FETÖ'cü general telefon mesajını bile inkar etti

İstanbul'daki ana darbe davasında yargılanan sanıklardan eski 1. Ordu Harekat Yarbaşkanı Tuğgeneral Eyyüp Gürler'in mahkemedeki savunmaları ile iddianamedeki veriler arasındaki çelişkiler dikkati çekti

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Haziran 2017 15:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ'cü general telefon mesajını bile inkar etti

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki ana darbe davasında yargılanan tutuklu sanık eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler, 15 Temmuz'da kurdukları "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubundan 4 subaya, o dönem 1. ordu Komutanı olan Ümit Dündar'ı "enterne edin" talimatı verdiğini reddederek, kullandığı telefon üzerinden gönderildiği belirlenen mesajların da başkaları tarafından yazılmış olabileceğini savundu.

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin açılan davalarda yargılanan sanıkların birçoğunda olduğu gibi İstanbul'daki ana darbe davasında da bazı sanıklar, hakkındaki suçlamaların çoğunu inkar etme yolunu seçti.

Bu kapsamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın ardından açılan İstanbul'daki ana darbe davasının ikinci gününde savunma yapan eski 1. Ordu Harekat Yarbaskanı Tuggeneral Eyyüp Gürler'in de iddianamedeki ifadeleri ile mahkemedeki savunmaları arasındaki çelişkiler dikkati çekti.

ÇELİŞKİYİ"TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA" BAĞLADI

Sanık Gürler, 13 Ağustos 2016 tarihinde alınan ifadesinde, "Tekirdag ili Malkara ilçesinde görev yaptıgı dönemde tanıstıgı ve kendisinin hükümet politikalarına küskün oldugunu bilen Kara Kuvvetleri Komutanlıgı Genel Harekat Daire Baskanı olarak görev yapan Tuggeneral Adem Boduroğlu'nun darbe girisiminden birkaç gün kadar önce kriptolu kurum telefonundan kendisini aradıgını ve üstü kapalı olarak darbe planlamasının yapıldıgını söyledigini" belirterek, "Boduroğlu ile görüstükten 1-2 gün sonra Kara Kuvvetleri Komutanlıgında görevli Albay Muzaffer Düzenli'nin kendisini aradıktan sonra Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlıgında görüştüklerini, burada Tugay Komutanı Özkan Aydoğdu'nun da bulundugu ortamda Muzaffer Düzenli'nin kendisine darbe faaliyetinin olacagını söyledigini" anlatmıştı.

Eyyüp Gürler, duruşmada bu ifadesi kendisine hatırlatınca da "Tükenmişlik sendromu içindeydim. O aşağılanma durumu içinde şoka girdim ve bu psikolojiyle söz konusu ifadeyi verdim." dedi.

"ÜMİT PAŞA'YA 4 AKADEMİ ÖĞRENCİSİ GÖNDERDİM"

Davanın iddianamesinde darbe gecesi söz konusu Whatsapp grubunda sanık Gürler'in o dönem 1. Ordu Komutanı olan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar'ın gözaltına alınmasıyla ilgili yazdığı "1.nci or. k. hemen alınmalı işi", "Lütfen ordu komutanını alın. Ne oluyor diye", "Ümit pasaya 4 akademi öğrencisi gönderdim ancak yardim almalılar, enterne", "ordu komutanı alındı mı", "Ordu komutanı köprü civarında" şeklindeki yazışmaları dikkati çekiyor.

Gürler, mahkemedeki savunmasında, kimsenin gözaltına alınması talimatını vermediğini ancak Dündar'la ilgili yazılan mesajların kendi iş telefonundan yazıldığını kabul ederek, söz konusu bu mesajların da başkaları tarafından yazılmış olabileceğini iddia etti.

Gürler savunmasında "Yurtta Sulh" ismini ilk kez cezaevinde medyadan öğrendiğini ifade ederken, iddianamede yer alan Whatsapp mesajları dökümünde kendi kullandığı telefon numarasından grubun ismini "Yurtta Sulh Biziz" şeklinde değiştirdiği ayrıntısı dikkati çekiyor.

"SIKIYÖNETİM EMRİNİ YÖNETİME EL KOYMAK OLARAK DÜŞÜNMEDİM"

Darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sıkıyönetim direktifi ekindeki atama kararlarına göre Istanbul Sıkıyönetim Komutan Yardımcılığının yanı sıra mevcut görevinin devamına karar verilen Gürler, darbe girişimi öncesi katıldığı ve iddianamede İstanbul'daki darbe hazırlıklarının yapıldığı toplantı olarak belirtilen toplantılara Muzaffer Düzenli'nin çağırması üzerine katıldığını kabul etti.

Sanık Gürler, savunmasında söz konusu toplantıda İstanbul'da olası terör tehdidi karşısında alınacak önlemlerin konuşulduğunu öne sürerek, şüpheli Muzaffer Düzenli'nin kendisine bu toplantıda konuşulanların gizli kalması gerektiğini söylediğini aktardı.

Darbe gecesi yayınlanan sıkıyönetim emrinin terör tehdidi kapsamında alındığını ve bunun yönetime el koymak anlamında düşünemediğini savunan Gürler, "TRT'de yayınlanan sıkıyönetim ilanının sonunda 'yönetime el konulmuştur' deniliyordu. Ben hala terör tehdidiyle yapılan bir faaliyet olarak algılıyordum 'yönetime el koymaya gerek var mıydı?' diye söylendim ve şüphelerim başlamıştı. O andan sonra TSK'da hata yapılmış olabilir diye düşündüm." ifadelerini kullandı.

ÖZTÜRK, TELEFON GÖRÜŞME İÇERİĞİNİ DURUŞMADA YALANLADI

Gürler, darbe gecesi 3. Kolordu Komutanı şüpheli Erdal Öztürk'ü telefonla aradığını ve "Karargaha ne zaman geleceksiniz?" diye sorduğunu belirterek, Öztürk'ün kendisini tersleyerek telefonu kapattığını anlattı.

Duruşmada bunun üzerine söz alan tutuklu sanık eski korgeneral Öztürk, söz konusu telefon görüşmesine ilişkin şunları aktardı:

"Saat 01.06'da TGRT'de açıklama yaptıktan ve resmi birliklere dönülmesini içeren yazılı mesajın ardından Gürler beni arayıp kendisini tanıttı ve 'Komutanım emirlere aykırı davranıyorsunuz' dedi. 'Ne emri?' dedim. O da 'Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay'dan gelen sıkıyönetim emri' dedi. Ben de 'Böyle bir emir yoktur bu emri tanımıyorum, çıkan birliklerin geri dönmesi için elimden geleni yapmaya devam edeceğim' dedim. 'Konuta geri dönmeyecek misiniz?' diye sordu, ben de 'git başımdan' dedim ve telefonu kapattım."

GÜRLER HAKKINDA SUÇLAMALAR

İddianamede, sanık Gürler'le ilgili suçlamalara da şöyle yer verildi: :

"Süphelinin darbe girisimi öncesinde Istanbul ilinde askeri birliklerde yapılan toplantılara istirak ederek planlamasında bizzat ve etkin sekilde rol aldıgı, toplantılar öncesinde darbe girisiminden haberdar olup komuta ettigi birliklerin planlamasını ayrıca gerçeklestirdigi, girisim günü de bulundugu birliginde faaliyetleri diger süpheli Ahmet Zeki Gerehan ile birlikte ve ayrıca Yurtta Sulh Biziz isimli grup üzerinden bizzat denetledigi, grupta bizzat yazısarak faaliyet raporu sundugu ve genel olarak eylemler konusunda talimatlar verdigi, Istanbul ilindeki darbe girisimi faaliyetlerinin baslamasını müteakip darbecilerin ele geçirdigi Genelkurmay Baskanlıgından gönderilen sıkıyönetim direktifi ve eklerinin dagıtımını baglı birliklere göndererek sıkıyönetim direktifine uyulması konusunda ayrıca bir mesaj emri yayınladıgı, yine konseyin aldıgı karar dogrultusunda Trakya bölgesinden zırhlı unsurların Istanbul ilindeki faaliyetlere, sehrin her iki yakasında bulunan ve darbe girisimine katılan askeri birliklere takviye olarak intikal etmesini teminen bu bölgede konuslu 54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlıgı, 3'üncü Zırhlı Tugay Komutanlıgı, 18'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlıgı ve 65'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlıgı'na darbeci askeri birliklerle koordine kurulması ve takviye olarak Istanbul iline intikal edilmesi konulu mesaj emirleri gönderdigi, darbe girisiminin basarısız olması akabinde bulundugu yerde yakalandıgı anlaşılmıştır."

İddianamede ayrıca, Istanbul ilindeki darbe girisimi faaliyetlerinin önceden planlanması toplantılarına katılıp organizasyonunda ve olay günü icrasında etkin rol üstlenen Konsey üyesi süpheli Eyyüp Gürler'in Istanbul ilinde darbe girisimi faaliyetleri kapsamında darbeci askeri kanadın hakimiyetinin saglanması amacıyla islenen öldürme, öldürmeye tesebbüs, yaralama, hürriyeti tahdit, yagma, özel sahıslara ve kamuya ait mallara zarar verme suçlarının eylemleri üzerinde ortak hakimiyet saglayan ve azmettiren konumunda sorumlu oldugu belirtildi.

Muhabir: Murat Paksoy

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber