Kanser en çok neyi sever? Kanserden korunmada altın kurallar

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 13 Nisan 2007 11:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Her doktor ögrenciligi sirasinda Otto Warburg 'un buluşu'nu öğrenir.

1930'lu yillarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal sebebini, yani saglikli bir hücreyi kanser hücresinden ayiran seyin ne oldugunu bulmustur. Bu, o kadar önemli bir bulustur ki, Otto Warburg'a Nobel ödülü kazandirmistir.

Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardir. Bu da, vücudun normal hücrelerinin oksijenli solunumunun, oksijensiz - anaerobik- hücre solunumuyla yer degistirmesidir.

Warburg'un bulusu bize baska neleri anlatmaktadir? Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farkli bir biçimde metabolize olmaktadir. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar; kanser hücreleri oksijenden kaçinir.

Hiperbarik oksijen terapisi alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanilan bir yöntemdir. Bu bulusun bize anlattigi baska bir sey de, kanserin bir mayalanma (fermantasyon) süreciyle metabolize oldugudur.Kanserin metabolizmasi normal hücre metabolizmasindan 8 kat daha fazladir.

Yukarida söyledigimiz her seyi birlestirirsek ortaya su tablo çikiyor:

Vücut, kanseri beslemeye çalisirken mütemadiyen kapasitesinin üstünde çalisir. Kanser devamli açliktan ölmenin esigindedir ve vücuttan kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alimi kesilirse kanser açliktan ölmeye baslar. Tabii kendisini beslemek için vücudun seker üretmesini

saglayamazsa...

Proteinlerden seker

Bu ziyan sendromuna kaseksi denir. Kaseksi vücudun proteinlerden (evet,

dogru duydunuz, karbonhidratlardan veya yaglardan degil de, proteinlerden)

"glükoneogenez (yeniden glükoz yapimi)" islemiyle, seker elde etmesidir.

Bu seker kanseri besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye çalisirken

kendisi açlik çeker.

Simdi, kanserin sekerle beslendigini ögrenmisken, onu sekerle beslemek

mantikli geliyor mu size? Yani karbonhidratlardan zengin bir diyet uygulamak?

Bugün, kansere karsi uygulanan birçok besin terapisi mevcuttur (ise de

yaramaktadirlar) çünkü günün birinde birisi seker ve kanser arasindaki

baglantiyi görmüstür. Bu terapilerde, karbonhidratlar bakimindan zengin

gidalara izin verilmez. Terapilerin hiçbirinde sekere de izin verilmez

çünkü seker kanseri beslemektedir.

Peki doktorunuz bu gerçekleri size neden söylemez?

Kim bilir? Belki doktorunuz kanseri tedavi edecek kisinin siz degil,

kendisi oldugunu düsünmektedir. Belki Otto Warburg'un bulusunu duymustur

ama geri kalan parçalari tamamlayamamistir. Belki de beslenmeyle ilgili

hiçbir sey ögrenmemistir. Aslinda 1978'e kadar ABD'nin resmi

kuruluslarindan biri,

beslenmenin kanserle bir ilgisi olmadigini iddia etmekteydi!!!!

Kanser ve seker baglantisindan haberdar olanlar ise, dikkate deger

terapilerle ortaya çiktilar. Bunlardan biri ' Laetrile 'dir. Kaseksili

hastalarin yüzde 50'den fazlasinda glükoneogenez sürecini durduran hidrazin

sülfat bunlardan bir digeridir.

Bugün, Minnesota Üniversitesi kemoterapi alaninda bir "akilli bomba"

üzerinde çalismaktadir. Akilli bomba diyebilecegimiz ilacin üzerinde bir

kaplama vardir. Ilaç, vücutta oksijensiz bir bölge ile karsi karsiya

geldiginde bu kaplamayi üzerinden atar. Kanseri yok etmek için

kemoterapiyi serbest birakir. Çünkü, vücutta oksijensiz tek alan, kanserli

bölgedir.

Kanser hücresini aç birakmaya çalisan besin terapileri de vardir. Kanserin

ne sevdigini bilen hasta, bunlari yemekten kaçinir. Kanser, çig

yiyeceklerdense pismis yiyecekleri sever . Pisirme islemi, besinlerdeki

enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin seker sevdigini

aklinizdan çikarmayin. Kanserinizi sevmiyorsaniz, onu beslemeyin!

Seker yerine tatlandirici kullanmak çözüm degil

Seker yerine tatlandirici kullanmayi düsünüyorsaniz, baska bir tuzaga

düsmüs olursunuz. Tatlandiricilarin da vücuda ciddi zararlari oldugu,

yapilan arastirmalarla kanitlandi. Örnegin, Amerikan

Gida ve Ilaç Dairesi(FDA), sakarin içeren her türlü gida maddesinin üzerine " Sagliga

zararlidir. Hayvanlar üzerinde yapilan testlerde kansere yol açmistir ."

ibaresinin konmasini sart kostu. Aspartam ve sükraloz gibi diger

tatlandiricilar da yan etkileri nedeniyle uzak durulmasi gereken gidalar

arasinda. (Editörün notu: Ama maalesef hiç birinin üzerinde böyle bir ibare yok).

Kaynak: International Wellness Directory

Prof. Dr. Ahmet Aydin"in yorumu

Sekerli gidalar nasil kansere neden olur?

Aslinda Nobel Tip Odülünü alan Alman Otto Warburg yillar önce (1931) kanser hücrelerinin saglikli hücrelerden farkli bir metabolizmasinin oldugunu (oksjenli metabolizma yerine oksijensiz metabolizma) ve sekerin kanserli hücreleri besledigini göstermistir (1).

Asiri sekerli gidalar yemek insülin direncine yani hiperinsülinizme yol açar. Hiperinsülinizm, insüline benzer büyüme faktörü (IGF) baglayici protein-1 ve -2 (IGFBP-1 ve IGFBP-2) sentezini azaltarak serbest IGF-1 düzeyini artirir. Serbest IGF-1 hemen hemen bütün dokular için potent bir mitojeniktir. Yani hücre üremesini kontrolsüz bir sekilde artirarak kansere neden olur (2-4).

Son iki yüzyildir seker tüketimi nasil artti?

İngiltere'de 1815 de 5 kgcivarinda olan kisi basina yillik çay sekeri tüketimi 1970de 50 kg'in üzerine çikmistir (5). 1970-2000 yillari arasinda ABD vatandaslari önceki yillara oranla yilda 100 litredaha fazla sekerli mesrubat tüketmislerdir.

Türkiye'deki durum da artik çok farkli degildir. Çocugu ile büyügü ile çilginca seker ve beyaz un kullanilmaktadir. Bütün bu bilgiler kanserlerin niçin arttigini göz önüne açikça sermektedir.

Asagidaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir;

a.. Un ve sekerden kaçinarak insülin direncini

b.. Hiçbir sekilde tatlandirici ve tatlandirici içeren 'light' hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin.

c.. Katki maddesi ilave edilmis, paketlenmis gidalari yemeyin.

Tas devri diyetini uygulayin.

d.. Bol taze sebze ve meyve yiyin

e.. Yeterli omega-3 alin; ayçiçegi, misir, soya, pamuk ve margarin gibi yaglari diyetinizden çikartin. Bunlarin yerine zeytinyagi ve dogal hayvani yaglari (tereyagi, iç yagi ve kuyruk yagi) yiyin.

f.. Kefir, yogurt, tursu, sirke, nar eksisi ve boza gibi probiyotiklerden (faydali mikroplar) zengin gidalarla beslenin.

g.. Özgür dolasan hayvanlarin etini ve yumurtasini yiyin.

h.. Pastörize sütlerden mümkün oldugunca kaçinin. Kutu sütü tüketmeyin. Mümkünse marda sütü kullanin. Süt yerine süt ürünlerini (yogurt, peynir) tercih edin.

i.. Günde iki dis sarimsak ve/veya 1 bas kuru sogan tüketin.

j.. Günde 1-2 tatli kasigi zerdeçal tozu tüketin

k.. Yesil ve siyah çay tüketin (sekersiz!)

l.. Streslerden uzak durun

m.. Iyi uyuyun.

n.. Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak duru

o.. D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir sekilde

güneslenin ya da D vitamini takviyesi alin.

p.. Yeteri derecede egzersiz yapin

q.. Asiri alkol kullanmayin

r.. Islenmis soya ürünü yemeyin.

s.. Yemekleri geleneksel yöntemler (bugulama, buharda pisirme) ile pisirin. Turbo firinlar da kullanilabilir.

t.. Hizli pisirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayiplarina yol açar; ayrica kanserojen olabilirler.Daha çok toprak (güveç), cam ya da kalayli bakir kaplari tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir.

u..Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayin.

Prof. Dr. Ahmet AYDIN

IÜ Cerrahpasa Tip Fak.

Çocuk Sagligi ve Hastaliklari ABD

Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Bşkn.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber