Kılıçdaroğlu, CHP'nin 'çözüm süreci'ni anlattı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün Bartın, Safranbolu, Karabük, Yenice, Kaynaşlı, Düzce ve Akçakoca'da vatandaşlarla buluştu. Seçim çalışmalarını izleyen VATAN'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

60 maddeye ilave

- Anayasanın ilk dört maddesinin değişmez olduğunu vurguluyorsunuz diğer taraftan da 2 ve 3. maddesi değişebileceğini söylediğinize dair haberler çıkıyor. Nedir?

"İlk dört maddenin bizim açımızdan bırakın değişmesini düşünmek, böyle bir şeyi teklif etmeyi bile doğru bulmuyoruz. Bunu ben defalarca grup toplantılarında da, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarında da arkadaşlarımız sürekli dile getirdiler. Kurucuların iradesi var orada. Dolayısıyla biz ülkemizi seviyorsak ve Türkiye'ni bir hukuk devleti yapacaksak o kuralların aynen kalması lazım. Uzlaşma Komisyonu aslında önemli bir görev yaptı. 60 madde üzerinde eğer 4 grup anlaşmışsa bu da demokrasi açısından önemli bir kazanım. Yasama dönemi gelecek ama 60 madde önemli bir kazanım olarak duruyor. Dolayısıyla 4 grup tekrar gelirse 60 maddeye yeni maddeler de ilave edilebilir. Özellikle yargı bağımsızlığı ile ilgili maddeler eklenebilir. Başkanlıkla ilgili maddeler geri çekilebilseydi süreç daha başarılı olacaktı."

Yol haritası yasalaşacak

- Kürt sorunu çözümünde çok iddialı çıkışlar yapıyorsunuz? Yeni bir şey sunacak mısınız?

"Eski verdiğimiz kanun teklifleri önerilerimiz bugün için de geçerli. Yeni yasama döneminde tekliflerimiz yeniden vereceğiz."

- Hükümetin buzdolabına koyduğu çözüm süreci revize edilmiş haliyle siz formülle edecek misiniz?

"Hayır bizim formüllerimize uymuyor. Bizim yol haritamıza uymuyor. AKP çözüm süreci aslında bir çözümsüzlüğe mahkumdu. Biz defalarca uyardık ve söyledik. Onların yol haritasının yanlış olduğunu söyledik. Onlar dedi ki biz bu yol haritası ile bu sorunu çözeceğiz. Buyurun çözün dedik. Şimdi çözümsüzlüğe ulaşıldı. Bunun bir bedeli var. Bunu da Türkiye ödüyor."

- Çözüm sürecini çözecek olan tek biziz diyorsunuz. Vatandaş bu sorunu şöyle çözeceğim açıklaması bekliyor. Sizde var mı öyle flaş bir açıklama?

"Türkiye'de toplumsal uzlaşma komisyonu kuracağız. Yasasını çıkaracağız. Sadece PKK terörü ile Türkiye'yi terör olayından nasıl kurtaracağımızın bir yasasını ve komisyonunu kuracağız. Bugün PKK terörü var yarın başka terör örgütü olabilir. Ama Türkiye'nin bu tür olayların üstesinden gelebilmesi için sağlıklı, tutarlı bir yol haritasına ihtiyaç var. O yol haritasını yasalaştıracağız."

Modellere göre yasa

- Yabancı modelleri inceleyecek misiniz?

"Yabancı modelleri inceleyeceğiz. İngiltere, İspanya, Güney Afrika modellerini de dikkate alarak bir yasa çıkartacağız. Bu yasa çıktıktan sonra bu komisyona bütün siyasi partiler üye vermek zorunda ve eşit sayı da. Dolayısıyla terör olayını çözmek için bir toplumsal uzlaşma zorunlu olarak gündeme gelecek. Bunun paralelinden dışarıda ortak akıl olacak. Bunlar eşgüdümlü eş zamanlı çalışacak. Bir önemli ayağını parlamenterler, diğer ayağını da bu konuda kafa yormuş, bu konuda çalışmış düşünmüş insanlar, gazeteciler olacak. Sivil toplum ayağı olacak."

Daha yüksek oy beklentisi

- 1 Kasım'da ne bekliyorsunuz? 7 Haziran'dan farklı bir tablo çıkar mı?

"Kendi partimiz açısından söyleyeyim. Daha olumlu bir sonuç bekliyoruz. Alanda da zaten bunu gözlemliyoruz ama bu sandığa ne kadar yansıyacak onu ancak 1 Kasım akşamı öğrenebileceğiz."

- AK Parti'de kaldığınız yerden mi devam edersiniz yoksa yeniden bir başlangıç mı söz konusu olur?

"Onu 2 Kasım sonrası düşüneceğiz yani 2 Kasım sonrası nasıl bir tablo ortaya çıkar bakalım. O tablonun gereği neyse yapacağız. Şöyle de düşünmek lazım. 2 Kasım'daki tabloyu görmeden bugünden değişik olasılıklara göre siyasi partilerin görüş belirtmeleri çok doğru bulmuyorum. Bir tablo çıksın ortaya, bu tabloya göre zaten Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için hepimizin ortak çaba harcaması lazım diye düşünüyorum."

'İktidar emniyeti frenledi'

- Ankara saldırısında sizin de kayıplarınız var. Başbakan o patlamanın AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını engellemek için olduğunu söyledi...

"Bu açıklamayı samimi bulmuyorum. Eğer öyleyse failleri yakalasaydılar. İktidar olan o, başbakan olan o. Üstelik bombacıların kimliğini bilende o. Fotoğraflarını da gören o. Bütün emniyet ve jandarmaya fotoğrafı dağıtan da o. Aynı hükümet. Telefonları dinleyenler de onlar. E niye yakalayamadılar. Daha önceki cümleyi düzeltmek için kullandığını düşünüyorum."

- Ciddi operasyonlar devam ediyor. Bu operasyonlarla bir mesafe kaydediliyor mu?

"Eğer emniyet genel müdürlüğü frenlenmeseydi bu olayların büyük bir kısmı zaten saklanırdı. Failler zaten yakalanırdı. İktidarın emniyet güçlerini frenlediğini düşünüyorum. Bunun emareleri var. Yoksa siz kişiyi bileceksiniz. Fotoğraflar elinde olacak. Güneydoğu'dan kalkıp Ankara'ya geleceksiniz. Ankara'nın merkezinde bomba patlatacaksınız. Başbakan çıkacak şu açıklamayı yapacak: Efendim eylem yapmadan bunları tutuklamıyorum."

'Yine seçim olmamalı'

- Yine tek başına iktidar olmazsa yine seçim çağrışım mı yaratacak Mehmet Ali Şahin'in açıklamasıyla?

"Türkiye öyle bir sürece sokulursa, yani hükümet kurulamadı tekrar bir seçim politikacılara güveni derinden sarsar. Siyaset kurumunun sorun çözme değil sorun yaratan bir kurum olduğu algısı ortaya çıkmış olur. Siyasetçilerin kesinlikle Türkiye'yi bir kez daha erken seçime götürmemeleri, uzlaşmaları ve hükümet kurmaları gerekiyor."