'Teröristlere silah taşıyan milletvekili değil, teröristtir'

AK Parti Milletvekili Bayram: - "Arabasıyla terör örgütüne silah taşıyan, evini teröristlere tahsis eden, terör örgünün her eyleminde ön safta yer alan milletvekili, milletvekili değil teröristin ta kendisidir"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Şubat 2016 18:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Teröristlere silah taşıyan milletvekili değil, teröristtir'

TBMM Genel Kurulu'nda, 2016 yılı bütçe görüşmelerinde, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile TBMM İdare Amiri ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu arasında, "sarı kravat" tartışması yaşandı.

Genel Kurul'da, 2016 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerinde, AK Parti milletvekilleri konuştu.

AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Demircan, muhalefetin başkanlık sistemine bu kadar karşı çıkmasını anlayamadığını belirterek "Muhtemelen, 'Başkanlık sistemi olursa biz asla hükümette yer alamayız, belki darbe anayasası olursa bize de imkan doğar ve koalisyonun bir tarafından tutabiliriz' diye düşündükleri için başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar" dedi.

Demircan, koalisyonun birden fazla şoförün oturduğu otobüs gibi olduğunu ifade ederek böyle bir otobüsün ilk virajda raydan çıkacağını dile getirdi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Haydar Ali Yıldız, yeni anayasa yapma yetkisine ve gücüne sahip olduklarını söyledi. Yeni anayasanın, çoğulcu bir anlayışla insan onurunu, hukukun üstünlüğünü, temel hak özgürlükleri esas alarak toplumun bütün kesimlerini kucaklayacağını anlatan Yıldız, milletin yapacağı yeni anayasanın ruhu ve dilinin toplumsal sözleşme olacağını vurguladı. Yıldız, şöyle devam etti:

"Yeni anayasa Türk tipi, yerli ve milli olacaktır. Parlamenter sistem, ömrünü tamamlamıştır, defalarca darbelere, koalisyonlara neden olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle de zaten resen ve fiilen başkanlık sistemine geçilmiştir. Bu noktada yapılması gereken, resmi olarak da başkanlık sistemine geçmek olacaktır. Başkan, milli birliği temsil eder, sağlayacağı istikrar ortamıyla Türkiye'yi yaşayacağı krizlerden koruyacaktır. Türk tipi, milli başkanlık sistemiyle tarih kokan, medeniyet kokan, milli ve yerli kokan anayasa ihdas etmeliyiz."

- "İnceleme alanı olmayan bir konuda karar vermesi, anayasaya aykırıdır"

AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, Anayasa Mahkemesinin, anayasa hükümlerini açıkça çiğnediğini öne sürerek bazı örnekler verdi. Yüksek Mahkemenin son olarak gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili karar verdiğini anımsatan Petek, "Yapılan düzenlemeyle vatandaşlara, kişi hak ve özgürlüklerini teminat altına almak için Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanındı" dedi.

Petek, Anayasa Mahkemesinin kararını "hayırlı bir karar" olarak değerlendirerek "Ama gözümüzden kaçan bir konu daha var. Mahkeme, anayasanın ilgili maddelerine göre inceleme yaptı fakat burada iç hukuk yolları tükenmedi. Mahkemenin temsil denetimi olmadan ifade özgürlüğü konusunda karar vermesi, yetki ve görev gaspıdır. İnceleme alanı olmayan bir konuda karar vermiştir bu da anayasaya aykırıdır. Mahkeme, anayasanın çizdiği sınırları aşarsa Meclis'in yetkisine karışmış olur" diye konuştu.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, geçmişte birilerinin arka bahçesi haline getirilen yargının bugün tam anlamıyla bağımsız olduğunu söyledi.

Hakim sayısının az olduğuna işaret eden Tunç, "Avrupa ülkelerinde hakim sayısı 100 bin kişiye 20 hakim iken, bizde 2002'de 100 bin kişiye 7 hakim düşüyordu, şimdi ise 100 bin kişiye 13 hakim düşüyor. 2019 hedefimiz 100 bin kişiye 20 hakim" dedi.

AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, MİT'in 2016 yılı bütçesinin 1 milyar 636 milyon lira olarak belirlendiğine dikkati çekerek bütçenin 2015 yılına oranla yüzde 47 artmasının giderlerin yükselmesi ve inşa edilen yeni hizmet binasından kaynaklandığını bildirdi.

- "Dokunulmazlıklarının kaldırılması Meclis'in boynunun borcudur"

AK Parti Erzincan Milletvekili Serkan Bayram, bir ülkenin milli güvenliğinin önemini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Kritik dönemden geçtiğimiz şu süreçte vatanımıza ve birliğimize zarar verenler olmaktadır. Yeni dünya liderimiz, Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın üç gün önce muhtarlarla yaptığı toplantıda belirttiği üzere, birileri gidiyor Ankara'daki alçak eylemle 28 kişinin kanına giren teröristin taziyesinde boy gösteriyor. Böyle siyaset adamı olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde sivilleri hedef alan intihar bombacılarına sahip çıkan siyasetçi, siyasi parti ve milletvekili göremezsiniz. Bölücü örgütün sözcülüğünü yapmak dışında başka bir işe yaramayan, Meclis faaliyetinde bulunmayan bir partiye, milletvekillerine ne bu millet ne de bizler tahammül edemeyiz. Demokratik bir ülkede ifade özgürlüğü vardır ama insanları öldürmek için silah taşıma özgürlüğü yoktur. Arabasıyla terör örgütüne silah taşıyan, evini teröristlere tahsis eden, terör örgünün her eyleminde ön safta yer alan milletvekili, milletvekili değil teröristin ta kendisidir. Meclise gönderilen fezlekeler, karşılığını bulmalıdır. Devlet Başkanımızın da dediği gibi, yeni Anayasa yapmak, nasıl Meclisin boynunun borcu ise bu kişilerin dokunulmazlığının kaldırılması da Meclisin boynunun borcudur."

AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, Türkiye'de herkesin spor, siyaset, tıp ve din konularında bilgi sahibi olduğunu belirterek "Burada Kur'an-ı Kerim'den ayetler okundu, bununla iftihar ediyorum, milletin Meclisi böyle olmalı" dedi.

Türk ordusunun 5 bininci yılını kutladığını aktaran Özdemir, Diyanet İşleri teşkilatlanmasının Hazreti Peygamber devrine kadar gittiğini bildirerek "120 kadar sahabi, Hazreti Peygamber'in müftüleri olarak bunu icra etmişlerdir" diye konuştu.

- "Şikayetlerin yüzde 24'ü dizilerle ilgili"

AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, RTÜK'ün ceza kararlarının yüzde 63'ünün reklamlara yönelik olmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayarak kuruma 2015 yılında gelen 121 bini aşkın şikayetlerin yüzde 24'ünün dizi, yüzde 22'sinin ise yarışmalarla ilgili olduğunu söyledi.

AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu ise 1920'den bugüne ülkede yaşanan kırılma noktalarını paylaşmak istediğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Yıl 1920 ve 1921, millet orduyu, devleti ve hükümeti kuruyor. Yıl 1925, Takrir-i Sükun Kanunuyla CHP dışında parti bırakılmıyor, böylece 26 yıl tek parti dönemi, seçim var, seçenek yok. 1950-1961 arası çok partili hayata geçiyoruz ama 1950, 1954, 1957'de CHP seçimleri kaybedince 1960'ta darbe oluyor ve 1961 Anayasası yapılıyor. 1971 ve 1980 darbesi, ardından 1982 Anayasası... Bugün bile Kenan paşanın cenazesine itibar etmeyenlerin, hala onun anayasasına sarılıyor olmasını da dikkate almak lazım."

Gündoğdu, "Gazetecilerle ilgili Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı biz anayasa metnine koyarken bugün bayram edenler, o gün hayır diyorlardı" dedi.

Çözüm sürecinin özgürlükler boyutuna değinmek istediğini belirten Gündoğdu, "Dün devlet, şefkat eliyle özgürlükleri veriyordu. Bugün kudret eliyle teröristlere, çukur siyasetçilerine hak ettiği işlemi yapıyor" diye konuştu.

- Sarı kravat tartışması

Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Ahmet bey kürsüye ilk çıktığında, geçmişindeki sendikacılığından dolayı sarı kravatı o kadar tepki aldı ki bugün farklı renk tercih etmiş ama ben gönül rahatlığıyla onun takamadığı kravatı bugün taktım" diye konuştu.

Özel, dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'nün 1950 seçiminin akşamı, "Seçimi kaybettiniz, ne yapacaksınız, iktidarı devredecek misiniz?" diye sorulduğunda, "Bu benim en büyük yenilgim şüphesiz ama Türkiye demokrasisinin en büyük zaferidir" dediğini aktardı.

Özel, "Bir saat içinde devir teslimin yapılması talimatını verdi. Bu, CHP'nin ülkeyi demokrasiye geçiş sürecindeki yüz akıdır. 7 Haziran gecesi seçim sonuçlarını görünce kararan, 4 gün dili tutulan, başdanışman Burhan Kuzu'ya 'Millet kaosu seçti' mesajı attıran, Sağlık Bakanı'na, 'Başkan seçseydik bu kaos, terör olmazdı' dedirten, şehit haberleri akarken '400 vekil alınsaydı bunlar olmazdı' diyen, bir seçim sonucunu beğenmeyip seçmenin beyninin altına korku aşılayan, iktidarı bırakamayan biz değiliz" diye konuştu.

Sataşma gerekçesiyle söz alan Gündoğdu ise birçok kravatı olduğunu ve sarı kravatını da takmaya devam edeceğini söyledi.

Gündoğdu, Özel'in "sarı sendikacılık" ithamıyla ilgili olarak da "Yandaşlık, ya milletten yana tavır koymaktır ya da darbeden yana taraf olmaktır, ya İbrahim'in yanında yer almaktır ya nemrudun yanında yer almaktır. Tek parti diktatörlüğüyle 18 yıl ezanın Türkçe okutulmasını ve hem değişmez lider hem parti lideri dönemini çok iyi biliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kürsüye gelen milletvekilleri, bugün eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın 5. ölüm yılı olduğunu anımsatarak Erbakan'ı rahmetle andı.

CHP'li Özel de konuşmasında Erbakan'ı anıp, ülkeye yaptığı hizmetler için teşekkür ederek "Bugün aynı zamanda Deniz Gezmişimizin doğum günü. Yaşasaydı bugün 69 yaşında olacak büyük bir devrimciydi" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber