Demokrasi düşüşte en hızlı Türkiye düşüyor

ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, yıllık özgürlük raporunu yayımladı. Raporda ilk kez 'özgür değil' kategorisine dahil olan Türkiye, aynı zamanda son 10 yılda en çok puan kaybeden ülke oldu. Dünyada demokrasi, üst üste 12'nci yılda da geriledi

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 17 Ocak 2018 08:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Demokrasi düşüşte en hızlı Türkiye düşüyor

ABD'de 1941 yılından bu yana faaliyet gösteren kar amacı gütmeyen düşünce kuruluşu Freedom House, bu yılki Dünyada Özgürlük raporunu yayımladı. Raporun hazırlanmasında hukukun üstünlüğü, vatandaşlara hesap verebilirlik, ifade, örgütlenme ve inanç özgürlüğü ile kadın ve azınlık haklarına saygı gibi kriterler dikkate alınıyor. Söz konusu kriterlerle değerlendirilen ülkeler, 100 üzerinden puanlamaya tabi tutuluyor. Aldıkları puana göre 'özgür', 'kısmen özgür' ve 'özgür olmayan' şeklinde sınıflandırılıyor. Bu yılın raporuna göre dünya nüfusunun yüzde 45'i özgür, yüzde 30'u kısmen özgür, yüzde 25'i ise özgür olmayan ülkelerde yaşıyor. Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri en yüksek puanlılar arasında başı çekerken, en düşük puan alan ülkelerin Asya ve Afrika'da olduğu görülüyor. Öte yandan raporda hem dünya, hem de Türkiye açısından çarpıcı sonuçlar var. 2006 yılından bu yana yayımlanan raporların tamamında, puan kaybeden ülkelerin sayısının, puan kazanan ülkelerden fazla olması dikkat çekiyor. Ayrıca 2007'den bu yana özgür olmayan ülkelerde yaşayan nüfus oranının artışta olduğu görülüyor. 2007'de yüzde 20 civarında olan 'özgür olmayan ülkelerde yaşayan nüfus, bu yılki raporda beş puan daha yüksek. Özgür ülkelerdeki nüfusta ise üç puanlık azalma var. Freedom House'un raporunda, Batılı ülkelerin kendi içlerinde de demokrasi sorunu yaşadığına ve aşırı sağcı siyasi oluşumların yükselişine vurgu yapılıyor. Ayrıca Batı'nın yerini ilham kaynağı olarak Çin ve Rusya gibi 'otokratik' ülkelerin aldığı ifade ediliyor. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, ülkesinin 'yeni bir öncü' olduğu yolundaki açıklamasına dikkat çekilerek artan sayıda ülkenin, Rusya ve Çin benzeri rejimlere sahip olmaya başladığı belirtiliyor. Raporun Türkiye bölümü de iç açıcı değil. Türkiye, son 10 yılda 34 puan kaybıyla gerileyen ülkeler arasında başı çekiyor. Mevcut puanı 32 olan Türkiye'nin, insan hakları ve siyasi haklar konusunda notları kırık. 1'den 7'ye kadar olan ve en iyi notun 1 olduğu bu iki alanda, Türkiye'nin insan hakları puanı 6, siyasi haklar puanı ise 7. Raporda, Türkiye'deki olağanüstü hal ve 'muğlak' terör yasaları, ülkenin puanını düşüren etkenler arasında sayılıyor. Cezaevinde işkence ve hukuk dışı gözaltı iddialarına yer verilirken, sosyal medya üzerindeki baskıların da otosansürü beraberinde getirdiği öne sürülüyor. Ayrıca bin 500 sivil toplum örgütünün kapatıldığı, gazetecilerin ve Osman Kavala gibi sivil toplum liderlerinin hapiste olduğu ifade ediliyor. Muhalefet partilerine bağlı belediyelerde yapılan yönetim değişiklikleri de raporda yer alıyor. Ayrıca 2019'da tamamen yürürlüğe girecek cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de demokratik denetim ve kontrol mekanizmalarını zayıflattığı iddia ediliyor.

ABD'DE DE DEMOKRASİ ERİYOR

ABD yönetimi, özellike Donald Trump'ın başkanlığa gelmesinin ardından diğer ülkelere 'demokrasi yayma' faaliyetlerinden büyük ölçüde vazgeçti. Ayrıca ülkenin demokrasi karnesi içeride de kötüye gidiyor. 2008 yılında özgürlük puanı 94 olan ABD, bu yılki raporda 86 puanda kaldı. ABD'nin puanlarında, özellikle 2010 yılından bu yana sürekli olarak azalmanın gerçekleştiği görülüyor. Trump döneminde bu düşüş iki puan oldu.

EN ÖZGÜR KUZEY AVRUPA

Dünya genelinde en fazla özgürlük puanına sahip olan ülkeler arasında Kuzey Avrupa ülkeleri başı çekiyor. Finlandiya, İsveç ve Norveç'in 100 tam puan aldığı sıralamada, Danimarka'nın puanı ise 97. Almanya ve İngiltere 94, Fransa ise 90 puanda. Avrupa dışındaki en özgür ülkelerse 99 puanla Kanada ve 98 puanla Avustralya. ABD'nin puanı ise 86. Ayrıca Avrupa'daki ülkelerin hemen hemen tamamı 'özgür' ülke statüsünde. Kosova, Arnavutluk, Bosna, Ukrayna ve Moldova'nın 'kısmen özgür' olduğu Avrupa'da, 'özgür olmayan' statüsünde ülke bulunmuyor.

SORUNUN KAYNAĞI GELİR ADALETSİZLİĞİ

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, geçen haziran ayında Berlin'deki bir konferansta yaptığı konuşmada, gelir dağılımındaki çarpıklığın toplumları bölme tehlikesi karşısında uyarılarda bulunmuştu. Gurria, manzarayı "OECD'ye göre gelir eğimi son 50 yılın en yüksek düzeyine çıktı. OECD ülkelerinde yaşayanların en zengin yüzde 10'unun geliri en yoksul yüzde 10'un gelirinin 9 katına çıkmış bulunuyor. 25 yıl önce zengin kesimin geliri en fakir yüzde 10'un 7 katını buluyordu" sözleriyle özetlemişti. Gelir dağılımı bozulunca gelir adaleti yanında toplumların sosyal bütünlüğü de bozuluyor. Hukuk-adalet işleyişinden diğer bütün alanlara yayılan bir adaletsizlik süreci oluşuyor. Bunun sonucunda mevcut demokratik yapılar toplumların ihtiyacı olan eşitliği bir dengeye getiremediği için radikalleşmeye varan bir arayış başlıyor. Giderek daha radikal partilere ve liderlere yöneliş oluşuyor. Hatırlayalım; Avrupa'da küresel krizle beraber artan işsizlik yabancı düşmanlığını körüklemiş ve sağcı partilere oy patlaması yaşatmıştır. 1920'lerde de dünyada gelir dağılımı bugünkü gibi bozuktu ve örneğin Almanya'da Hitlerin iktidara gelişi bu sayede gerçekleşti diye söylenir. Keza İspanya-İtalya'da da benzer şekilde radikal iktidar değişimlerinin ekonomik adaletsizlikten kaynaklandığı dile getirilir. Bugün 1980'lerde başlayan neo-liberalzm ve serbest (kuralı az) piyasa şartları gelir dağılımını hızla bozmuştur. Küresel kriz sonrasında da gelir dağılımında beklenen iyileşme sağlanamadığı için hem gelir uçurumu açılmıştır hem de demokrasiler rafa kalkmaya başlamıştır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber