Emniyetin her iki davadan birini kaybetmesi Aksu'ya soruldu
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Rütbe terfiiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından tesis edilen yargı kararlarını neden uygulamıdığını İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya sordu.
İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişlerinin düzenlemiş oldukları raporlarda ??..Genel Müdürlük aleyhine açılan davaların 2000 yılına göre 2005 yılı itibariyle %267.3 oranında arttığı, yine idari yargıya açılan ve karara bağlanan davaların 2000 yılında %30.7'si kaybedilmiş iken, bu oranın 2005 yılında %58.1'e çıktığı, son 5 yıl içinde açılan davalardan karara bağlananların % 45'inin Emniyet Genel Müdürlüğü aleyhine sonuçlandığı, bunun aynı zamanda Genel Müdürlük ve bağlı birimlerin yaptığı eylem ve işlemlerin % 45'inin hukuka aykırı olduğu anlamına da gelebileceği göz önüne alındığında Emniyet Genel Müdürlüğünü güç durumda bırakabilecek tablo olduğu???.,
Emniyet Genel Müdürlüğünün yaptığı her türlü işlem ve eylemin hukuka uygun olması beklenir. Genel Müdürlük ve bağlı birimlerince, teşkilat mensuplarına veya vatandaşlara karşı yapılan işlem ve eylemlerin % 45'inin hukuka aykırı olduğu ya da hukuken yanlış olduğunun Mahkeme kararıyla tespit edilmesi, yapılan işlem ve eylemlerin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır??.? denildiğini iddia eden Kart, Emniyetin tesis ettiği her 2 işlem ve eylemden 1'sinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Atilla Kart'un soru önergesinde şu hususlar yer aldı
(1) Rütbe terfiiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından tesis edilen yargı kararlarını neden uygulamıyorsunuz? Bu yargı kararlarını uygulamamak , aynı zamanda emniyet mensupları arasında ayrımcılık yapmak anlamına gelmez mi?
Bu davalardan dolayı İçişleri Bakanlığı'nın mahkum olduğu yargılama giderleri ve vekalet ücreti tutarı nedir?
(2) İdare aleyhine açılan dava sayısının 2000 yılına göre 2005 yılında %267.3 oranında artmasının anlam ve önemi nedir?
İdari yargıda açılan davalardan karara bağlananların 2000 yılında % 30.7'si kaybedilmişken, bu oranın 2005 yılında %58.1'e çıkmasının anlam ve önemi nedir?
İdari ve adli yargıda son 5 yıl içinde karara bağlanan davaların % 45'inin Emniyet aleyhine sonuçlanmasının anlam ve önemi nedir?
(3) Bu süreç, Emniyet bünyesinde kıdem ve liyakatı dışlayan bir hukuk dışı yapılanma ve tarikatçı kadrolaşmanın olduğu yolunda CHP sözcüleri tarafından ısrarla dile getirilen eleştirilerin haklı ve yerinde olduğu anlamına gelmez mi?
Gereği yapılmak üzere Teftiş Kurulu Başkanlığına, Polis Akademisi Başkanlığına ve Merkez Teşkilatına gönderilen bu raporların yasal ve idari gereğini yapacak mısınız?
Yoksa, bu raporların gereğini yapmamak yoluna mı gideceksiniz? Bu raporları sümenaltı mı edeceksiniz? Bu raporların gereğini yapmamak, en hafif deyimiyle görevi kötüye kullanmak ve kadrolaşmanın varlığını kabullenmek anlamına gelmez mi?
Böyle bir süreç Türkiye'nin geleceğini ipotek altına almak anlamına gelmez mi?