FETÖ'nün etkili 3 yöntemi

FETÖ, her zengin aileden en az bir kişiyi yanına çekti. Toplanan haraç/himmetlerle şirketler kuruldu. 'Abi' ve 'ablalar' 45 bin militanı Bank Asya'ya yönlendirdi

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 08 Mayıs 2017 08:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ'nün etkili 3 yöntemi

Cahit Saraçoğlu

Ülkenin iktisadi, beşeri, ticari ve toplumsal yapısını bazen tehditlerle, bazen kurduğu kumpas yöntemleri ile kendi çıkarı yönünde hareket ettiren FETÖ'nün ekonomik büyüklüğe ulaşma yöntemleri masaya yatırıldı. Bu kapsamda savcıların, 17/25 Aralık 2013 sonrasında da FETÖ'yü desteklemeye devam eden şirketlerin ticari hareketlerini 3 gruba ayırarak incelediği ortaya çıktı. FETÖ'cülerin devasa ekonomik büyüklüğe ulaşmak için uyguladığı yöntemlerden ilki, zaten uzun yıllardır Türkiye ekonomisinde hatırı sayılır bir gelişme kaydeden Anadolu'daki aile şirketlerinin fertlerine yönelmeleri oldu. Aile şirketlerinin en az bir ferdi ile yakınlaşma stratejisi güden örgüt, birçok işadamını uyguladığı abluka ile etki altına aldı.

ÜLKE GENELİNDE BÖYLE SIZDILAR

Ailelerde FETÖ'nün irtibatta bulunduğu kişinin ticari aktivite içinde olması ve ana şirkette söz sahibi olması da sağlandı. Böylece örgüt, ana holdinge bağlı diğer bütün şirketlerle etkileşime geçerek Türkiye geneline yayılmış diğer firmalarla doğrudan ticari temasa geçti. 'Birlikte büyüme' taktiği, sözkonusu kumpasın en etkili aracı oldu. FETÖ, 'birlikte büyüyelim' taktiğiyle devleştirdiği holdinglerin yanında kendine yatırımları da artırdı. Bugün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyumlarla kontrol edilen 879 şirketin büyük bir kısmının 'birlikte ticaretle büyüme' yöntemi içerisinde olduğu belirlendi. Zaman içerisinde ticari bağlar organik örgütsel bağlar haline dönüştü.

ONLAR SADECE HİSSE BEKÇİSİYDİ

FETÖ'cülerin ekonomik büyümede uyguladığı bir başka yöntem, toplumun dini duygularını kendi menfaatleri için kullanarak himmet toplamaları oldu. Bu çerçevede kurban kesimi için ya da Müslüman ülkelerdeki yoksulara yardım vaadi altında toplanan yardım paraları ya da bağışlarla şirketler kurup aktif ticarete yöneldiler. 17 şirketi bünyesinde barından Kaynak Holding ve Bank Asya gibi ticari yapılanmalar doğrudan FETÖ'nün topladığı himmet paralarıyla kuruldu. Bu şirketlerin yöneticilerine verilen hisseler ise hiçbir zaman o kişinin gerçekten hissesi olmadı. Onlar sadece hisselerin 'bekçiliğini' yaptı. Hatta bu hisse sahiplerinden vefat edenlerin terekesi dahi çocuklarına geçmedi. Bu hisselerin sahibi olmadıklarını çocukları da biliyordu. Dolayısıyla resmi evrakta çocuklarına geçen hisseler, hileli yöntemlerle yine FETÖ'nün bir başka şirketine ya da yeni atanan hissedara geçirilerek düzenbazlığa devam edildi.

'ABİLER' VE 'ABLALAR' ÖRGÜTLEDİ

FETÖ'nün para trafiğine yönelik yapılan incelemede bir başka yöntemin ise abi-ablalar aracılığıyla örgüte kazandırılanların para trafiği oldu. Bu yöntemde daha çok ekonomik sıkıntı içerisinde olduğu bilinen 'ev hanımı', 'öğrenci' gibi kesimler kullanıldı. Sayılarının 38-45 bin arasında olduğu tespit edilen bu militanlara, toplanan himmet paraları bölüştürülerek verildi. Bu kişiler de zora düşen Bank Asya'ya kendi adlarına açtıkları hesap üzerinden para yatırdı. Ancak o işlemde bile 'abi'ler, kullandıkları elemanlara güvenmedi. Para yatıran öğrenci ya da ev hanımının hesabına bloke koydurdu. İncelemede, 'abi' olduğu anlaşılan bir kişinin binden fazla şahsın hesabını kilitlettiği belirlendi. Abi ve ablalarca adeta büyülenmiş militanların, FETÖ'ye bağlılık duygusuyla başka bankadan krediler çekip Bank Asya'ya koşması ise sürecin en ilginç detayı oldu. Bank Asya'da yüklü parası bulunanlar bile yine başka bankadan para çekerek örgüt bankasına yatırdı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber