Erdoğan, TÜİK hakkında soruşturma izni vermedi
Erdoğan'ın, haklarında 'milli gelir rakamlarını siyasi baskıyla yüksek açıkladıkları' iddiası bulunan TÜİK yöneticileri için soruşturma izni vermediği öğrenildi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) siyasi baskı sonucunda milli gelir rakamlarını bilerek yüksek açıkladığı iddiasıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na soruşturma izni vermedi.
Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Emin Şirin ve CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, temmuz ayında TÜİK Başkanı Ömer Demir ve diğer üst düzey yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunarak, kurumun milli gelir rakamlarını siyasi baskı sonucunda bilinçli biçimde yüksek açıkladıklarını öne sürmüştü.
Performans eleştirisi
Suç duyurusunda, Demir'in yanı sıra TÜİK Başkan Yardımcısı Ünal Gündoğan, Ulusal Hesaplar ve Göstergeler Daire Başkanı Mehmet Aktaş, Milli Gelir Hesapları Grup Sorumlusu Meltem Akyıldız, Üretim Hesapları Takım Sorumlusu Dilek Özsoy ile Harcama Hesapları Takım Sorumlusu Şerafettin Demirsoy'un da adı geçiyordu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başvurusu üzerine Başbakanlık, Teftiş Kurulu'nu konuyu incelemek üzere görevlendirdi. Başbakanlık başmüfettişlerinin tamamladığı ön inceleme raporunda; soruşturma izni verilmemesi önerilirken, Avrupa Birliği Ulusal Hesap Sistemi'ne uyum sürecinin uzadığına işaret edildi.
Raporda bu durum, şöyle açıklandı:
"Müfettişliğimizce Türk Ceza Kanunu kapsamında sorumluluğu gerektirecek bir hususun bulunmadığı, ancak yeni hesaplama sistemine geçilmesinin ertelenmesi-uzatılmasının performans açısından eleştiri konusu yapılabileceği ve bunun da ancak idari açıdan değerlendirilebileceği görüşündedir."
TÜİK 'mahcubuz' demişti
Raporda, "Stok hesaplarının aşırı yüksek çıkmasının nedeninin milli gelir hesaplamasında kullanılan metodoloji olduğu düşünülmektedir" denilmesi de dikkat çekti. Bu rapor üzerine Erdoğan'ın 19 Ekim'de TÜİK yöneticileri hakkında soruşturma izni vermediği öğrenildi.
Bu arada TÜİK Başkanı Demir, eylülde yeni milli gelir hesabına geçemedikleri için kurum olarak, kamuoyuna ve uluslararası kurumlara karşı mahcup olduklarını açıklamıştı.