MAZLUMDER: 28 Şubat siyasi yargı kararları iptal edilsin

MAZLUMDER üyesi Bilir: Af talebinde bulunmayan; vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta yargı, hükümet ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 31 Ocak 2018 12:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
MAZLUMDER: 28 Şubat siyasi yargı kararları iptal edilsin

- İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) üyesi avukat Mevlana İbrahim Bilir, 28 Şubat döneminde hapis cezasına çarptırılanlara ilişkin, "Af talebinde bulunmayan; vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta yargı, hükümet ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir." dedi.

İstikamet Vakfı, Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) ve Köklü Değişim dergisinin desteğiyle MAZLUMDER üyeleri, "Siyasi yargı kararları iptal edilsin", "28 Şubat son olsun" pankartlarını açarak ve üzerilerinde "Yeter artık", "28 Şubat mahpuslarına özgürlük" yazan dövizler taşıyarak Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplandı.

Burada grup adına açıklama yapan MAZLUMDER üyesi avukat Mevlana İbrahim Bilir, 28 Şubat darbesinin üzerinden 21 yıl geçtiğini belirterek, siyasi yargı kararlarıyla 600'e yakın Müslüman siyasi mahpus ve ailelerinin mağdur edildiğini öne sürdü.

Bilir, bu mahpusların hukuksuz şekilde hapiste tutulduğunu iddia ederek, şöyle konuştu:

"Beraat etmesi gerekirken aynı torba dosyaya dahil edildikleri için müebbet hapis cezası verilen, en ağır yorumla bile adli nitelikli süresi hapis ceza alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen, delil niteliği tartışmalı olup ABD'de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan, avukatsız, işkenceli ve her türlü aşağılık yöntemle onur kırmaya dönük sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan, toplumsal zemin ulaştırmak adına ev ya da iş yerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat mahpusları,darbenin mağdurları olarak halen ceza evlerinde tutuluyorlar. Af talebinde bulunmayan; vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta yargı, hükümet ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir. Bu görev ertelenemez, bu görev ihmal edilemez."

MAZLUMDER olarak 28 Şubat yargı kararlarının iptal edilmesi talebiyle başta İstanbul Çağlayan Adliyesi olmak üzere diğer şubeleriyle eş zamanlı olarak gerçekleştirdikleri eylem ve açıklamalarla kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışacaklarını aktaran Bilir, bu çerçevede soruna duyarlı olan tüm sivil toplum örgütlerinden, basın yayın organlarından ve diğer kişi ve kurumlardan söz konusu çalışmalara katkı sağlamalarını beklediklerini sözlerine ekledi.

Grup, basın açıklamasından sonra dağıldı.


Mazlumder Ankara Şubesi de konuyla ilgili açıklama yaptı.

İşte Mazlumder Ankara'nın konuyla ilgili açıklaması

Basın Toplantısana Ankara'da bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri ile kanaat önderleri de destek verdi.

28 Şubat mahpusları derhal serbest bırakılsın diyen Mazlumder yönetim kurulu üyesi Ali DALAZ; Üzerinden 21 yıl geçmiş olmasına rağmen yaraları kapatılmamış olan 28 Şubat Darbesi, brifingli/siyasi yargı kararlarıyla cezaevlerinde tutulan 600'e yakın Müslüman siyasi mahpusu ve bunların ailelerini mağdur etmeye devam ettiğini belirtti.

Dalaz, Beraat etmesi gerekirken aynı torba dosyaya dahil edildikleri için müebbet hapis cezası verilen; en ağır yorumla bile adli nitelikli süreli hapis cezası alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen; delil niteliği tartışmalı olup ABD'de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan; avukatsız, işkenceli ve her türlü aşağılık yöntemle onur kırmaya dönük sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan; toplumsal zemin oluşturmak adına ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat Mahpuslarının, Darbenin mağdurları olarak halen cezaevlerinde tutulduğunu belirtti.

Darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve bu insanların ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek gerektiğini söyleyen Mazlumder şöyle çağrıda bulundu: "Açıktır ki başta Yargı, Hükümet ve TBMM olmak üzere herkes üzerine düşen önemli bir görevdir. Af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve bu insanların ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta Yargı, Hükümet ve TBMM olmak üzere herkes üzerine düşen önemli bir görevdir.Bu görev ertelenemez, bu görev ihmal edilemez. MAZLUMDER olarak 28 Şubat Yargı Kararlarının İptal edilmesi talebiyle Türkiye genelinde diğer şubelerimizle birlikte eşzamanlı olarak geçekleştirdiğimiz eylem ve açıklamalarla üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede soruna duyarlı bütün sivil toplum örgütlerinden, basın yayın organlarından ve diğer kişi ve kurumlardan söz konusu çalışmalara katkı sağlamalarını beklediğimizi ifade ediyoruz."

Ali Dalaz son olarak; "her çarşamba olduğu gibi bugün de,

-28 Şubat Siyasi Yargı Kararları İptal Edilsin!

-28 Şubat Mahpusları Derhal Serbest Bırakılsın!" dedi.

Yılmaz Çelik'in Annesi Nergiz Çelik

Basın Toplantısna katılan Yılmaz Çelik'in Annesi Nergiz Çelik ise şöyle konuştu:

"Benim oğlum suçsuz bir şekilde cezaevinde yatmaktadır, bir mektup yazdı diye oğluma 15 yıl ceza verdiler.. Oğluma ceza veren yargıçlar şu anda FETÖ'den dolayı cezaevindeler. Oğlumun serbest bırakılmasını talep ediyorum. Bu Hukuksuzluk son bulsun, adil bir şekilde yeniden yargılansın."

Rüştü Aytufan'ın oğlu Hüseyin Aytufan

Basın Toplantısının diğer konuğu ise 1999 yılında Kumpas sonucu Cezaevine giren ve Müebbet ceza alan, hala cezaevinde bulunan Rüştü Aytufan'ın oğlu Hüseyin Aytufan idi. Hüseyin Aytufan şöyle konuştu:

Babam hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Hala cezaevinde bulunuyor. Bizler ailece mağdur olduk. İsnad edilen suçlar tamamen hayal mahsulü ve uydurma. Zorla işkence altında kabul ettirdiler babama, ağır işkencelerden geçti. Benim bir de kardeşim var; babam cezaevine girdiğinde 2 yaşında idi. Cumhurbaşkanımıza ve Hükümete sesleniyoruz; bu zulme bir son verin! Hukuk önünde yeniden adil bir şekide yargılansın babamız, görülecek ki suçsuzdur, masumdur."

Mazlumder adına yapılan basın açıklamasının tam metni:

28 ŞUBAT MAHPUSLARI SERBEST BIRAKILSIN!

Üzerinden 21 yıl geçmiş olmasına rağmen yaraları kapatılmamış olan 28 Şubat Darbesi, brifingli/siyasi yargı kararlarıyla cezaevlerinde tutulan 600'e yakın Müslüman siyasi mahpusu ve bunların ailelerini mağdur etmeye devam ediyor.

Beraat etmesi gerekirken aynı torba dosyaya dahil edildikleri için müebbet hapis cezası verilen; en ağır yorumla bile adli nitelikli süreli hapis cezası alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen; delil niteliği tartışmalı olup ABD'de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan; avukatsız, işkenceli ve her türlü aşağılık yöntemle onur kırmaya dönük sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan; toplumsal zemin oluşturmak adına ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat Mahpusları, Darbenin mağdurları olarak halen cezaevlerinde tutuluyorlar.

Af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve bu insanların ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta Yargı, Hükümet ve TBMM olmak üzere herkes üzerine düşen önemli bir görevdir.

Bu görev ertelenemez, bu görev ihmal edilemez.

MAZLUMDER olarak 28 Şubat Yargı Kararlarının İptal edilmesi talebiyle Türkiye genelinde diğer şubelerimizle birlikte eşzamanlı olarak geçekleştirdiğimiz eylem ve açıklamalarla üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede soruna duyarlı bütün sivil toplum örgütlerinden, basın yayın organlarından ve diğer kişi ve kurumlardan söz konusu çalışmalara katkı sağlamalarını beklediğimizi ifade ediyoruz.

Her Çarşamba olduğu gibi bugün de,

-28 Şubat Siyasi Yargı Kararları İptal Edilsin!

-28 Şubat Mahpusları Derhal Serbest Bırakılsın! talebimizi yineliyoruz.

Ali DALAZ

MAZLUMDER Yönetim Kurulu Üyesi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber