Kılıçdaroğlu: Osmanlı'da bile böyle bir model yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin, "Türk tipi model' diyorlar. Osmanlı'da bile böyle bir model yok. Osmanlı'da padişah var, veziri azam var, yani başbakan, vezirler var, yani bakanlar var. İstişare var, danışma var, Şeyhülislam çok önemli mevkidedir. Padişah, Şeyhülislamdan fetva almadan bir şey yapamaz. Şimdi öyle bir yetkiyi, bir kişiye veriyoruz ki her şeyin üstünde. Sakın unutmayın; teklik Allah'a mahsustur." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Nisan 2017 17:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kılıçdaroğlu: Osmanlı'da bile böyle bir model yok

İzmit'te sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, adaletin mülkün temeli olduğunu belirterek, hak, hukuk ve adaletin bir kişiye teslim edilemeyeceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, vatandaşlara neden "evet" demeleri gerektiğinin anlatılmadığını savunarak, "Her birimizin tek tek sorumluluğu var. Frensiz otobüs olabilir mi? Nereye gittiği belli olmayan bir tren olur mu? 80 milyonu, freni olmayan ve nereye gittiği belli olmayan bir otobüse bindirmek istiyorlar. Buyurun beyler, hep beraber gidiyoruz. Nereye gidiyoruz belli değil. Biz bu ülkeyi kolay kurmadık. Bu ülke acıyla, kanla, gözyaşıyla kuruldu. Binlerce şehidimiz var. Anlatmamız lazım. Bunların tamamından sorumluyuz." diye konuştu.

- "Kışlaya da adliyeye de camiye de siyaseti sokuyorlar"

Başkanın bir kararnameyle bütün sendikaları, muhtarları kapatabileceğini ileri süren Kılıçdaroğlu, bugünkü demokratik parlamenter sistemde kapatması için Meclisten kanun çıkarması gerektiğini vurguladı.

Getirilmek istenilen modelin, dünyada bulunmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Türk tipi model' diyorlar. Osmanlı'da bile böyle bir model yok. Osmanlı'da padişah var, veziri azam var, yani başbakan, vezirler var, yani bakanlar var. İstişare var, danışma var. Şeyhülislam çok önemli mevkidedir. Padişah, Şeyhülislamdan fetva almadan bir şey yapamaz. Şimdi öyle bir yetkiyi, bir kişiye veriyoruz ki her şeyin üstünde. Sakın unutmayın; teklik Allah'a mahsustur." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul'daki Yenikapı mitinginde bir daha Türkiye'de darbe olmaması için 12 madde saydığını anımsatan ve bunlardan bazılarının kışlaya, adliyeye ve camiye siyasetin sokulmaması olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Şimdi tam tersini yapıyorlar. Kışlaya da adliyeye de camiye de siyaseti sokuyorlar. Yazıktır, günahtır bu memlekete. Gerçekten hepimizin oturup düşünmesi lazım. Öyle bir devlet inşa etmek istiyorlar ki üstünlerin hukuku. Hiç hesap vermeyecekler. Bakanlar, yeni tek adam rejiminde hiçbirisi milletvekili olmayacak. Hiçbir başkan yardımcısı milletvekili olmayacak."

- "Evet' çıkarsa Suriyelilere de vatandaşlık verecekler"

Kılıçdaroğlu, yeni düzenlemede seçilme yaşının 18'e indirilmesine de değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hak ve hukuk da kendilerine göre hak ve hukuk. En tipik örneği de 18 yaşında çocuğun milletvekili olması. Sizin çocuklarınız mı 18 yaşında milletvekili olacak? Yoksa bu Ankara'daki beylerin çocukları mı? 18 yaşındaki çocukları ikbal için milletvekili yapacaklar, ömür boyu askerden muaf yapacaklar, 2 yıl milletvekilliği yaptığı zaman da milletvekilliği emekliliği haklarını kazanmış olacaklar. Bu kaymağı, ballı böreği size mi bırakacaklar? Sizin çocuklarınız El Bab'a gidecek, sizin çocuklarınız gidecek eksi 35-40 derecede PKK ile mücadele edecek, bu beylerin çocukları ömür boyu askerden muaf, milletvekilliği, milletvekilliği emeklilik hakları.. Bunun adı da adalet olacak.

Hepimize görev düşüyor. Şimdi bir şey daha düşünüyorlar. 'Evet' çıkarsa 4 milyon Suriyeliye de vatandaşlık verecekler. Gözünüz aydın. Siz, 'Zaten nüfusumuz az, zaten çocuklarımızın hepsi iş güç sahibi, fabrikalar işçi alıyor dolayısıyla mecburen dışarıdan işçi ithal edeceğiz.' diyorsanız, gidin 'evet' oyu verin. Böyle bir rezalet olmaz, bizim çocuklarımızın işi gücü var. Benim çocuğum El Bab'a gidecek Suriye için, Suriyeli 15, 20 yaşındaki çocuk Türkiye'de volta atacak. Ben şehit olacağım, o burada sefalar sürecek. Benim esnafım vergi ödeyecek, Suriyeli vergi ödemeyecek. Bizim çocuğumuz üniversiteye gitmek için sınava girecek, onların çocukları sınavsız üniversiteye giriyor. Ya hu bu adalet mi, hak mı, hukuk mu? Bana 'hayır' demeniz yeterli değil, sandığa gideceksiniz orada 'hayır' diyeceksiniz."

Kadir Yıldız

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber