Postmodern darbeler ortada yokken, günlüklerde 'Ananın donu başına geçsin' denirdi

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 08 Nisan 2007 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

murat bardakçı

Ben, Deniz Kuvvetleri'nin emekli komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen darbe günlüklerinin gerçek olduğuna pek inanmıyorum. Zira, Örnek Paşa tarafından kaleme alındığı iddia edilen metin, tarihimizdeki geleneksel "darbe günlüğü" formatının bir hayli dışında kalıyor. Dolayısıyla, ortada iki ihtimal var: Ya bu günlükler Örnek Paşa'ya ait değiller, yahut darbenin bizde sadece biçimi değil, günlükleri bile artık postmodern bir hâl almış! Burada bazı bölümlerini yayınladığım eski darbe günlükleri ile muhtıra örneklerini okuyup yenileriyle mukayese edin ve kararı siz verin!.

Emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu ileri sürülen darbe günlükleri, iki haftadan buyana gündemimizin ilk sırasında yeralıyor. Örnek Paşa'nın düzmece olduğunu söylediği günlükler şimdi savcılık tarafından soruşturuluyor ve işin aslı yakında ortaya çıkacak... Bir darbeyi yaşamak bir yana, hazırlığından haberdar olmak bile kâfi derecede ürkütücüdür ama, Örnek Paşa'ya atfedilen ve bu günlüklerin gerçek olduğuna ben pek inanmıyorum! Zira, askerve siyastarihimizin çok önemli isimlerine ait bazı gerçek darbe günlüklerinin asıllarına sahibim, hattâ arşivimde eski devirlerden kalma muhtıraların orijinalleri de bulunuyor ama Örnek Paşa'ya ait olduğu söylebeb bu yeni metin, tarihimizdeki geleneksel darbe günlüğü formatının bir hayli dışında kalıyor.

KÜFÜRSÜZ GÜNLÜK OLMAZ!

Dolayısıyla ortada iki ihtimal var: Ya bu günlükler Örnek Paşa'ya ait değiller,yahut darbenin bizde sadece biçimi değil, günlükleri bile artık postmodern bir hâl almış! Bu üslup konusunu biraz daha açayım: Askerler rejim konusunda hükümetle geçmişte de anlaşmazlığa düşüp tehlikeli olacağına inandıkları gelişmelere hep müdahale etmişlerdi ama bu işi kâğıda başka bir üslupla geçirmişlerdi. Meselâ muhtıra mı verecekler? Hazırlanan metnin muhtıra sayılabilmesi için, içerisinde bazı değişmez ifadelerin yeralmasına itina göstermişlerdi ve eski devirlerin muhtırasında üç değişmez üslup şartı vardı:

* Metinde "alçak, haysiyetsiz, edepsiz, şerefsiz, cibilliyetsiz, namussuz, hırsız" gibisinden sıfatlar mutlaka yeralmalıydı.

* Muhtıra sadece devlet adamını değil, verilen kişinin ailesini de korkutmalıydı. Bunun için ideal ifade tarzı "İşlediğin cürümlerin hesabını yalnızca senden değil, yedi ceddinden de soracak, hepsinin burnundan fitil fitil getireceğiz" gibisinden sözlerdi.

*Yazılı metin "Hemen istifa et, yoksa canından olursun", yahut "Yediğin paraları harcamak sana nasip olmayacak" yolunda bir tehditle noktalanmalıydı. Bu şekil şartları, darbe günlükleri için de sözkonusuydu. Eski günlüklerde memleketin içerisinde bulunduğu tehlike açık şekilde ifade edilir, izlenecek yol ayrıntısıyla anlatılır ve bu işin sonunda "ölüm ihtimalinin bulunduğu" net bir biçimde vurgulanırdı. Bu sayfada, son dönem Türk Tarihi'nin çok önemli bir isminin, Birinci Dünya Savaşı yıllarının Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olan Enver Paşa'nın 1908 öncesinde Rumeli köylülerini İkinci Abdülhamid'in iktidarına karşı örgütlemesi ile ilgili olarak günlüklerine yazdıklarının bir bölümüyle bazı muhtıra örneklerini günümüzün Türkçesi'ne naklederek veriyorum. Okuyun ve Örnek Paşa'nın darbe günlüğü konusundaki düşüncelerimin doğru olup olmadığına siz karar verin.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber