Bütün hocalar böyle olsa
Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan inci kefalini, 15 yılda sosyal kalkınma projesine dönüştürerek iş yaratan Prof. Dr. Sarı, Tokatlı bir köylü çocuğu olarak hayata atıldı
Çocukken, onun asıl amacı, doktor olmaktı, bunu başaramadı, kaderi onu ?inci kefali?ne götürdü. Dünyada sadece Van Gölü'nün sodalı sularında yaşayan inci kefalinin varlığını tespit etmek amacıyla Prof. Dr. Mustafa Sarı'nın yazdığı doktora tezi, 15 yıl sonra ödül alacak bir sosyal kalkınma projesine dönüştü. Tokat'ın Erbaa ilçesine bağlı Karayaka kasabasında yaşarken, yakından tanıdığı meslekler arasında öğretmenlik ve askerlik vardı. O bunları değil, doktor olmayı seçti. Nedeni de çok sık hastalandığı için götürüldüğü doktorlardan etkilenmesiydi. Tıp fakültesini kazanamayan Prof. Dr. Sarı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü'ne girer. Bitirince yedeksubay olarak askerliğini Muş Varto'da yaparken, Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde de yüksek lisansa başlar. Tezini de, Erbaa Kelkit Çayı'ndaki tatlısu kolyoz balığının biyolojik özellikleri üzerine hazırlar. 1991'in başında terhis olunca hiçbir iş bulamadığı için Antalya Manavgat'a tanıdıklarının yanına gidip inşaat işçiliğine başlar. 1992'de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin araştırma görevlisi aradığını öğrenince, bu üniversitenin su ürünleri bölümüne ilk araştırma görevlisi olarak girer.
İNCİ KEFALİNİN UĞURU
Sarı'nın inci kefaliyle tanışması 1993'te Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde doktora tezine konu olmasıyla başlıyor. ?Sadece Van Gölü'nde yaşayan inci kefalinin stok miktarının tahmini ve balıkçılık yönetim esaslarını araştırmak üzere tezimi hazırlamaya başladım. Bana, bu balık artık yaşamıyor dediler. Oysa gördüm ki gölde balık var ama yanlış yöntemlerle yapılan balıkçılık yüzünden inci kefalinin nesli tükenmek üzere? diyen Sarı, kendisine 15 yıl zorlu mücadeleler yaşatan bu balıkla tanışmasının ardından çok önemli bir sosyal kalkınma projesine bugün imza atacak noktaya geldi. Kefal, onu kimi zaman çok yorsa da, uğurlu geldiği de bir gerçek. ?Bugün bir köylü çocuğu, sizin bu düzeyinize gelebilir mi?? sorusuna, ?Eğer ne yapacağını bilirse, benden daha üst mevkilere gelir, yeter ki araştırmayı ve çalışmayı sevsin? diye cevaplıyor.