Kurtulmuş: Anayasa tekliflerini tartışmaya hazırız

Kurtulmuş, 4 yıllık tarihi fırsata dikat çekti: Eğer bu parlamento anayasa değişikliği yapmayacaksa, siyaseten hiçbir şey yapmayacak demektir. 1 Kasım seçimleriyle oluşan Meclis'in temsil gücüne ve dört yıllık tarihi fırsata dikkat çeken Kurtulmuş; yeni Anayasa çağrısı yaparak, "Buyurun CHP'liler, MHP'liler, HDP'liler, STK'lar, üniversiteler, kanaat önderleri; ne teklifiniz varsa tartışmaya hazırız" dedi.

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 12 Aralık 2015 08:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kurtulmuş: Anayasa tekliflerini tartışmaya hazırız

Türk askerini Bağdat davet etti

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türk askerinin Başika'daki nöbet değişimine tepki gösteren Bağdat'a yanıt verdi: 2014'te eğitim için gidilirken Merkezi Hükümet'in de, Bölgesel Yönetim'in de bilgisi ve daveti vardır.

Irak'ın, Başika'daki nöbet değişimine yönelik tepkisine değinen Kurtulmuş, olayın, Irak yönetiminin bilgisi dahilinde olduğunu kaydetti: "Irak'ta sadece Türkiye değil, çok sayıda ülkenin eğitim kampı var. Bizim oradaki varlığımız, Irak Merkezi Hükümeti'ni zora sokan, tehdit eden bir varlık değil. Tam tersi, onlara destek ve yardımdır. 2014'te eğitim için gidilirken, Irak Merkezi Hükümeti'nin de, K. Irak Bölgesel Yönetimi'nin de bilgisi ve daveti vardır."

MUHARİP DEĞİL, EĞİTİM AMAÇLI

Irak ordusunun, Musul'u savunmadan silahlarıyla DAEŞ'e teslim ettiğini hatırlatan Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle tehlikeli bir terör örgütüne karşı Türkiye, hem merkezi hükümetin gücünü artırmak, hem Musul ulusal muhafızlarına ve peşmergelere eğitim vermek için oraya gitmiştir. Orada muharip unsur olarak değil, eğitim vermek için bulunan bir birliğiz. Konu biraz abartıldı, hassasiyet oluştu. Irak Merkezi Hükümeti dostumuz. Bu hassasiyetlerin giderileceğini ve işbirliğinin devam edeceğini düşünüyorum."

Kriz uzun süre devam edemez!

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Rusya'nın derinleştirdiği uçak krizini değerlendirirken, "Bölgemizin cadı kazanına döndüğü bir ortamda bunu sürdürmek istemiyoruz" mesajı verdi. Bunun özür dileyen bir tavır olarak algılanmaması gerektiğine de dikkati çeken Kurtulmuş şunları söyledi: "Türkiye, bu krizin tırmandıran tarafı olmayacaktır. Dostumuz, müttefikimiz Rusya ile böyle bir krizi, hele de bölgemizin bu kadar cadı kazanına döndüğü bir ortamda sürdürmek istemiyoruz. Karşılıklı her türlü görüşmeye açık olduğumuzu ifade ediyoruz; ama bunlar asla özür dilemeci bir tavır olarak algılanmamalı. Biz, Türkiye olarak, kendi sınırlarımızı ve egemenliğimizi korumak hakkına sahibiz. Montrö ile ilgili konular tabii ki gündeme geliyor, konuşuluyor, tartışılıyor ama nihayetinde ortada bir Montrö Boğazlar Anlaşması var ve bu anlaşmanın gereği, bütün ülkeler boğazlardan geçişin kurallarına uymak ve saygı göstermek durumunda."

Rus menfaatine uygun değil

Bütün gerilime rağmen ümitvar tarafta duruyorum. Türkiye'nin de, Rusya'nın da karşılıklı olarak birbirlerini gözden çıkarma ihtimallerinin olmadığı kanaatindeyim. Rus yetkililer, daha sakin açıklama yapmaya davet ediyoruz. Tabii, bunların önemli kısmı da Rusya'nın iç kamuoyuna dönük sözler... Bunun buzun sürmeyeceğini ümit ediyorum. Bu Rusya'nın da, Türkiye'nin de menfaatlerine uygun değil.

Kargaşaya çekemezler

Asıl mesele, ta 1991'den beri cadı kazanına, ateş çemberine dönen bu bölgenin ıslah edilmesidir. Irak fiilen üçe bölünmüş vaziyette; Suriye onlarca farklı kısma bölünmüş durumda; Yemen, Libya, Mısır Ukrayna ikiye bölündü. Bu coğrafyada, Allah'a çok şükür istikrarlı bir şekilde varlığını, birliğini, dirliğini sürdüren ve ekonomik olarak gelişmesini temin edebilen tek ülke Türkiye. Birilerinin kendi hevesleri yüzünden Türkiye'yi kargaşanın içine çekmelerine müsaade etmeyiz.

KURTULUŞ FORMÜLÜ YENi ANAYASA

Kurtulmuş, 4 yıllık tarihi fırsata dikat çekti: Eğer bu parlamento anayasa değişikliği yapmayacaksa, siyaseten hiçbir şey yapmayacak demektir.

1 Kasım seçimleriyle oluşan Meclis'in temsil gücüne ve dört yıllık tarihi fırsata dikkat çeken Kurtulmuş; yeni Anayasa çağrısı yaparak, "Buyurun CHP'liler, MHP'liler, HDP'liler, STK'lar, üniversiteler, kanaat önderleri; ne teklifiniz varsa tartışmaya hazırız" dedi.

"Bu sistem artık Türkiye'ye dar geliyor, bu deli gömleğini değiştirelim" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Eğer bu parlamento anayasa değişikliği yapmayacaksa, siyaseten hiçbir şey yapmayacak demektir" mesajı verdi.

Başkanlığı da tartışmalıyız

Türkiye'nin başkanlık sistemi dahil bütün sistem değişikliği tekliflerini tartışmak zorunda olduğunu dile getiren Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz başkanlık sistemi derken, bunu asla sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel bir meselesi veya AK Parti Programı'nın bir parçası olarak gündeme getirmiyoruz. Türkiye'nin ihtiyacı olarak tartışmaya açıyoruz. Etkin bir yürütme sistemi nasıl olabilir, bunun araçlarından biri olarak başkanlık sisteminden Türkiye nasıl istifade edebilir, bunu da tartışıyoruz.

4 yıllık tarihi fırsata sahibiz

Başkanlık sistemi dahil, kendi görüşlerimizi dayatmıyoruz; 'Bu bizim anayasımızdır, illa bunu tartışacağız' demiyoruz. Anayasayı değiştirecek milletvekili sayımız olsaydı da, çok geniş bir konsensüsü sağlamak için gayret sarf ederdik. Önümüzde 4 yıllık bir süre var. Bu tarihi bir fırsat. Türkiye, 2023, 2053, 2071, 2100 hedeflerine ulaşabilecek adımları, 12 Eylül Anayasası'nın mantığından, felsefesinden ve sisteminden kurtularak başarmak mecburiyetindedir.

Camiyi vurmak insanlık katliamı

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, terör örgütü PKK'nın Güneydoğu'da artık camileri ve okulları da hedef almasıyla, terör örgütünün nihai amacının Kürt halkının haklarını, özgürlüklerini korumak olmadığının ortaya çıktığını vurguladı. Son olarak terör saldırılarıyla ağır tahribata uğrayan Kurşunlu Camii'ni örnek gösteren Kurtulmuş şöyle konuştu:

"Allahaşkına, halkın haklarını savunduğunu söyleyen bir örgüt, kendi halkının kültürüne, birikimine bu kadar zarar verebilir mi? Özgürlüklerini engelleyip, günlük yaşamını bu kadar zehir edebilir mi? Okullar yakılıyor, sokaklar, tarihi eserler savaştan çıkmış hale getiriliyor. Kurşunlu Camii gibi bir tarihi ve kültürel miras yok edilmek isteniyor. Bütün bunlar, Kürt halkının geçmişiyle bağını kopartmaya ve geleceğini zindan etmeye çalıştıklarını gösteriyor. Her tarafıyla karşı çıkmamız gereken bir durum ve insanlık katliamı. DAEŞ, Palmira'yı yaktığı zaman nasıl karşı çıkıyorsak, burada da aynı şekilde karşı durmamız lazım."

Filler tepişiyor, Çimenler eziliyor

Ortadoğu'yu birilerinin çıkar savaşlarının merkezi haline getirdiler. Birileri siyaseten güç elde edecekler diye, o meşhur tabir var; filler tepişecekler, çimenler ezilecekler, buna artık müsaade etmememiz lazım.

BÖLGEYİ ARTIK HALKLARINA BIRAKIN

Onun için Ortadoğu'da bütün devletlerin ve milletlerin kardeşlik ve ortaklık ruhuyla hareket etmesi lazım. Bu bölgeyi bölge halkına bıraksalar hiçbir sorun yok, olanları da çözer ama dünyanın bütün orduları bölgede ve varlıklarını sürekli artırıyorlar. Esas tehlikeli durum bu. Neredeyse "proxy war" dediğimiz vekalet savaşları sebebiyle, onlarca farklı silahlı grup üzerinden birçok ülke kendi bölgesel güçlerini artırmayı denedi. Yeter artık, bu bölgeyi bırakın bölge halklarına.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber