Darbe gecesi WhatsApp üzerinden 'ateş emri'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Selimiye'de bulunan 1. Ordu Komutanlığında yaşananlar ile Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün Üsküdar'daki yerleşkesinin ele geçirilmeye çalışılmasına ilişkin 128 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelilerin WhatsApp yazışmalarına yer verildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Mayıs 2017 16:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Darbe gecesi WhatsApp üzerinden 'ateş emri'

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, daha önceki dosyalara konu olan olaylar hatırlatıldı.

İddianamede, darbe kalkısmasının fiilen baslatılmasından sonra Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlıgında kalan ana darbe davası şüphelileri eski rütbeli askerler Özkan Aydoğdu, Uzay Sahin, Mehmet Murat Çelebioğlu, Engin Durmaz, Mehmet Kapan, Fatih Karakaya, Murat Yanık ve Zafer Gümüş'ün, bölgelere sevk edilen askeri birliklerin sevk ve idaresini gerçeklestirdikleri anlatıldı.

Kalkısma esnasında stratejik noktalardan olan Üsküdar'daki Çevik Kuvvet Yerleskesinin kontrol altında tutulmasında görevli askeri birligi sevk ve idare etme işinin, süpheli Yarbay Irfan Arat'a verildiği vurgulanan iddianamede, şüpheli Sinan Atmaca'ya da 1. Ordu Komutanlıgına intikal edecek askeri birligin sevk ve idare etme görevinin verildiği kaydedildi.

İddianamede, darbe kalkısmasının olumsuz yönde seyretmesi ve intikal edilen bölgelerde sivil halkın direnciyle karsılasılması üzerine takviye amaçlı unsurların sevk edilmesi hususunda telsiz anonsları yapıldığı anlatıldı.

- WhatsApp yazışmaları

İddianamede, tutuklu Osman Akkaya'dan elde edilen mobil cihazın incelemesinde, telefonu kullanan Mehmet Murat Celebioğlu'nun 15 Temmuz saat 21.15'te "Yurtta Sulh Konseyi" isimli WhatsApp grubunu olusturdugu, buradaki görüşmelerin Ankara'da darbe girisiminde aktif rol alan suphelilere bildirdikleri ve aralarında koordinasyon sagladıkları, darbe girisimi faaliyeti kapsamında gorevlendirildikleri bolgelerden son durumu aktardıkları, bir kısım supheli sahsın halkın uzerine ates edilmesi yonunde emir ve talimatlar verdigi kaydedildi.

İddianamede yer verilen WhatsApp grubundaki mesajlar ise şöyle:

"1'inci ordu k. hemen alınmalı, tüm zırhlı unsurlar sahaya insin, sıkıyönetim direktifi geldi, komutanım halkı silahlandırdıkları bilgisi geldi, halk üstünüze gelirse tereddütsüz önce havaya, sonra yere, sonra üstlerine ateş edeceğiz, askeri kuvvetlere karşı sivil kalkışmalara sert şekilde müdahale edilecek, toplanan kitlelere ve askeri kuvvetlere karşı duran polislere silahla, tanklarla sert şekilde müdahale edilecek, arkadaşlar çok şükür Ankara ve İstanbul'da birçok hedef ele geçirildi, TRT'de bildiri okundu, aynen devam, harekatımıza karşı duranlara sert karşılık verilecek, emir budur, tekrar emri iletiyorum, toplanan kalabalıklar ateşle dağıtılacak, ateşle karşılık verilen kalabalıklar dağılıyor.''

İddianamede, 11 Temmuz 2016'dan baslamak üzere kalkısma girisiminde planlayıcı olan ve dogrudan rol alan personelin sıklıkla tabur ve tugay karargahlarında toplantılar yaptığı hatırlatılarak, bu toplantıların gizlilik içerisinde yapılmasını saglamak amacıyla olaylara müdahil olması istenmeyen bir kısım personelin uzak tutulduğu, bayram izniyle birlestirilerek ya da olay gecesinden önce kanuni izne gönderildigi belirtildi.

Önceden yapılan hazırlıkların ardından 2. Tank, Mekanize Piyade ve Topçu taburları ile bağlı birlik komutanlıklarınca personele gece mesai bitiminden hemen önce Kara Kuvvetleri Komutanlığından gelecek heyet tarafından yapılacak darbe hazırlık denetlemesi gerekçesiyle "gece geç saatlerde muhtemelen alarm verileceği" söylenerek telefonların açık tutulmasının söylendiği belirtilen iddianamede, ancak belirtilen saatten daha erken olacak şekilde personelin çağrıldığı anlatıldı.

- "Talimhane ve yönergeleri bilmemelerine imkan yok"

1. Ordu Komutanlığına ait silah ve mühimmatların birlik dışına çıkarılarak muhtelif bölgelere götürüldüğü ve kullanıldığı, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığına ait zırhlı araçların 1. Ordu Komutanlığına intikal ettirildiği dile getirilen iddianamede, kışla içerisindeki muhtelif bölgelerde konuşlandırıldığı, bu şekilde talimname ve yönerge hükümlerinin dikkate alınmadığı, kalkışmaya iradesiyle katılan personelin dışındakilerin emir komuta zinciri ve silsile dışında tutulmaya çalışıldığı kaydedildi.

İddianamede, rütbeli askeri personel olan şüphelilerin talimname ve yönerge hükümlerinin dikkate alınmadığını fark etmemelerinin ve olağan dışı bir askeri faaliyetin icra edilmekte olduğunu bilmemelerinin mümkün olmadığı değerlendirmesi yapıldı.

- Sosyal medyayı takip etmeyen yok

İddianamede, günümüz teknolojisinin son derece gelismis olup hemen hemen herkesin sosyal medyayı takip etme, mobil telefon cihazlarıyla anında haberlesme imkanı bulduğu ifade edilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Arama, el koyma tutanaklarıyla telefon inceleme tutanakları ve HTS raporlarından da anlasılacagı üzere, süphelilerin çogunlugunda mobil telefon cihazı mevcut olup gece boyunca telefon görüsmesi yapma ve yakınları ile mesajlasma imkanları bulunmaktadır. Bu baglamda, zaman ve konum skalası da göz önünde bulunduruldugunda, saat 22.30 sıralarında kısladan çıkıs yaparak Çevik Kuvvet Yerleskesi önüne gelen ve 1. Ordu Komutanlıgı nizamiyesine ulasan, ellerinde mobil telefon cihazları bulunan ve internet hattı üzerinden yakınlarıyla iletisime geçme olanagına sahip olan süphelilerin, sosyal medyada yayılan darbe kalkısmasına iliskin haberlere ulasamamıs olmaları hayatın olagan akısına uygun degildir.''

İddianamede, dosya kapsamına göre bir kısım süphelilerin Üsküdar Çevik Kuvvet Sube Müdürlügü Yerleskesine ve 1. Ordu Komutanlıgına intikal etmeleri ve bölgede konuslanmalarından hemen sonra, vatandasların ve kolluk görevlilerinin olay yerinde toplandıkları, süphelileri eylemlerinin suç teskil ettigi hususunda uyardıkları hatırlatıldı.

Şüphelilerin, darbe kalkısmasından haberdar olmadıkları, karargahın güvenliginin artırılması için faaliyette bulunduklarını sandığı, üstlerinden, amirlerinden aldıkları emir üzerine karargaha geldikleri, amirlerinin emirlerini yerine getirdikleri, Harp Akademilerinde yapılan görevlendirme ve aldıkları emir üzerine 1. Ordu Komutanlıgına intikal ettikleri, sıkıyönetim ilan edildigini sandıkları şeklindeki beyanlarının, suçtan kurtulmaya yönelik savunmalar oldugu kanaatine varıldığı kaydedildi.

İddianamede, darbe kalkısmasına katılan süphelilerin, olayların meydana geldigi Çevik Kuvvet Yerleskesine zırhlı askeri araçlarla geldikleri, vatandasların ve güvenlik güçlerinin müdahaleleri sonucunda olay yerinden kaçmaya çalısan ve seyir halinde bulunan zırhlı araçların yaralama, mala zarar verme eylemlerini gerçeklestirdiği ifade edilerek, her zırhlı aracın içerisinde bulunan rütbeli komutanın da aracın sevk ve idaresinden sorumlu oldugu için cezai sorumlulugunun bulundugu anlatıldı.

Melike Gallenkuş

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber