Erdoğan'dan eğitim sistemine 'pergel' modeli

Cumhurbaşkanı Erdoğan The Marmara Otel'de Uluslararası Eğitim Zirvesi'nde konuştu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Mart 2016 14:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan'dan eğitim sistemine 'pergel' modeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni Türkiye'yi inşa etmek için özgüveni yüksek, potansiyelinin farkında bir nesil yetiştirmek zorundayız. Pergelin bir ayağını değerlerlerimize sabit kılacak, diğer ayağıyla tüm dünyayı dolaşacak şekilde ele almalıyız. Bunları süratle hayata geçirip, yeni ufuklara yol almalıyız. Parçalanmış karaterlerle değil, yerinin yurdunun farkında yeni nesiller yetiştirmeliyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan The Marmara Otel'de Uluslararası Eğitim Zirvesi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Bu tür uluslararası organizasyonlar farklı ülkelerin deneyimlerini öğrenmek bakımından önem arz ediyor. Geleceğin Eğitimi Derneğinin büyük bir boşluk dolduracağına inanıyorum. Türkiye'nin son 13 yılda elde ettiği tecrübeleri de diğer ülkelerle paylaşmasını önemli görüyorum.

Dünyamızın akıl almaz bir hızla değiştiği bir dönemin içerisindeyiz. Teknolojik gelişmeler her alanı etkiliyor. Bu değişim baskısının en fazla hissedildiği alanlardan birisi de eğitim. Bizim bunun önünde durma gibi durumumuz olamaz. Bizim değişimi yönlendirmek gibi bir mesuliyetimizin olduğuna inanıyorum.

Kendi değerleriyle, kültürüyle barışık bir değişim sürecini idare etmek durumundayız. Bu aynı zamanda okulların, üniversitelerin, STK'ların da görevidir. Devlet yeni eğitim modellerini ve teknolojiyi çocuklarımıza sunmak zorundadır. Çocuklarımızın kendilerine, ailelelerine yabancılaşmalarına da mani olmamız gerekiyor.

Bir şeyin yeni olması, onu sorgulamadan alıp uygulamamız anlamına gelmemelidir. Yeni olan her şey iyi ve faydalıdır, eski olan kötü ve zararlıdır gibi yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değildir.

Yabancılaşma meselesi Türkiye tarihinin son 200 yılına damga vuran sorunlarından biridir. Edebiyat tarihimiz, fikir hayatımız onlarca eserle doludur. 118 yıl önce Araba Sevdası kitabında Mihruz Bey karakteri yeni ile kurulan çarpık ilişkiyi de anlatır. Tevfik Fikret'in Haluk'un Serencamı da ibretlik bir hikayedir.

Bunlar hayali kişilikler değildir. Bugün de bu örnekleri aramızda görüyoruz. Bu karakterlerin Batı'ya bakış açısı, hastalıklı ilişki bugün de aynı şekilde devam ediyor. Bu karakterler iki farklı eğitim modelinin örnekleridir. Bu gerçeği dikkate almak zorunda olduğumuza inanıyorum.

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde sömürge haline düşmemiştir. Ancak her dönemde bu ülkede Batı'ya karşı duyulan aşağılık kompleksi nedeniyle orada olanı sorgusuz sualsiz alma hevesi daima olmuştur. Milletine tepeden bakan bu kesim uzun süre devlet kontrolünü elinde tutmuştur. Bu hem inkar, hem de intihardır diyorum. Bunlar için milletimizin değerlerinin, kültürünün hiçbir kıymeti yoktur.

Biz 13 yılda eğitim sistemimizi tek tipçi tahakkümden kurtarmak için çalıştık. Göreve geldiğimizde milli bütçemizin birinci sırasında savunma vardı, biz eğitimi çıkardık. Birinci sıraya öğretmeni çıkardık. Bu direnç Haluk modelinde nesil yetiştirmeyi maharet sanan o dayatmacı azınlıktan geldi. Yılmadık ve çok önemli başarılara imza attık. Fatih Projesi'yle sınıflarımızı birer bilişim sınıfına dönüştü. Hiç şüphesiz Türkiye eğitimde de 13 yıl öncesiyle karşılaştırılamayacak bir yerde.

Yeni Türkiye'yi inşa etmek için özgüveni yüksek, potansiyelinin farkında bir nesil yetiştirmek zorundayız. Pergelin bir ayağını değerlerlerimize sabit kılacak, diğer ayağıyla tüm dünyayı dolaşacak şekilde ele almalıyız. Bunları süratle hayata geçirip, yeni ufuklara yol almalıyız. Parçalanmış karaterlerle değil, yerinin yurdunun farkında yeni nesiller yetiştirmeliyiz.

İnsanı, eşrefi mahlukat olarak gören, bir eğitim müfredatı üzerinde daha fazla durmalıyız. Çocuklarımızın yaratılıştan sahip oldukları özelliklerin ele alınması gerekiyor. En büyük sorunumuzun bedenen sınıfta, ancak zihnen ve ruhen başka yerlerde çocuklar olduğunu görüyoruz.

Eğitim öğretim sistemimizin hedefi sadece kariyer yapma, ya da sınav geçmek yerine aklı selim, zevki selim bir nesil yetiştirmek olmalıdır. Türkiye böyle bir sistemi inşa edebilecek bir kaynağa sahiptir. Artık ertelenemez bir noktaya gelen bu ihtiyacın tüm toplum kesimleri tarafından sahiplenilmesi gerekiyor.

Önümüzdeki 2 gün boyunca yeni eğitim trentlerinin masaya yatırılacağı bir zemin olacağına inanıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber