OKS, ÖSS, KPSS ve diğer sınavlar.. Her kafadan bir ses çıkıyor

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 06 Şubat 2007 15:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

abbas güçlü

Giriş sınavlarıyla ilgili söylentilerin bini bir para. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bu söylentilerin ciddiye alınmasının, daha doğrusu, kafa karıştırmasının bir nedeni de MEB ve ÖSYM'den yapılan açıklamalar.

Bakan Hüseyin Çelik, orada burada OKS'nin değiştirileceğini ima ediyor. Başkaları da onun adını kullanarak OKS kaldırılacak diye fetva veriyor. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı'nın resmi internet sitesine girip 2007 Sınav Uygulama Takvimi'ne baktığınızda, Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın, yani OKS'nin 10 Haziran'da yapılacağını görürsünüz.

Söz uçar, yazı kalır. Önemli olan kimin, nerede, ne söylediği değil, MEB'in resmi duyurularıdır. OKS 10 Haziran'da yapılacak diye açıklandı ise, 10 Haziran'da yapılacaktır.

Talim Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan ve Bakan Çelik'in, "İlköğretimdeki öğrenci başarısının OKS'ye katkısı olacak" şeklindeki açıklamalarını ise, sizleri bilmem ama ben zerre kadar ciddiye almıyorum. Çünkü ne akla, ne de mantığa sığıyor. Başvuru kılavuzunda böyle bir dayatmanın söz konusu olması halinde, yani resmen açıklandığında, yargıdan dönmesi işten bile değil.

Bu konuda özel okulların şakşakçılığını da anlamak mümkün değil. Bakanlık sınavı kaldırsın derken, kendileri için ille de sınav istiyorlar. Sanıyorlar ki bu yolla açık kontenjanlarını doldurabilecekler. Boşuna çaba. Manipülasyonlar için harcadıkları gayreti, okullarının kalitesini artırma ve ücretleri düşürme konusunda gösterseler, kendilerine çok daha büyük iyilik yapmış olurlar.

Yıllardır, bu dönemde, Antalya'da toplanıp, dünyanın parasını harcayıp, dünyayı yeniden keşfediyorlar. Geçen hafta yine yaptılar. Peki, bu harcamaların, bu toplantıların özel okul camiasına bugüne kadar ne yararı oldu? Okul sahipleri kadar velilerin de bu soruyu kendilerine yöneltmeleri gerekir. Çünkü, harcanan para, onların parası!..

ÖSS'de neler olacak?

Liselerde 100'lük sisteme geçildi. Doğru bir tercih. Ama uygulaması nasıl olacak? Bu konuda cevabı bulanamayan onlarca soru var. Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da "Biz yaptık, oldu" mantığı hâkim. Tamam, yeni mezunlar için 100'lük not sistemini esas alabilirsiniz. Ama ya eski mezunlar? Önemli olan onlar. Çünkü, ÖSS adaylarının üçte ikisini eskiler oluşturuyor...

ÖSYM ve MEB, adayların önceki yıllardaki, Orta Öğretim Başarı Puanı, katkı payı ve sıralarının esas alınacağını söylüyor. Ama bunun ne kadar yanıltıcı sonuçlar doğurabileceğini hiç hesaba katmıyorlar.

Bilindiği gibi, geçen yıl da alelacele iki aşamalı ÖSS'ye geçildi ve doğru simülasyon yapılmadığı için pek çok üniversitenin kontenjanı boş kaldı. Çünkü o puan türündeki öğrenci sayısı kontenjanlardan daha azdı!.

İki şey öngörülebilirdi: Ya puan parajı 185 yerine 180 olarak belirlenebilirdi ya da katsayılar değişebilirdi. Ama her ikisi de yapılmadı. Faturası da çok ağır oldu. Şimdi yine ince ayarlar yapılmadan, ciddi anlamda sistem değişikliğine gidilmek isteniyor. Üç beş puanın ne önemi olur ki diyenlere, bir puanda 30 bin kişiye varan oynamalar olduğunu hatırlatmakta yarar var.

Gelelim KPSS'ye: Branş sorularının da sorulması doğru bir tercih. Ama çok geç alınmış bir karar ve zamanlaması yanlış. Bu konu üzerinde de biraz daha düşünülmesinde yarar var. Tıpkı öğretmenlerin yer değiştirmede hizmet süresi hesabının 31 Temmuz'da başlatılması kararı gibi. Atamaları eylül sonunda yapıp yıl hesabını 31 Temmuz'a göre yaparsanız on binlerce öğretmene 10 ay kaybettirirsiniz. Kasıt yoksa, aymazlıktır.

Özetin özeti: Kendilerine karşı yapılan en ufak bir haksızlıkta yeri göğü inletenler, başkalarının hakkına da saygı duymalıdır. Yeni küskünler yaratmanın kimseye bir yararı yok. Zaten fazlasıyla küskünüz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber