarca yaptığı ayaklanma çağrılarının halkta bir karşılık bulmadığına değinen Akar, "Geçmiş tecrübelere dayanarak, en azından halkın bir kısmının bu tür eylemlere destek vermesinden korkuyordum ama halk büyük bir sağduyu ve basiretle hareket etti. Seçimlerde HDP'ye beklenenin üzerinde kredi veren kitleler şimdi örgüte mesaj veriyor. Halk HDP'ye de PKK'ya da kızgın. 80 vekille siyaset yapma imkanına kavuşan HDP'nin etkisiz hale getirildiğini ve verdiği oyların boşa gittiğini düşünüyor. Bu durum halkımızda rahatsızlık ve kızgınlık yarattı. Bu kanlı süreç PKK'nın Ceylanpınar ve Diyarbakır'da polisleri katletmesiyle başladı. Kürtler bunu affetmiyor ve affetmeyecektir" şeklinde konuştu.

28 bin AK Partili sandık nöbetinde

PKK ve HDP'nin seçimlerde imza atığı bazı usulsüzlüklerin 1 Kasım seçimlerinde de yaşanmaması için AK Parti kendi içinde de bazı önlemler almış durumda. Akar bu tedbirlerle ilgili şu bilgileri verdi: "Seçim güvenliği sağlanacaktır. Gerekli tedbirler alındı. Halkımızın güvenli bir ortamda seçime gitmesi ve özgürce oyunu kullanması arzu etmekteyim. Sandık müşahitlerine ayrı önem veriyoruz. Bütün teşkilatların doğu güneydoğuda aktif görev alması gerekiyor. Bizler daha planlı, programlı ve kararlı tutum ile oyumuza sahip çıkacağız. Diyarbakır'ın 3130 sandığında 28 bin kişilik müşahit ordusu görev alacak. Her sandıkta gençlik, kadın ve il ve ilçe teşkilatlarında 9 görevli milli iradeye sahip çıkacak."

İşadamlarımız batıya kaçıyor

Akar şu ifadeleri kullandı: "Son yıllarda AK Parti hükümetiyle birlikte bölgenin çehresi değişti. Yollar, barajlar, hava meydanları yapıldı. Sağlık ve eğitim sektöründe ciddi adımlar atıldı.

EKONOMİK VE TURİZM POTANSİYELİ VAR

Ekonomi yükselmeye başlamışken bu tür olayların yaşanması bölge halkını tedirgin ediyor. Bölgenin çok ciddi ekonomik ve turizm potansiyeli ve insan gücü var. Bütün bunları ortaya çıkarmak, bölgeyi kalkındırmak istiyoruz. İşsizliği bitirmeyi, demokratikleşme hamlesiyle de insanımızın daha özgürce yaşamasını sağlamayı amaçlıyoruz. Böyle bir çaba ortadayken şehirlere hendek kazılması, sokakların terörize edilmesi, halkın, esnafın ve iş adamlarının buradan kaçmasına neden oldu. Son dönemde bölge iş adamlarının önemli bir kısmının batıya kaçtığını görüyoruz."

ASIL TEKÇİ PKK

"PKK bölgede kendinden başka bir siyasetin güçlenmesini istemiyor. Bu durumdan AK Parti dışındaki başka partiler de şikayetçi. Hüda-Par, Hak-Par, KADEP... Sadece partiler değil diğer siyasi gruplar da var. Demokrasi gereği siyasi yelpazenin genişlemesi lazım ama bölge siyaseti PKK eliyle tekçi bir anlaşıya sürüklenmek isteniyor."

Cumhuriyet tarihinin en kararlı hükümeti

"Kürt meselesi cumhuriyetle yaşıt bir mesele ve Kürtlere yönelik ret, inkar ve asimilasyon politikalarıyla da güç kazanan bir sorundur" diyen Akar, "AK Parti hükümeti bu meselenin çözümü konusunda cumhuriyet tarihinin en kararlı sivil tutumunu ortaya koydu ve bu meseleyi tek başına güvenlikçi politikalarla değil sivil siyasetle barışçıl yöntemlerle çözmeyi esas aldı.

REFORMLARDAN DÖNÜŞ OLMAZ

2005 yılında kurucu genel başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın Dağkapı Meydanı'ndaki açıklamasıyla çözüm süreci ciddi bir ivme kazanarak çok önemli reformlar gerçekleştirildi. Esasında ret, inkar ve asimilasyonla ilgili sorun ortadan kaldırılarak sorunun büyük kısmı çözülmüş oldu. Biz tüm bu reformları Türkiye halkı layık olduğu için yapıyoruz. AK Parti Türkiye'deki tüm bireylerin meselelerini çözmeyi esas aldı ve bu yoldan dönmeyecektir" ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber