Suriye'de jest Avrupa'da rest

Cumhurbaşkanı Erdoğan Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Macron'la bir araya geldi. Türkiye'nin AB'nin kapısında 54 yıldır bekletildiğine dikkati çeken Erdoğan "Sürekli 'ne olur artık bizi de alıverin' diyecek halimiz yok, bakın bunu Fransa'dan söylüyorum" dedi. Macron da Brüksel'in Ankara'ya iyi davranmadığını kaydetti. Liderler, Suriye'de ise Esad'sız formüle vurgu yaptı

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 06 Ocak 2018 08:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Suriye'de jest Avrupa'da rest

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Paris'te kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Masada oldukça geniş kapsamlı konu başlıkları vardı. Suriye, Irak, Filistin, AB-Türkiye ilişkileri, ekonomi ve savunma sanayiindeki anlaşmalar ele alındı. Liderler, Elysee Sarayı'nda heyetler arası ve baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Macron'un değerlendirmeleri şöyle oldu: Diyalog ve ortak çalışma yaklaşımı içindeyim. Türkiye'nin NATO ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi içerisinde yer alması iki ülke arasındaki bağları güçlendirdi. Terörle mücadelede örnek teşkil eden iyi bir işbirliğimiz var. Fransa'da terör örgütü olarak kabul ettiğimiz PKK ile özellikle finansı sağlayan şebekelerle mücadele etmek için gereken önlemleri alıyoruz.

(Suriye krizi) DAEŞ sonrası Suriye'de istikrar sağlanmalı. Suriye'deki yol haritasında birlikte çalışmak isteriz. Mesele siyasi açıdan taraflı olduğu için Astana ve Soçi bir sonuca götürmeyecek. Fransa olarak başka diyalog ve formatlara açığız. Suriye halkı yeni kaderini belirleyecektir. Türkiye'deki 3 milyondan fazla Suriyeli Esad rejiminden kaçtı. Suriye halkı kaderini kendi belirlemeli. Esad yönetimi bertaraf edilmeli.

İKİYÜZLÜLÜK OLDU: (AB ile ilişkiler) AB Türkiye'ye aslında çok iyi davranmadı. Blokaj yaratan konuları açıkça konuşsak, yeni başlıkların açılmasına imkan vermeyecek durumları konuşsak zaman kazanılır. Amaç Türk halkının Avrupa'nın içinde kalmasını muhafaza etmek. Avrupa'da bir gelecek istiyoruz Türkiye için. Bu sürecin ikiyüzlülüğü oldu. Türkiye-AB ilişkilerinde ikiyüzlülükten çıkmak gerekiyor. Türkiye Avrupa Konseyi kapsamında kalmalı. Türkiye-AB diyaloğu daha sakin olarak devam etmeli. Kendiliğinden yeni başlıkların açılması gibi bir şey mümkün olmayacak.

(Basın özgürlüğü eleştirisi) Mutabık olmadığımız konular da var. Bireysel özgürlükler konusunda bazı hususlardan spesifik olarak bahsettim. Sınır tanımayan Gazeteciler ile ilgili de görüştük. Erdoğan'a bir liste ilettim. Bu şekilde çözebileceğimiz konuların üzerinden geçtik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da şunları söyledi: Türkiye-Avrupa Birliği süreci içinde ne yazık ki sene 63, sene 2017. 54 yıldır bu kapıda bekletilen bir ülke. Türkiye gibi bir başka ülke AB içinde yok. Bu bizi ciddi manada yorduğu gibi milletimi de yoruyor, yani belki de bizi bir karara doğru sürükleyecektir. Zira sürekli olarak 'ne olur artık bizi de alıverin' diyecek halimiz de pek yok, bakın bunu Fransa'dan söylüyorum, buradan dillendiriyorum, sesleniyorum. (Bu konuda beklentileriniz gerçekleşti mi?) Beklediğimi alabilmiş değilim. Herhalde beklediğimizi alabilmek için biraz daha zaman gerekecek. Ne zaman ki bunlar aç, kapa yapılır, 'Tamam, üye oldunuz.' denir, ondan sonra bu sorunuza çok daha rahat cevap vereceğim.

ESAD'SIZ ÇÖZÜM: Türkiye'de kampların dışında yaşayan Suriyelilerin sayısı 3.5 milyona ulaştı. 30 milyar dolar harcama yaptık. Avrupa Birliği'nin vermiş olduğu söz vardır, ama bu söz yerine gelmemiştir. Fakat biz bütün bunlara rağmen bu yolda geri adım atmayacağız, mültecilere en büyük desteği vermeye devam edeceğiz. Fransa ile özellikle diyaloğumuz Suriye konusunda da kararlı bir şekilde devam edecek. Ayrıca Suriye konusunda fikirdaş ülkelerle, dışişleri bakanlarımızın bir araya gelmesi ve yapacakları toplantılar neticesinde de müşterek adımları nasıl atarız, bunları da belirleyeceğiz. Bizim hedefimiz, Esedli bir çözüm değildir. Bizim hedefimiz Esedsiz ve Suriye halkının kendi iradesiyle demokratik iradesiyle bir seçimi gerçekleştirmektir. Bizim buna yardımcı olmamız lazım. Suriye halkının kendi iradesinin ortaya çıktığını hep beraber görmemiz gerekir diye düşünüyorum.

MACRON İSİMLERİ VERDİ: Türkiye bir hukuk devleti. Batı, her zaman bize 'Yargı bağımsızdır' diyor. Türkiye'de yargı bağımlı değil ki. Bağımsız yargı, kendi kararını kendisi oluşturuyor. Bununla ilgili Sayın Cumhurbaşkanı bana bazı isimler verdi. Ben Adalet Bakanlığımızdan onlarla ilgili bilgileri temin ederek, kendilerine göndereceğim. Terör kendi kendine oluşmuyor, terörün ve teröristin bahçıvanları vardır. Bu bahçıvanlar işte o 'düşünce adamıdır' diye bakılanlardır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber