MEB Personel Genel Müdürü NTV'de konuştu

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 31 Ocak 2007 08:27, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Konu: Öğretmen atamaları

Konuk: Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Remzi Kaya

Celal Pir: Haftanın ilk NTV'ye Sorun programından hepinize mutlu günler, mutlu haftalar diiyoruz. Evet bugün NTV'ye Sorun'da öğretmen atamaları konusunu ele alacağız. Bildiğiniz gibi Milli Eğitim Bakanlığı 10 Şubat'ta 10 bin kadrolu,15 Şubat'ta da 5 bin sözleşmeli öğretmen atayacağını açıkladı. Öğretmen atamaları için başvuru süresi ise 1 ile 7 Şubat tarihlerinde yapılacak. Biz de bugünkü programımızda atamalarla ilgili sizden gelen tüm soruları Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü sayın Remzi Kaya'ya ileteceğiz. Ancak önce bize ulaşabileceğiniz telefon numaralarını da anımsatmak istiyorum izninizle. Telefon numaramız 0 212 335 40 35, faksımız ise 0 212 335 00 35, bize internet üzerinden programımıza www.ntvmsnbc.com adlı haber portalı üzerinden de ulaşabilirsiniz. Evet öğretmen atamaları konusunu ele alacağız dedik, sorularınızı aktaracağımız isim Ankara stüdyomuzda. Sayın Kaya hoşgeldiniz efendim programımıza.

Remzi Kaya: Hoşbulduk sayın Pir.

Celal Pir: İzninizle hemen sorularla başlayalım, bir eğitimci sayın Mahmut Tevrizci sormuş, diyor ki;

Mahmut Tevrizci (Eğitimci): Kadrolu ve sözleşmeli olarak atanacak öğretmenlerin branşlara göre dağılımı nasıl olacak?

Celal Pir: Ne dersiniz kendisine efendim?

Remzi Kaya: Sayın Pir şunu söyleyeyim; öncelikle biz 10 bin kadrolu öğretmenimizin 9 bin 800'ünü ilk atama, 200'ünü açıktan ve kurumlarası atama şekliyle planlaması yapıldı. 5 bin sözleşmeli sayın bakanımızın açıkladığı rakamı 15 Şubat Perşembe günü inşallah atayacağız. Onunla ilgili kontenjan henüz belirlenmedi, sebebi de şudur yani şöyle kontenjan branşlar bazından belirlenmedi. Çünkü halihazırda sözleşmeli statüde çalışan öğretmenlerimiz var. Bunlardan kadroluya geçecek olanlar var, onlardan boşalacak kadrolara göre biz ilan yapacağız. Bu da 10'unda biz atamayı yaptığımız gün en geç 12'sinde de bu kadroların oranları belli olacak ve kamuoyuna duyurulacaktır. Zaten biz bu başvuru sırasında şu anda alacağımız başvurada yani 1 ile 7'si arasında alacağımız başvuruda adaylarımıza bu soruyu soruyoruz. Eğer kadrolu atanamazsanız sözleşmeli istiyor musunuz şeklinde de bir sorumuzu yöneltiliyor. İkinci bir başvuru almayacağız yani. Kadrolular için aldığımız başvuruyu bu şekilde sözleşmeliler için de almış olacağız. 12'sinde de onun kadrolarını ilan edeceğiz. Bu kadrolara atama yapacağız diyeceğiz ve sistemde kayıtlı olan kadrolu öğretmenlik için ve sözleşmeli öğretmenlik için başvuru yapan arkadaşlarımız takip edecekler. Puan üstünlüğüne göre ve sıraları geldikçe onların da atamaları yapılacaktır. İzninizle ben soruya şu şekilde cevap vereyim. Beden eğitimi öğretmenliğine 500 kişi alacağız. Bu 500 dediklerim ilk atamada, açıktan atama ve kurumlararası atamayla birlikte isterseniz rakamı o şekilde okuyayım, daha iyi olur.

Celal Pir: Lütfen.

Remzi Kaya: 510 kişi bilgisayar, biyoloji 102, coğrafya 154, Din kültürü ve ahlak 510, elektronik telekominikasyon 10, felsefe 154, fen bilgisi, fen teknolojisi 460, görme engelliler sınıf öğretmeni 25, imam hatip meslek dersleri arapça 62, matematik ilköğretim 1020, ingilizce 1326, işitme engelliler sınıf öğretmeni 30, kuaförlük cilt bakımı 6, muhasebe grubu 10, müzik 460, okul öncesi ve çocuk gelişimi öğretmenliği 460, psikoloji 10, rehber öğretmen 510, resim iş, resim görsel sanatları 358, sanat tarihi 12, sınıf öğretmenliği 1326, sosyal bilgiler 433, tarih 204, teknoloji ve tasarım 204, Türk dili ve edebiyat 256, Türkçe 622, zihin engelliler sınıf öğretmenliği 256 olmak üzere toplam 10 bin öğretmen alacağız.

Celal Pir: Peki efendim. İzninizle devam edelim. Bir akademisyen sayın Sencan Aktaş sormuş, diyor ki;

Sencan Aktaş (Akademisyen): 5.000 sözleşmeli öğretmen alımı yapılacağını belirttiniz. Ancak daha önceden sözleşmeli çalışıp bu ay kadroya geçeceklerin sayısı bildiğim kadarıyla 7.000 kişi, alınacak öğretmen sayısı ise sözleşmeli 5.000. Benim merak ettiğim nokta şu; boşalan bu 7.000 kişinin yerine mi öğretmen alınıyor? Yoksa ekstra bir alım mı söz konusu bunu merak ettim.

Celal Pir: Kendisine ne diyebiliriz?

Remzi Kaya: Şimdi öncelikle şunu söylemek istiyorum; şu anda halihazırda sözleşmeli çalışan, kadrolu çalışan bütün öğretmenlerimizin puanları veya sistemde aday olarak bekleyen bütün arkadaşlarımızın puanları sistemimizde kayıtlı. Biz belirlediğimiz taban puanlarla ve tercihlerini de gözeterek, tabi üç aşağı beş yukarı olabilir. Bazı adaylar tercih yapmayabilirler. Çünkü geçtiğimiz Ağustos atamasında oldu. Bazı arkadaşlarımız sözleşmelide çalışıyor, kadroyu istemediler. Tabi bunları bilemiyoruz ama bizim hesabımıza göre 7.000 değil 3.500 arkadaşımızın kadroya geçmek için kadrolu öğretmen olmak için tercih edebilecekleri kanaatindeyiz. 7.00 değildir bu rakam. Tabiki bu 3.500'ün yerine alacağız, yeni bir kadromuz henüz daha gelmedi sözleşmeli 2007 için talebimiz var ama henüz gelmedi. Geçen yıldan atanıp gitmeyen yaklaşık 1.500 civarında da arkadaşımız var. Toplam 5.000 civarında bir atama planlıyoruz. Yani 1.500'ü yeni, 3.500 de bu boşalacaklardan çıkacak ama bu rakam yüksek olursa tabiki o oranda alacağız. Ne kadar boşalırsa o oranda alacağız. Yani onu belirtmek istiyorum.

Celal Pir: Anladım. Şimdi burada çok güzel bir soru var. Eğitimci Hülya Pekmezci sormuş, diyor ki;

Hülya Pekmezci (Eğitimci): Atamalarda tercih etmediği halde puanı yüksek olup "neresi olursa giderim'i işaretleyen mi önceliği alacak, yoksa o okulu tercih edenin mi önceliği olacak?

Remzi Kaya: Sayın Pir biz her zaman söylüyoruz. Sayın bakanımızın talimatı da bu yönde, kendi açıklamaları da bu yönde. Öncelikle puan üstünlüğü, doğrusu da budur. Puan üstünlüğüne göre. Şimdi biz adayın öncelikle bilgisayar sistemiz puanına bakıyor. Puanından sonra tercihlerine bakıyor. Diyelim ki tercih biz 20 okula kadar tercih hakkı veriyoruz. Nokta atama yapılıyor biliyorsunuz ama aday bir bakıyorsunuz tek tercih yapıyor, 3 tercih yapıyor, 5 tercih yapıyor. O puan yüksekliğinde o okulları onunla başka adaylar istemişse önce bir puan alanında yarışıyorlar kendi aralarında. Puanı kimin yüksekse o tercihlere gidiyor. Eğer arkadaşımız 20 okulu da tercih etti, 20'sine de puanları tutup gidemedi. Tercih dışı istiyorum'u işaretlemişse bilgisayar onu sistemin dışına bırakmıyor. Gelip tabanda kestiği zaman o branşta kaç kontenjan ayrılmışsa oraya geliyor, tekrar bu arkadaşımızın puanına dönerek bu sefer batıdan doğuya doğru atama gerçekleştiriyor.

Celal Pir: Anladım.

Remzi Kaya: Yani yüksek puanlı olduğu halde tercih dışı istiyorum dediği halde atanamayan hiçbir arkadaşımız yok. Yani onun altında kalan bir başkası tercihten dolayı atanmış değildir. Bu 4 yıldır yapıyoruz. Şu ana kadar da 1 tane böyle bir şey çıkmadı.

Celal Pir: Peki. Efendim yine bir eğitimci Ömer Faruk Genç diyor ki;

Ömer Faruk Genç (Eğitimci): Şubat atamasının yüzde 95'inin doğu bölgelerine yapılması ne kadar adil? 30 il'e atama yapılacağı söyleniyor. Bu 30 il hangisi?

Celal Pir: Hakikaten dediği gibi mi değerli eğitimcinin atama bölgeleri?

Remzi Kaya: Şimdi şunu söylemek istiyorum; arkadaşlarımızda çok iyi biliyorlar, sayın bakanımız da açıkladılar. Biz Ağustos ataması yaptığımızda sözleşmeli arkadaşlarımız genelde kadrolu atanandan daha düşük puanla doğu ve güneydoğu'ya gittiler. Şimdi yüksek puanlı yani o puandan olup tercih etmeyen, nasıl olsa Şubat ataması yapılacak deyipte bekleyen arkadaşlar var ve Ağustos ayında yüksek puanlı olduğu halde doğuya, güneydoğu'ya giden kadrolu arkadaşlarımız var. Şimdi Ağustos'ta atanması bir ceza gibi olur öbür türlü. Dolayısıyla sistemde biz onun tek tek taramasını yaptık. 30 il'e atadık ki bir adalet sağlansın. Yani düşük puanlı olduğ halde batıya gitmesin o da doğuya gitsin. Ayrıca ve en önemlisi bunu kamuoyunun bilmesi lazım. Sayın bakanımız da açıkladı. Biz çok düzenli olarak zorunlu yer değiştirme yani rotasyon uyguluyoruz. Yaklaşık doğu ve güneydoğu'da 17 bin civarında öğretmenimiz var. Eğer biz doğuya atama yapmazsak bu arkadaşlarımızın batıya gelme şansı hiçbir zaman olmayacak. Onun için bu yapılıyor. Temmuz'da yapılacak KPSS sınavı ile tekrar puanlar belirlenir, bu defa tekrar puan aralığına göre yüksek ve düşük olarak batı il'lerinden başlamak suretiyle atama gerçekleştirecektir. Şu anda yaptığımız en adil olan, en doğrusudur ona göre yapıyoruz. Arkadaşımız il'lerin açıklanmasını istedi. Bu 30 il şöyledir; Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Artvin, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, İstanbul, Kahramanmaraş, Kars, Kilis, Malatya, Mardin, Muş, Rize, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van şeklinde sıralanmıştır.

Celal Pir: Anladım. Peki şimdi bir soru var, eğitimci Cemil Genç'ten gelmiş, o da diyor ki;

Cemil Genç (Eğitimci): Yeni sistemle öğretmen alırken KPSS'nin yüzde 50'si ve branş sınavının da yüzde 50'si alınacak. Ancak branş sınavının bu Ağustos'ya yapılması ne kadar doğru? Çünkü branş konularının nereden öğreneceğimizi merak ediyorum. Yeni mezunlar eski mezunlara göre daha şanslı olmayacak mı o zaman diye de soruyorum.

Celal Pir: Kendisine bir yanıtımız var mı efendim?

Remzi Kaya: Şimdi sayın Pir şunu söylemek istiyorum; kamu personel seçme sınavı normalde Temmuz ayında yapılır ama hiçbir zaman bugün Temmuz ayında yapılacak sınavın konuları açıklanmaz.

Celal Pir: Doğru.

Remzi Kaya: Bu taktir edersiniz yönetmelik yeni çıktı, 15 gün önce çıktı. Gerçi biz altyapımız hazır, herşeyimiz hazır. Kendi yönetmeliğimizde ufak bir değişiklik yaptıktan sonra şu anda bir anket çalışmamız da var, kendi sitemizde yayınlayacağız. Paydaşlarımızla yani öğretmen adaylarımızla, akademisyenlerle, öğretmenlerimizle paylaşacağız bu sınavla ilgili. Ağustos'a kadar çok büyük bir rahatlıkla altyapımız hazır. Sınavın yapılacağı tarih ilan edildiğinde bu konularda arkadaşlara dağıtılacaktır. Yani bildirilecektir, kamuoyuna duyurulacaktır. Şimdi eski öğrenciyle yeni öğrenci arasındaki durum, bu daha çok alana yönelik olacak. Yani okullarında aldıkları kendi alanlarıyla ortak dersleri vardır üniversitelerimizin işlediği. Bu alanlara yönelik bir sınav yapılacaktır. Bu talepte daha çok adaylardan geldği için. Öyle adaylarımız var ki okullarında bölüm birincisi oluyorlar ama kamu personel seçme sınavında belli bir puana ulaşamadıkları için maalesef atanamıyorlar. Buradaki düzenleme bunun için yapılmıştır. Ağustos ayına kadar da belki çok daha öncesinden belli olacak bizim konularımız ama ÖSYM'nin yapacağı sınavla eş değer bir zamanda açıklayacağız biz onu.

Celal Pir: Remzi bey bir eğitimci sayın Serdar Adar diyor ki bize;

Serdar Adar (Eğitimci): Kasım ayında bir televizyon programında müsteşar yardımcısı yönetici atama yönetmeliği'nin Kasım ayının son haftasında ya da Aralık ayının ilk haftasında çıkacağını açıklamıştı ama halen yönetici atama yönetmeliği hakkında neden hiç bir açıklama yapılmadı merak ediyorum? Yönetici atama yönetmeliği 5 aydır hazırlanamadı mı? Yönetici atama yönetmeliği ne zaman yayınlanacak? Yönetici atamalarında sınav gibi objektif kriteler mi göz önüne alınacak yoksa başka şekilde mi atama yapılacak, merak ediyorum.

Celal Pir: Bu konuya ne dersiniz?

Remzi Kaya: Şimdi sayın müsteşar yardımcımızın açıklamaları doğrudur. O tarih itibariyle biz hazırlığımızı ona göre yapmıştık ama şunu da kamuoyu bilsin ki bu bir yönetmeliğin çıkarılması sadece o bakanlığın tasarrufuyla gerçekleşmiyor. İlgili kurumlarımız var, ilgili bakanlıklarımız var, başbakanlıkla devlet personel başkanlığı ile, maliye bakanlığı ile gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra, oralardan uygun görüşler geldikten sonra, ortak noktalar bulunduktan sonra bu yönetmelikler yayınlanmaktadır. Başbakanlıkla son çalışmamızı geçen hafta da yaptık. O paralelde başbakanlık devlet personel başkanlığı uzmanları son şeklini veriyorlar bizim gönderdiğimiz taslağın. Bize gönderecekler, onun üzerine de biz başbakanlığa yayınlanmak üzere göndereceğiz. Benim kişisel tahminim 15-20 güne kadar inşallah çıkacaktır o. Tabi yine kriterler olacaktır ama şu anda şudur demek yanlış olur, yayınlanmayan bir yönetmelikle ilgili görüş belirtmek pek sağlıklı olmaz.

Celal Pir: Peki efendim. Sayın Kaya Engin Gürpınar sormuş, diyor ki;

Engin Gürpınar (Eğitimci): Eş durumu atamalarında 2006 Şubat atamasında atanan öğretmenler atamayı hep birkaç günle kaçırıyor. Bu mağduriyeti gideremez misiniz? Nasıl giderilecek merak ediyorum.

Celal Pir: Var mı böyle bir mağduriyet ve nasıl giderilebilir?

Remzi Kaya: Sayın Pir bunun için teşekkür ediyorum. Kamuoyunda sıkça sorulan bir soru bize. Şimdi devlvet memurları yer değiştirme yönetmeliği diye bir yönetmelik var. Bu bütün kamu kurum ve kuruluşlarını bağlıyor. Yani sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nı bağlayan bir yönetmelik değil. Kısacası başbakanlığın çerçeve yönetmeliği tabir ettiğimiz bir yönetmeliktir. Bu da 1999 yılında çıkan bir yönetmelik. Burada şöyle bir hüküm var, der ki; kamu personelinden öğretmen olanların eş durum tayinleri yarı yıl tatilinde ve yaz tatilinde yapılır der. Şimdi yarı yıl tatili 9 Şubat'ta bitiyor. 9 Şubat'a kadar bizim kendi yönetmeliğimizde de adayın yeri değiştirilemez diyor. Adaylığı kalkmadan tayin yapılamaz diyor. Bu da 657 sayılı devlet memurları kanunun da aynı madde var, bu parelelde hazırlanmıştır. Şimdi böyle olunca adaylığı kalkmayan bir öğretmen yani 9 Şubat tarihi itibariyle adaylığı kalkmayan bir öğretmenin tayinini yapamıyorsunuz. Çünkü sizi bağlayan bir hüküm var burada. Yani sadece bizim bakanlığı bağlayan bir hüküm değil veya sadece sayın bakanımızın iradesiyle yürürlükte olan bir yönetmelik değil. Bakanlar kurulu kararıyla yürürlükte olan bir yönetmeliktir. Dolayısıyla bizi de bağlıyor, onu değiştirme gibi bir şansımız yok.

Celal Pir: Anladım.

Remzi Kaya: Eğer yetişemeyen arkadaşlarımız varsa onların da Haziran ayında inşallah tayinleri yapılır. Eğitimci Deniz Yılmaz diyor ki, ilginç bir soru çünkü onu tercih ediyorum.

Deniz Yılmaz (Eğitimci): Yozgat'ta sözleşmeli öğretmen olarak çalışıyorum. Kadrolulardan farkınız yok dediniz ama söz verdiğiniz gibi ne hizmet içi eğitime çağırıldık, ne de stajyerlik konusunda herhangi bir çalışma var. Bizim durumumuz ne olacak? Sözleşmeli öğretmenler göreve başladığında neden sağlık karnesi alamıyor, onu da merak ediyorum.

Celal Pir: Bize soruyor, bende iletiyorum size efendim. Buyrun.

Remzi Kaya: Bakın şimdi ben bunu bir kere daha burada vurgulamak istiyorum. Sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu öğretmenlerimizin arasında hiçbir fark yok. Gerek ücret yönünden, gerekse özlük hakları yönünden. Sadece sosyal güvenlik sistemi açısından bir fark var. Kadrolu öğretmen emekli sandığı'na tabidir, sözleşmeli öğretmenimiz ise SSK'ya tabidir, yani 506 sayılı sosyal sigortalar kanunu'na tabidir. Eğer sosyal güvenlik yasası yürürlüğe girerse bu da kendiliğinden ortadan kalkmış olacaktır. Şimdi sözleşmeli öğretmenlerimiz de hizmet içi eğitim faaliyetlerimize çağrılmaktadırlar. Belki arkadaşımızla ilgili branşıyla ilgili program henüz o tarihe denk gelmemiş olabilir, hatta sözleşmeli öğretmenlerimizden ilgili dairelerimiz, genel müdürlüklerimiz, hizmet içi eğitim dairemiz formatör öğretmen yetiştirip kurs bile verdiriyor. Yani bunda hiçbir engel yok. Sadece sağlık karneleri de dediğim gibi 90 iş günü prim ödemesinden sonra SSK mevzuatı gereği oradan ödenmektedir. Onun dışındaki diğer sözleşmeli öğretmenlerimizin talep ettikleri bazı hususlar var. Bunlar da taktir edersiniz yeni bir uygulamadır Türkiye'de. Biz bir yönerge hazırladık. Bu yönerge sayın bakanımızın imzasıyla başbakanlığa ve maliye bakanlığı'na gönderildi. Onun sonucunu bekliyoruz. Oralardan olumlu görüş geldikten sonra yayınlayacağız ve arkadaşlarımızın adaylık işlemleri olsun, diğer işlemleri olsun otomatikman kendiliğinden yürürlüğe girecek. Şu anda bir yasal dayanağı olmadığı için yani yönerge çıkmadığı için henüz bir faaliyete başlanmadı. En kısa zamanda yani çalıştıkları şu süreler boşa gitmeyecektir, rahat olsun arkadaşlarımız.

Celal Pir: Efendim akademisyen Sinem Balcı sormuş, diyor ki;

Sinem Balcı (Akademisyen): Sözleşmeli öğretmenlik için istediğimiz yerleri seçme şansımız var mı? Ayrı bir tercih yapılacak mı? 2006 KPSS puanımız 2007 yılında geçerli olacak mı?

Remzi Kaya: Şimdi 2006 yılı KPSS puanı 2007'de geçerli. Biliyorsunuz kamu personel seçme sınav yönetmeliğine göre yapılan sınavları 2 yıl geçerlidir der. 2 yıl geçerlidir, şimdi sözleşmeli öğretmenlerle ilgili dediğimiz gibi başvuru alıyoruz, bu kadrolu öğretmenlerle yaptığımız aynı şekilde başvurularını alacağız. Ona göre de 5 bin kadroyu ilan ettiğimizde ayın 12'sinde ilan edeceğiz. Eğer çok olağanüstü bir durum olursa düşünmediğimiz gibi bir kadro ortaya çıkarsa, tabi kişisel olarak şu anda bizim yaptığımız çalışmalarda böyle bir boşluk olmayacağı kanaatindeyiz ama çok olağanüstü bir atama, bir sirkülasyon olmayacağı yönünde çalıştık ama olağanüstü bir durum olursa tekrar adaylara bu tercihleri yönünde bir ilan yaparız ama gerek olmayacağı kanaatindeyim. Ona göre tercihlerini yapsınlar arkadaşlarımız.

Celal Pir: Peki. Eğitimci Ömer Demir sormuş Remzi bey, diyor ki;

Ömer Demir (Eğitimci): 2.000 memur ve hizmetli alınacağı açıklandı. Bu kadrolara eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği bölümü mezunları başvurabilecekler mi merak ettim.

Celal Pir: Başvurabiliyorlar mı onlar da?

Remzi Kaya: Şimdi bu 2000 idari personel alınmasıyla ilgili sayın bakanımızın açıklaması oldu. Bize talimattır bu. Çalışmalarımızı zaten hazırlıklarımız vardı. Burada okullarımız bazında aynen öğretmenlerimizde olduğu gibi nokta atamayı planlıyoruz. Biz bu okul şeylerimizi belirledik. Devlet personel başkanlığına bildireceğiz. Özelliklerini de yine gerek 657 sayılı devlet memurları kanununda, gerekse diğer ilgili mevzuata bakacağız, ona göre bildireceğiz ama yüksek okul mezunu olacağını zannetmiyorum. Çünkü bu devlet personeliyle bizim birlikte yapacağımız çalışma sonucunda nihayi bir karar verilecek. Yüksekokul mezunu olacağını zannetmiyorum. Çünkü idari personel alacağız, hizmetli alacağız bu yüksekokul mezunu olmayacaktır.

Celal Pir: Remzi bey eğitimci Ferhat Kuzu diyor ki;

Ferhat Kuzu (Eğitimci): Askerdeyken sözleşmeli öğretmenliğe başvurabilir miyiz? Atamamız olursa atandığımız yerlerde sorun çıkabilir mi?

Celal Pir: Böyle bir şey mümkün mü?

Remzi Kaya: Şimdi sözleşmeli öğretmenlik taktir edersiniz sözleşme biran önce hizmet yürüsün diye sözleşme yapılıp çalıştırılan personelle ilgilidir. Yani askerdeki bir arkadaşımıza sözleşmeli personel atama imkanımız yok, onun askerliğini yapmış olması lazım ya da erteletmiş olması lazım ki biz onu öğretmen atayalım. Onun için askerde olupta sözleşmeli öğretmenliğe başvuru yapamaz arkadaşlarımız.

Celal Pir: Eğitimci Muzaffer At sormuş, diyor ki;

Muzaffer At (Eğitimci): Önlisans mezunu ve kısmi zamanlı geçici bilgisayar öğreticisiyim. Yıl sonunda sözleşmemiz bitince bizim durumumuz ne olacak? 4b statüsüne geçebilecek miyiz? Ya da geçecek miyiz?

Celal Pir: Bilgi verebilir misiniz kendisine?

Remzi Kaya: Şimdi kısmi sözleşmeli arkadaşlarımız var. 657 sayılı devlet memurları kanununun 4c maddesi kapsamında. Bunların içerisinde bu yıl iki alanda çalışıyor, ingilizce ve bilgisayar. Tabi buradaki amaç nedir, bu alanda yeterli öğretmen bulamadığımız için, aday bulamadığımız için bu alanlardan alıyoruz ama 2 yıllık önlisans mezunu arkadaşlarımızdan öğretmen ataması yapamıyoruz. Hem kanun böyle, hem talim terbiyenin buna ilişkin kararı bu, lisans mezunu olma mecburiyeti var. Dolayısıyla ön lisans mezunu arkadaşlarımızı atayamıyoruz ama şunu yapıyoruz; her yıl bu 4c ile ilgili 10 aylık olduğu için bu kadrolar her yıl maliye bakanlığı'ndan yazışmalarla yeniden kadrolarını alıyoruz ve öncelikle yine bu arkadaşlarımız istihdam ediliyorlar bu yıl olduğu gibi. Şu anda çalışan o 4c'deki arkadaşlarımızın hiçbiri mağdur edilmedi. Öncelikle yine bu arkadaşlarımız başlatıldılar. Sadece 2 ay yazın bir izin kullanmış oldular.

Celal Pir: Şimdi siz açıklarken branşları bende not aldım ve dikkatimi çekti. Göremediğim için bir soru geldi. Hemen onu öncelikle soracağım size. Ahmet Çelik'ten geliyor, diyor ki;

Ahmet Çelik: Almanca ve Fransızca öğretmenlik mezunlarından neden hiç atama yapılmıyor?

Celal Pir: Vallahi siz okurken bende farkettim, Almanca ve Fransızca yoktu, hep İngilizce vardı galiba. Eğer o yabancı dil değilse tabi.

Remzi Kaya: Şimdi şöyle; tabi bu atamalar tamamen böyle popülist bir yaklaşımla yapılmıyor. Gerçekten objektif ve ihtiyaç olan alanlarda. Şimdi Almanca ve Fransızca öğretmenliğine ihtiyacımız yok. Tercih edilmediği için ihtiyaç olmadığı için fazla olan Almanca'da fazla öğretmenimiz var. Yaklaşık 500 civarında Almanca öğretmenimiz, 300 civarında Fransızca öğretmenimiz sistemde fazla gözüküyor. Bu fazlalık varken bu alanda öğretmen almamız tabiki taktir edersiniz mümkün değil ama bu arkadaşlarımızdan 40 kredilik İngilizce formasyonuna sahip olanları da ikinci öncelikli olarak İngilizce'ye alınmaları için başvurularını kabul ediyoruz. Eğer böyle bir formasyon sahipleri ise bu arkadaşlarımız başvuru yapabilirler, İngilizce'ye alabiliriz onları.

Celal Pir: Evet. Efendim öğrenci Ümit Demiroğlu diyor ki;

Ümit Demiroğlu (Öğrenci): Okuldan bu dönem mezun oluyorum. Çıkış belgesini alacağım tarih atamalara yetişmiyor. 1 haftalık bir fark var. Çıkış belgesini almadan atamalara başvurma şansım var mı?

Celal Pir: Bilmiyorum böyle bir şansı var mı?

Remzi Kaya: Sayın Pir bu soruyu şöyle açıklamamız lazım, bu çok iyi oldu. Şimdi bazı adaylarımız tabi ÖSYM bu arkadaşlarımızın başvurularını alırken mezuniyet durumlarına hiç itibar etmiyor, sadece başvurularını alıyor haklı olarak. Buna göre sınav yapıyor. Şimdi ikinci sınıf öğrencisi olup, üçüncü sınıf öğrencisi olup başvurup sınava giren arkadaşlarımız var. Bunların sınavlarını bu başvuruları sonucu sınavdan aldıkları puanları biz kabul etmiyoruz. Biz mezun olan veya son sınıfta, ne zaman 2004-2005-2006 yıllarında yapılan kamu personeli seçme sınavında o tarihte son sınıf öğrencisi olan veya mezun olan arkadaşlarımızın başvurularını kabul edeceğiz. Yani 2006'da son sınıfta ise sınavdan sonra da mezun olmuşsa biz onun başvurusunu alıyoruz. Bizim yöntememiz bu şekilde, doğrusu da bu.

Celal Pir: Peki. Şimdi ilginç bir soru var, eğitimci İlhan Yalçın'dan gelmiş, biraz eleştirisel bir soru, diyor ki;

İlhan Yalçın (Eğitimci): Haftada 2 saat Din kültürü ve ahlak bilgisi dersine 500 kişi, aynı şekilde de müzik dersine 450 kişi kontenjan veriyorsunuz ve 50 puan, 70 puanla buralara atamalar yapabiliyorsunuz. Haftada 4 saat olan Fen bilgisi dersine ise sadece 450 kişilik kontenjan ayırıyorsunuz ve Fen bilgisi'nin yeterlilik notu 87.6 ve onunla bile zor atanıyoruz. Atamalarda neden adil davranılmıyor?

Celal Pir: Bu soruya bir yanıt vermemiz lazım zannediyorum.

Remzi Kaya: Şimdi bakın, bir kere Din kültürü ahlak branşı öğretmenleri almak için taban puanımız 70. Yani 40, 50 falan değil bu bir. İkincisi, şu anda sistemde norm kadroya göre söylüyorum yani norm kadro bizim standardıdır. Avrupa standartlarına göre belirlenmiş bir kadro sistemidir, 99 yılından beri uygulanıyor. Şu anda sistemimizde 9.779 Din kültürü ahlak öğretmenine ihtiyaç var. Arkadaşımız bir şeyi gözden kaçırıyor; Din kültürü ahlak dersi hem liselerde, hem ilköğretim okullarında okutuluyor. Yani hem ortaöğretim kurumlarında, hem ilköğretim kurumlarında okutuluyor ve sistemde şu anda 9.779 öğretmene ihtiyaç var. Fen bilgisi alanında da, Fen bilgisi de biliyorsunuz sadece ilköğretim okullarında okutuluyor ve yine sistemde 3.791 öğretmene ihtiyaç gözüküyor. Buna karşılık fizik branşından 772, kimya branşından da 615 öğretmenimiz sistemde fazla. Yani bu demektir bu arkadaşlarımız da fen bilgisi'ne giriyorlar fizik, kimya. Şimdi taktir edin 3.791, 9.779 rakamı var karşınızda. Biz Din kültürü ahlak branşına 500 kişi atıyoruz, Fen bilgisi'ne de 450 kişi atıyoruz ilk atamada.

Celal Pir: Anladım.

Remzi Kaya: Arada yaklakış 3 katı bir oran var ama buna rağmen 50 kadro kadar bir sayı var, aradaki fark.

Celal Pir: Yani yüzde 10'luk bir sayı farkı var, doğru.

Remzi Kaya: Evet evet.

Celal Pir: Peki eğitimci Ramazan Yıldırım demiş ki;

Ramazan Yıldırım (Eğitimci): Bir öğretmenlik fakültesi mezunu KPSS'yi 10 yıl kazanamazsa ne olacak? Öğretmen o zaman olamayacak mı? Bu sınavların kaldırılması söz konusu olamaz mı? Ya da söz konusu mu?

Celal Pir: Bilmiyorum böyle bir şey olur mu?

Remzi Kaya: Şimdi sayın Pir KPSS artık bizim öğretmenlik alımında çok baraj bir sınav olmayacak. Alan sınavı da kendimiz yapacağımız için KPSS'de belli bir barajı alacağız. O barajdan sonrasını arkadaşlarımızı bizde sınava alacağız. Yani bizim alan sınavıyla alacakları puanla, KPSS'den aldıkları puan yüzde 50, yüzde 50 oranında etkili olacak öğretmenliğe atamada. Bizde öğretmenliğe giriş yaşı 40'tır. 40 yaşına kadar arkadaşımız sürekli sınava girebilir. Yani biraz çalışırsa alanıyla ilgili özellikle bizim son yaptığımız değişiklikle, alanıyla ilgili çalışıp başarılı olursa atanamaması için bir sebep yok. Yoksa başka türlü nasıl seçeceksiniz ki? Binlerce adayımız var, bunlar içerisinde ihtiyaç oranında ve kadro oranında atama yapmamız gerekiyor. Tabiki taktir edersiniz belli bir kritere göre, bu da sınavdır bizden önce de düzenleme bu şekilde yapılmış. Buna göre alıyoruz.

Celal Pir: Peki. Şimdi bir eğitimci yine o dağıtımlara baktığımda pek göremediğim bir yerdi o, onun sorusunu aktaracağım, Özlem Gürbüz diyor ki;

Özlem Gürbüz (Eğitimci): Hazır giyim öğretmenliği mezunuyum ve mezun olduğumdan beri kadro 200 kişiyi maalesef geçmedi. Bu bölümü okuyanlar o zaman boşuna mı okuyor?

Celal Pir: Şimdi bu soruyu biz zannediyorum geçen seferlerde de konuştuk sizinle. Öğretmen ya da işte belli bölümlere öğrenci kabul eden üniversitelerle kurumlararasında bir işbirliği sözkonusu mu demiştik, o zaman yoktu. Peki şimdi o kurumlararası işbirliği geliştirilemedi mi? Yani insanlar boşuna okumasınlar anlamına söylüyorum, başka yerleri tercih etsinler diye.

Remzi Kaya: Şimdi sayın Pir sadece eğitim fakülteleri ve öğretmenliğe kaynak oluşturan fakültelerin sorunu değil bu, Türkiye'de her meslek alanında gerek iktisat, işletme, ziraat mühendisi vs. her alanda ihtiyacının üzerinde öğrenci mezun olmaktadır. Yani üniversitelerimiz sadece kamuda istihdam için öğrenci alan kurumlar değildir. Özel sektörde de bu alanlarda ihtiyaç var arkadaşlarımıza. Şimdi hazır giyim öğretmenliği taktir edersiniz başta da söyledim, ihtiyaç ne oranda varsa o oranda atama yapıyoruz. Özellikle bu arkadaşlarımız kız meslek liselerine atanıyorlar. Biliyorsunuz katsayı farkından dolayı özellikle meslek liselerine olan rağbet azaldığı için buralarda da öğrenci sayısı düştüğü için öğretmen ihtiyacı oralarda çok fazla olmamaktadır ama bu hiç almayacağımız anlamına da gelmiyor, bakın alıyoruz. Bu dönem mesela hiç bir kaç dönemdir almadığımız felsefe öğretmenini bu dönem felsefe öğretmeni alıyoruz. Demek ki ihtiyaç oluştukça biz alıyoruz.

