'Almanya gerçek bir dostluk testinden geçiyor'

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada yeni anayasa ile ilgili mesajlar verdi. Halkın seçtiği cumhurbaşkanının kenara çekilmesinin söz konusu olamayacağını kaydeden Yıldırım, "Cumhurbaşkanının fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Yeni anayasa ile sistemin yolunu açma zamanıdır" dedi. 1915 olayları ile ilgili Almanya'da yapılacak oylamayı da eleştiren Yıldırım, "Almanya gerçek bir dostluk testinden geçiyor" dedi.

Yıldırım'ın açıklamaları:

Vatandaşa hizmet yapmazsan vatandaş dersini verir. AK Parti'nin bugünlere gelmesinin arkasındaki en önemli şey 'Millet ne derse onu yaparım' demesidir. Milletin derdini sormayanın artık bu ülkenin idaresinde yeri yok. Demokrasi milleti kendisine benzetmek değil, millet neyse sen de o olacaksın.

"CUMHURBAŞKANININ FİİLİ OLARAK SORUMLULUĞU DOĞMUŞTUR"

Cumhurbaşkanını halkın seçmesi demokrasi tarihimizde bir dönüm noktasıdır. 21-22 milyon oy alan bir cumhurbaşkanı 'Ben işe karışmam' diyebilir mi? Anayasa ne söylerse söylesin, cumhurbaşkanının fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Yeni anayasa ile sistemin yolunu açma zamanıdır.

"78 MİLYONUN TEK FERDİNİ DIŞARIDA BIRAKAMAYACAK BİR ANAYASA"

İstiyoruz ki yeni anayasa rakiplerimizin de bir katkısı olsun. Biz bunu istiyoruz. Onun için defalarca çağrı yaptık. Hatta vekil hesabını da bıraktık, herkes söyleyeceğini söylesin... Ama günün sonunda baktık ki bunların niyeti başka. Daha fazla beklemek bu millete haksızlık olur. AK Parti olarak 78 milyonun bir ferdini bile dışarıda bırakmayacak bir anayasa teklifini getireceğiz. Ondan sonra karar Meclis'indir. İnanıyorum ki bu Meclis savaş şartlarında bile bugünkünden daha güzel anayasasını yapan bu Meclis tarihi sorumluluğu en iyi şekilde yapacaktır. Diyelim ki olmadı, adres yine millettir. Her zaman siyasetin çözüm üretemediği yerde çare millettir, sandıktır. Milletin 'Biz sizi seçtik niye zırt pırt geliyorsunuz' da dememesi lazım. Mecbur kalmadıkça milletin önüne sorun götürmemek lazım.

"İZMİR BENİ BELEDİYE BAŞKANI SEÇMEDİ, ÇÜNKÜ UZAK GÖRÜŞLÜLER"

Bir partinin sözcüsü 'Başbakanı İzmir çıkarmadı, seçilmedi atanamadı' diyor. Anamuhalefet lideri 'İzmir başbakan çıkaracak' diyordu. İzmirli hemşehrilerime teşekkür ediyorum... İzmir beni niye belediye başkanı yapmadı, İzmirliler uzak görüşlü de onun için.

"OPERASYONLAR NE ZAMAN BİTECEK DİYE SORUYORLAR, ÜÇ ŞARTIMIZ..."

Bunların Kürtler ile ilgili bir sorunu yok. Bu beladan Türkiye'yi kurtaracağız. Şu anda her türlü tahribatı yapıyorlar. Mücadelemiz devam edecek. Arkasında kimlerin olduğunu da biliyoruz. Günü gelince bunların sırtını sıvazlayanlar bu yüce milletin yüzüne bakamayacaklar. Bize soruyorlar, 'Operasyonlar ne zaman bitecek' diye. 3 şartı var. Birincisi PKK ne zaman silahlarını bırakır, sivil vatandaşlarımızı rahatsız etmezse... İki güvenlik kuvvetlerimize silah doğrultmazsa... Üç vatandaşlarımız rahatça seyahat edinceye kadar hiçbir güvenlik problemi yaşamayıncaya kadar, kardeşlik sağlanıncaya kadar bu operasyonlar devam edecek. Bu terör grupları silahlarını gömerek cumhurbaşkanımızın da dediği gibi üzerine beton atıncaya kadar bu operasyonlarımız devam edecek.

"YATIRIMCININ ÖNÜNE TURKUAZ HALI SERECEĞİZ"

65. Hükümet, ondan önceki bütün hükümetlerin verdiği sözlerin arkasında olacak. Ama bununla yetinmeyeceğiz. Üreten, yatırım yapan bir hükümet olacağız. Daha önce de söyledik, yatırımcının önüne engeller çıkarmak değil önüne turkuaz halı sereceğiz. Çünkü ihtiyacımız olan üretmek. Üretmeyen ülke gelişmez. Gereksiz kaynak kullanımının önüne geçeceğiz. Kamu başta olmak üzere israfın önlenmesi için her türlü tedbiri alacağız.

"ALMANYA GERÇEK BİR DOSTLUK TESTİNDEN GEÇİYOR"

Almanya'da bir oylama var... Neymiş, 1915 olaylarından bizi sorumlu tutmaya çalışıyorlar. Siyasette çaresizliğe düşünce böyle parlak fikirler geliyor. Bu da onlardan biri. Merkel'e dedim ki 'Almanya Türkiye'nin sağlam bir müttefiği, dolayısıyla böyle akıl dışı bir işe vesile olmamasını temenni ediyoruz' Bana dediği şu 'Elimden geleni yapacağız' Ben de 'Size rağmen orada bir şey olmaz' dedim. Göreceğiz. Almanya'da bir oylama var... Neymiş, 1915 olaylarından bizi sorumlu tutmaya çalışıyorlar. Siyasette çaresizliğe düşünce böyle parlak fikirler geliyor. Bu da onlardan biri. Merkel'e dedim ki 'Almanya Türkiye'nin sağlam bir müttefiği, dolayısıyla böyle akıl dışı bir işe vesile olmamasını temenni ediyoruz' Bana dediği şu 'Elimden geleni yapacağız' Ben de 'Size rağmen orada bir şey olmaz' dedim. Göreceğiz. Almanya gerçek bir dostluk testinden geçiyor.

ANISINI ANLATTI

Eğer eski defterleri karıştırırsak en son sıra Türkiye'ye gelir. İsmet Bey de bilir. Biz İsveç'te okurken bir İngiliz profesör vardı. Değişik memleketlerden talebeler vardı. Sınıfa giriyoruz. Siyahi vatandaşlara falan iltifat ediyor. Bize bakmıyor. Canım sıkıldı bir böyle iki böyle... Daha sonra dedim ki 'Sen beni tanıyor musun hocam? Aramızda bir mevzu mu var?' Şaşırdı. 'Onlar girince yarı beline eğiliyor, yes sir diyor, sen hiç iplemiyorsun. Ben biliyorum niye böyle yapıyorsun. Dünyada esaret altına girmeyen iki ulus var. Biri İngilizler diğeri Türkler' dedi. 'Hocam eksik biliyorsunuz. Dünyada esaret altına girmeyen ve almayan bir ülke var o da Türkiye' dedim.

MUHALEFETE MESAJLAR

Konuşmasında muhalefeti de eleştiren Yıldırım, "Muhalefet şunu bilmeli, istediğini söyleyen istemediğini de işitir. Buna katlanacaklar" dedi.

"SİYASETE FAZLA ALIŞMAYALIM"

Konuşmasının sonunda izleyenlere 'Ne kadar konuştum' diye soran Yıldırım, 'Bir saat' yanıtını alınca. "Eyvah, yarım saatte kesecektim. Siyasete fazla alışmayayım, siz uyarın. Hizmete devam edelim" dedi.