Celal Pir: Evet. Peki süremizin sonuna yaklaşmışken belki başta kaçıranlar olabilir. 10 bin kadrolu ve 5 bin sözleşmeli öğretmen ki 5 bin sözleşmeli öğretmen ayın 15'inde atanacağı için onun da branşları belli değildi. Şu prosedürü kısaca bir daha özetleyelim izleyenlerimize, kaçıranlara. Ne olacak, sonra da programımızı kapatacağım. Çünkü süremizi de aştık.

Remzi Kaya: Sayın Pir şu önemli; bunu açıklayalım. Yani şimdi adaylarımız özellikle 81 il milli eğitim müdürlüğünde ve imkanları olan ayrıca 81 il'in dışında 79 ilçelerimizde oluşturulan, ilçe milli eğitim müdürlüklerimizde oluşturulan başvuru büroları var. Buralara resmi olarak başvurularını yapacaklar. Herhangi bir bilgisayardan başvurularını yapabilirler. Sadece buralarda onaylatacaklardır. Herhangi bir ücret vs. bir şey ödemeyeceklerdir arkadaşlarımız. Oralara başvurularını yapacaklardır. Herhangi bir sorunla karşılaştıklarında yine biz kılavuzumuzu yayınlıyoruz, bugün yayınlanacak. Bu kılavuzumuzun arkasında bu başvuru yerlerimizin ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimizin gerek telefonları, gerekse e-mail adresleri var. Oralardan bilgi alabilirler. Yine sorunları çözülemezse birebir gelip oralara başvururlar, bizim bakanlıkta oluşturduğumuz personel genel müdürlüğü forumu hattımız var. 24 saat açıktır burası. Buradan e-mail yöntemiyle soru-cevap şeklinde kendilerinin soruları cevaplandırılacaktır. Ayrıca cumhuriyet savcılıklarından sabıka belgesi alacağım diye gidip adliyelerde beklemesinler. Biz adalet bakanlığımız, adli sicil genel müdürlüğü ile yaptığımız çalışma sonucu oradan elektronik ortamdan alıyoruz. Ancak bazı arkadaşlarımızdan belki TC kimlik numarasını girdiğinde karşılarına şu çıkabilir; sabıka belgenizi getirin diye bazı geçmişe yönelik mahkeme kararları olabiliyor. Onların getirmesi gerekiyor. Onun dışındakilerden istemiyoruz. Hele en önemlisi açıktan atama ve ilk atama şeklinde başvuru yapacak arkadaşlarımızın emekli sandığı, SSK gibi kuruluşlarla bir bağının olmadığını belgelemeleri lazım. Niçin? Bazı arkadaşlarımız babasından dolayı, annesinden dolayı bu kurumlara üye gözüküyorlar, sistem bunları gördüğü için biz bu kurumlardan doğrudan alıyoruz, elektronik ortamdan alıyoruz arkadaşlarımızın bilgilerini. Bu kurumlarla ilişkisi olduğuna dair belge çıktığı andan, kayıt çıktığı andan itibaren sistem atamayı erteleyebiliyor. Yani bu arkadaşlarımız babasından dolayı, annesinden dolayı, sağlıktan dolayı üzerilerinde gözüküyor olabilirler. Onları da bize lütfen bildirsinler. Onun dışında bir sorun olmayacak. 1'inde başvurular yapılıyor, 7'si akşamına kadar gidecektir. Sistemde hiçbir sorun olmayacaktır. Süre kesinlikle uzatılmayacaktır. 4 yıldır zaten uzatmıyoruz. Bunu arkadaşlarımız çok iyi biliyorlar. Ay'ın 10'unda da saat 10'a Cumartesi günü inşallah 10 bin öğretmenin ataması gerçekleşecek. 15'inde de 5 bin sözleşmeli öğretmenimizin ataması gerçekleştirilecektir.

Celal Pir: Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü sayın Kaya çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun 15 bin öğretmen Türk milli eğitim sistemine.

Remzi Kaya: Ben teşekkür ederim.

Celal Pir: Tabi bu arada sözleşmeli öğretmenlik için de başvuru 1 ile 7'si arası. Onun için herhangi bir tarih beklemiyorsunuz, onu da bir kez daha vurgulayalım. Evet NTV'ye Sorun'a bugün için burada nokta koyuyoruz. Yarın yine birlikte olacağız. 24 saat açık hattımız sürekli açık. Bize her konuda fikir, öneri, kritik ve düşüncenizi aktarın. Lütfen bu hakkı kullanın. Hoşçakalın efendim.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber